Mehmet: Gözünüz aydın, Ali hayati tehlikeyi atlattı (tebessüm eder)
Bu haberle ekip hem sevinçli, hem de ağlıyordu, ama bunlar mutluluk gözyaşıydı. Ekip büyük bir mutlulukla birbirine sarılır. Bu ekip böyle idi işte. Her zaman ve her daim birbirlerinin yanında olmuştu, iyi günde, kötü günde. Her zaman birbirlerine destek olmuşlar, ve birbirlerine sahip çıkmışlardı. Ekip uzunca süre birbirlerine sarıldıktan sonra ayrılırlar
Adil: Mehmet
Mehmet: Bu sefer bitti Adil, Ali iyi ve birazdan normal odaya alacağız Ali'yi
Adil: Çok sağol dostum
Mehmet: Bağlama yine duygusala
Adil: Gel buraya gel
Adil ve Mehmet birbirine sarılır, bir süre sonra ayrılırlar
Ezo: Peki Ali'yi ne zaman görebiliriz
Nazlı: Pardon (Ezo Nazlı'ya bakar)
Ezo: Nazlı şu anda konumuz bu değil
Nazlı: Doğru, konumuz bu değil. Konumuz benim (vurgulayarak) kocamın hayatı, benim Ali'min hayatı
Açelya: Nazlı hadi gel kantine inelim.
Nazlı: Ben Ali'yi bırakmam
Ferman: Merak etme Nazlı, biz burdayız hadi
Nazlı: (camın önüne gelir ve elini cama yaslar ve Ali'ye bakar gülümseyen ve dolu gözlerle) Beni daha fazla bekletme Alim, uyan artık. Uyan ki o güzel gözlerinde tekrar kaybolayım
Ekip hep birlikte kantine iner, Vuslat Kamer ve adamları ordaydı
Vuslat: Kamer gözünüzü dört açıyorsunuz
Kamer: Merak etmeyin Vuslat hanım
Vuslat: Bizim şu an ki tek önceliğimiz Ali. Amma ve lakin tedbiri de elden bırakmayacağız, bu Mert rahat durmayacak.
Mert: Ne yaptın (telefondaki adam konuşmaz) bir soru sordum sana... Ki bana cevap verilmemesinden hiç hoşlanmam
Adam: Hiç bir şey
Mert: Ne demek lan hiç bir şey. Ben seni oraya Ali'nin işini bitir diye göndermedim mi
Adam: Ali'nin olduğu kat kale gibi korunuyor abi. Bırak içeri girmeyi, o kata adım dahi atamıyoruz
Mert: Ne yap et, bir yolunu bul o zaman
Adam: Tamam (görüşme biter, kendi kendine konuşur) çok kolaydı sanki. Gel sen yap o zaman, adamın odasını kale gibi koruyorlar ben ne yapim.
Tâbi adam Ezo'nun kendisini dinlediğinden habersizdi ve Ezo, bunu kayıt altına almıştı
Ezo: (kendi kendine) Nah ulaşırsınız siz Ali'ye, annem varken o biraz zor, hatta imkânsız (Ezo kendini belli etmeden ordan uzaklaşır)
O sırada Doruk, hava almak için dışarı çıkar. Doruk dışarı çıkar çıkmaz, gazeteciler Doruk'un etrafını sarar. Gazeteciler Doruk'a türlü türlü sorular sorsada, Doruk hepsini cevapsız bırakır ve içeri geri döner ve ekibin yanına gider
Doruk: Demir
Demir: Ne oldu Doruk
Doruk: Dışarda gazeteciler var, nasıl öğrenmişler Ali'nin durumunu
Demir: Biz Ali'nin durumunu gizli tuttuk, bizden başka kimse bilmiyor... Ki hiç bir şekilde de dışarıya bir bilgi vermedik
Doruk: Ali'nin hastanede tedavi gördüğünü bilen biri daha var
Demir: Mert Kıran
Doruk: Ta kendisi
Demir: Bu konuyu 2. Plana bırakalım, şu anki önceliğimiz Ali
Doruk: Ali bir iyileşsin
Nerdeyse akşam olmak üzereydi, Mehmet Ali'nin durumunu kontrol ediyordu, Mehmet yoğun bakım ünitesinden çıkar ve ekibin yanına gelir
Mehmet: Ali'nin durumu daha da iyiye gidiyor, birazdan normal odaya alacağız geçmiş olsun
Adil: Çok teşekkür ederim Mehmet
Mehmet: Bir daha teşekkür ederim lafını duymayacam Adil, tamam mı
Adil: Mehmet
Mehmet: Ben sadece görevimi yaptım Adil, Ali'nin iyi olması, benim için en büyük teşekkür olur
Adil: Tamam
1 saat sonra Ali'yi normal odaya almışlardır. Mehmet Ali'nin yanındaydı ve artık uyandırması gerekiyordu
Mehmet: Ali, Ali beni duyuyor musun
Ali'nin göz kapaklarında oynama olur, sonra yavaş yavaş gözlerini açar, etraf bulanık görünüyor, ne olduğunu tam seçemiyordu
Mehmet: Ali beni duyuyor musun (Ali kafa sallamakla yetinir sadece) güzel. Şimdi senden parmağımı takip etmeni istiyorum (Mehmet işaret parmağını Ali'nin yüzünün önüne getirir ve sağa sola doğru hareket ettirir. Ali ise Mehmet'in parmağını takip ediyordur) güzel, çok güzel Ali, ilerleme kaydediyorsun. Ben ailene haber verim
Mehmet odadan çıkar ve ekibin yanına gelir
Mehmet: Ali uyandı (tebessüm eder)
Adil: Allah'ım çok şükür
Selvi: Çok şükür Allah'ım, oğlumu bize bağışladın
Nazlı: Peki ne zaman görebiliriz
Mehmet: (Mehmet Adil'e bakar, Adil ise girsin, hasret gidersin anlamında bakar. Mehmet Nazlı'ya bakar) Hastamızı fazla yormak yok ama
Nazlı: Ben asla onu yormam
Mehmet: Beni takip et
Açelya: Hadi Nazlış, sevdiceğinin yanına git
Nazlı istemsizce heyecanlanmıştı, aslında neden heyecan yaptığını kendisi de bilmiyordu. Ali'yi ilk defa görmüyordu sonuçta, ama sonuç olarak heyecanlıydı. Nazlı uzun bir zaman sonra kendisini iyi hissediyordu. Ali'yi daha fazla bekletmemek için yürümeye başlar, kapının önüne gelir, yüzünde aptal bir gülümseme vardı, eli ayağı birbirine girmişti heyecandan. Nazlı derin bir nefes alıp içeri girer, o sırada ise Ali, kapının açılması ile kafasını kapı tarafına çevirir. Nazlı o gözlere kavuşmuştu sonunda. O siyah zeytin gözlere kavuşmuştu. Ali'de farksız sayılmazdı, oda o çok sevdiği Nazlısının gözlerinde kaybolmaya başlamıştı bile. Nazlı Ali'nin yanına gelir ve sandalyeye oturur, Nazlı'nın gözünden bir damla yaş düşer, Ali ise bunu anlar ve elini kaldırır. Ama gücünü tam toparlayamadığı için yapamaz ve eli tekrar yatağa düşer. Nazlı ise Ali'nin ne yapmak istediğini anlamıştır, o yüzden Ali'nin elini tutar ve kendi yüzüne götürerek düşmek üzere olan gözyaşını siler
Ali: (zar zor konuşur) A... Ağlama
Nazlı: (kendisini toparlar) Tamam, ağlamıyorum, ağlamak yok (Ali'nin elini tutar) sana bir şey olacak diye çok korktum Ali
Ali: İ... İyiyim ben, sen... Sen na... Nasılsın iyimisin
Nazlı: Bu durumda bile beni düşünüyorsun ya, hayran kalmamak elde değil. Ama için rahat edecekse söyleyim, senin sayende iyiyim
Ali: İyi olduğunu söylüyorsun, ama göz altların şişmiş, çok mu a... Ağladın
Nazlı: Geçti gitti artık, boşver
Ali: Be... Benim yüzümden, özür dilerim Na... Nazlım
Nazlı bir kez daha hayran kalmıştı Alisine, Ali böyle bir durumda bile kendisini düşünmek yerine, Nazlı'yı düşünüyordu
Nazlı: Senin bir suçun yok sevgilim, sakın kendini suçlama
Ali: Nazlım (sesi yorgun bir şekilde çıkar)
Nazlı: Yorma kendini, sen sadece iyileşmene bak sevgilim
Ali: Diğerleri ne durumda
Nazlı: (ekibe bakar) Hepsi burda, seni bekliyorlar
Ali başını cam tarafına çevirir, ekibi görür ve yüzünde bir gülümseme oluşur. Elini yavaşça kaldırır ve ekibe el sallar. Ekip ise bunu karşılıksız bırakmaz ve onlar da Ali'ye el sallar. O sırada Mehmet içeri girer
Mehmet: Nazlı bu kadar yeterli
Nazlı: Tamam (Mehmet odadan çıkar, Nazlı ise Ali'ye bakar, elini Ali'nin kıvırcık saçlarına götürür ve okşamaya başlar, Ali ise saçında hissettiği bu zarif ellere bırakır kendini.) Şimdi gidiyorum, ama geri gelecem sevgilim
Ali sadece kafa sallamakla yetinir, Nazlı ise Ali'nin saçlarına çok narin bir öpücük kondurur ve odadan çıkar
Açelya: Nazlış
Nazlı: Ali geri döndü
Nazlı Ali üzülmesin diye, içinde tuttuğu gözyaşlarını, odadan çıkınca serbest bırakır ve Açelya'ya sımsıkı sarılır
Açelya: Bu sefer ağlama demicem, istediğin kadar ağla.
İçerde bunlar olurken Mert'in gönderdiği adam, Mert'i arar
Mert: Evet
Adam: Ali uyanmış, normal odaya almışlar
Mert: Gerçekten mi, e o zaman bir geçmiş olsuna git
Adam: (şaşırmıştır) Geçmiş olsuna mı gidim.
Mert: Lan sen gerizekalı mısın, bir işi beceremiyorsun ya, kendini fark ettirmeden çık ordan
Adam: Tamam abi
Görüşme biter, adam ise ordan uzaklaşır.
Ezo: Anne (Vuslat Ezo'ya bakar) bir gelir misin
Vuslat: Ne oldu Ezo
Ezo: Bir konu var da
Vuslat: (Ezo ve Vuslat boş bir hasta odasına girer) Ezo bir şey mi oldu
Ezo: Sadece dinle anne
Ezo ses kayıt cihazını çıkarır ve çalıştırır, Vuslat kaydı dinledikçe sinir sayısı kat be kat artıyordu
Vuslat: Bu ne demek oluyor şimdi
Ezo: Hastaneye gelirken bir adam dikkatimi çekti. Bende durup dinlemeye başladım, Ali'nin adı geçti konuşmada, tâbi ben de boş durmadım, tüm konuşmaları kayıt altına aldım
Vuslat: Aferin Ezo, iyi yakalamışsın
Ezo: Bunlar kim anne, ne istiyorlar Ali'den
Vuslat: Sen bunları düşünüp de yorma kendini kızım. Ben gerekeni yapacam sen merak etme. Hadi gidelim merak etmesinler
Ezo: Tamam
Ezo ve Vuslat odadan çıkar ve ekibin yanına döner. Gel zaman git zaman akşam olmuştu, herkes Ali'nin odasındaydı. Ali'nin yatağının bir kenarına Selvi ve Ferda, diğer kenarına ise Nazlı oturmuştur
Selvi: Oğlum ağrın sızın var mı
Ali: (eskisine göre daha iyi durumdaydı) İyiyim sultanım iyiyim, merak etme
Selvi: Canım oğlum benim (Ali'nin saçlarından öper)
Ali: Annem
Selvi: Söyle oğlum, söyle paşam
Ali: Senin yemeklerini çok özledim
Odadaki herkes birden duygulanmıştır
Selvi: Benim oğlum ister de ben yapmam mı, ne isterse yaparım oğluma
Ali: Zeytinyağlı yaprak sarmada yapar mısın
Selvi: (ağlamayla karışık güler) Benim oğlum ister de ben yapmaz mıyım
Açelya: (gözyaşlarını siler ve gülümsemeye çalışır) Aaa yeter ama ya, ne bu duygusallık. Hadi toplayın kendinizi
Ferda: Çok korktuk sana bir şey olacak diye
Ali: Sizleri korkuttuysam özür dilerim
Adil: Böyle bir şeyin özrü olmaz oğlum, olacağı varmış. Takdiri ilahi diyeceğiz
Doruk: Yalnız abi sende ne Nazlı çıktın ya. Nazlı'nın ismini sana vermemiz gerekiyormuş (gülerek)
Ali: Şu an hasta yatağında olmadan, seni çok güzel döverdim Doruk
Doruk: Hıı şöyle, bana bunlarla gel ya
Demir: Abicim harbi delisin sen
Açelya: Aşkım daha yeni mi fark ediyorsun Doruk'un deli olduğunu
Odadaki herkes Açelya'nın bu cümlesine güler. Ekip uzun bir zaman sonra ilk defa bu kadar mutludur. Ali kafasını Nazlı'ya çevirir, Nazlı uzun bir zaman sonra bu kadar mutludur, Nazlı Ali'nin kendisine baktığını görünce Ali'ye döner
Nazlı: (gülerek) Sen niye öyle bakıyorsun bana
Ali: Bir güzele bakıyorum (Nazlı Ali'nin dediği şey karşısında utanır) utanınca daha bir tatlı oluyorsun
Nazlı: Ali susar mısın artık
Ferda Doruk'a bakarz Doruk söyle der gibi bakar. Ferda ise Ali'ye döner
Ferda: Kuzum
Ali: Efendim ablam
Ferda: Benim sana söylemek istediğim bir şey var
Ali: Abla bir şey mi oldu (kalkmaya çalışır ama yaraları izin vermez. Ali elini yaralı bölgeye götürür ve tekrar yatağa uzanır)
Nazlı: (telaş içinde) Ali sen ne yapıyorsun ya, niye aniden kalkıyorsun
Ali: Tamam, özür dilerim (Ferda'ya döner) abla kötü bir şey yok değil mi
Ferda: Aksine kuzum, sevineceğin bir şey
Ali: Abla korkmaya başlıyorum artık
Ferda: Ali (Ali'nin ellerini tutar ve) Dayı oluyorsun kuzum
Ali: Ne
Ferda: Hamileyim...
![](https://img.wattpad.com/cover/291126989-288-k532732.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)
ActionGeçmişi yüzünden kendisini aşka kapatan bir adam. Ve o adamın hayatını değiştirecek bir kadın. Ali Vefa kendisini ve kalbini aşka kapatmış biridir, ama hayatına girecek olan kadın her şeyi değiştirecektir. Alnaz'ın aşk dolu hikayesini okumaya hazır...