"AŞK EŞİTTİR BİZ" (151. BÖLÜM/4. SEZON)

108 7 0
                                    

(SABAH SAAT 10)

Güneş ışınları perdenin arasından geçerek AlNaz'ın odasına girer. Nazlı yüzüne gelen güneş ile kaşlarını çatar biraz kıpırdanır sonra yavaş yavaş gözlerini açar. Sırtında bir el hisseder, elin sahibine bakınca yüzünde oluşan gülümsemeye engel olamaz. Çünkü Ali hem Nazlı'ya hem de Masal'a sarılarak uyumuştur. Nazlı yataktan kalkar ve banyoya giderek günlük işlerini halleder, sonra banyodan çıkar ve odadan çıkar ve mutfağa giderek güzel bir kahvaltı hazırlamaya başlar. Bir sürelik uğraşın sonunda güzel bir kahvaltı hazırlamıştır, kahvaltıyı masaya dizdikten sonra odaya geri döner ve Ali'nin yattığı yatağın kenarına oturur
Nazlı: (Ali'nin saçlarını okşamaya başlar) Alim hadi uyan (Ali biraz kıpırdanır) canım hadi sabah oldu. Hatta sabahı da geçti
Ali: Nazlı biraz daha
Nazlı: Olmaz Ali kahvaltı hazırladım, önce kahvaltımızı yapalım sonra da kızımızla gezmelere çıkalım
Ali: Sabah öpücüğümü ver öyle kalkarım
Nazlı: (Ali'nin yanağından öper) Şimdilik bununla idare edeceksin
Ali: Offf tamam ya
Nazlı: Mızmızlanma Ali
Ali: (yatağın içinde doğrulur) Kalktım kalktım
Nazlı: (Masal'ı kucağına alır) Hadi sen işini hallet, biz kızımızla aşağıdayız
Ali: Tamam canım
Nazlı kucağında Masal ile odadan çıkarak aşağıya iner. Ali'de o sırada günlük işlerini halleder ve odadan çıkıp oda aşağıya iner ve kahvaltı masasına oturur
Nazlı: Senin sevdiğin kahvaltılıklardan yaptım beğendin mi
Ali: Sen yaparsın da güzel olmaz mı Nazlım eline sağlık
Nazlı: Afiyet olsun Alim
AlNaz kızlarıyla birlikte güzel bir şekilde kahvaltıya başlarlar, kahvaltı yapıldıktan sonra masayı toplarlar. Sonra odaya çıkarak üstlerini değiştirirler, Masal'ıda hazırladıktan sonra hep birlikte evden çıkarlar ve dolaşmaya başlarlar.... Demir odasında çalışırken içeriye Açelya girer
Açelya: Demir
Demir: Güzellik hoşgeldin
Açelya: Hoşbuldum canım
Demir: Hayrola
Açelya: Ne hayrola
Demir: Kolay kolay şirkete gelmezdin
Açelya: İstemiyorsan gidim Demir
Demir: Olur mu öyle şey aşkım
Açelya: Onu ima ettin ama
Demir: Geldiğin için çok çok sevindim gerçekten iyi ki geldin
Açelya: Ne yapıyorsun
Demir: Valla ne yapalım aynı şeylerle uğraşıyoruz, anormal bir durum yok
Açelya: Anladım... Demir
Demir: Güzellik
Açelya: Ya ben şey diyecektim
Demir: Ne diyecektin
Açelya: Böyle bir şey nasıl söylenir ki
Demir: Benden mi çekiniyorsun güzellik
Açelya: Saçmalama Demir ya
Demir: Söyle güzelim senin canını sıkan nedir
Açelya: Biliyorsun Ali ve Nazlı'nın çocukları var
Demir: Evet Allah bağışlasın çok güzel bir çocuk
Açelya: Masal'ı görünce, kucağıma alınca içim bir kıpır kıpır oluyor
Demir: Emin ol onu bende yaşıyorum güzellik... De sen başka bir şey söyleyeceksin sanki
Açelya: (derin bir nefes alır ve pat diye söyler) Demir ben çocuk istiyorum
Ferda evin bahçesinde kucağında kızı ile sallanan sandalyede dinleniyordur
Ferda: Kızım (Çicek'e bakar) sen çok şanslı bir çocuksun biliyor musun. Senin çok iyi bir dayın var adı Ali. Mert, dürüst, adaletli, saygılı, hoşgörülü, gözü kara, yardımsever, alçakgönüllü bir dayın var. Zorda kalan insanlara hep yardım eder, büyük küçük demeden herkesin yardımına koşar. Hiç bir şeyden korkusu olmayan, sadece Allah'tan korkan birisidir senin dayın. Onunda aynı senin gibi güzeller güzeli bir kızı var adı Masal. Görsen Masal'ın üstüne öyle bir titriyor ki, insanı bazen sevgisiyle boğuyor. Bir de eşi var Nazlı. Onun da üzerine çok titriyor. Ama biliyor musun, iyi ki onun gibi bir kardeşim var. Allah'a sonsuz şükürler olsun ki Ali gibi bir kardeşim var benim (o sırada Ferda'nın telefonu çalar arayan Doruk'tur, Ferda bekletmeden telefonu açar) Doruk
Doruk: Ferdam ne yapıyorsun
Ferda: Bir şey yapmıyorum, evin bahçesinde oturmuş kızımızla konuşuyorum
Doruk: Ne anlatıyorsun mesela
Ferda: (gülerek) Ali ve Nazlı'yı anlatıyorum kızımıza
Doruk: (gülerek) Babası dururken sen AlNaz'ımı anlatıyorsun
Ferda: Doruk AlNaz ne ya
Doruk: İşte Ali'nin "Al" Nazlı'nın "Naz" birleştir AlNaz
Ferda: (gülerek) Doruk alem alemsin ya
Doruk: Bunu iyi olarak mı algılamalıyım yoksa kötü olarak mı (gülerek)
Ferda: (gülerek) İyi algıla iyi
Doruk: Sizi çok özledim ben ya
Ferda: Doruk daha sabah beraberdik ne bu özlem
Doruk: Ben sizi hep özlüyorum Ferdam
Ferda: Bugün romantik tarafından kalkmışsın sanki
Doruk: Aşkolsun Ferdam ben hep romantik bir insanımdır
Ferda: (gülerek) Tabi tabi
Doruk: Kalbimi kırıyorsun ama
Ferda: (gülerek) Dorukcum sende ne alıngan çıktın ya
Doruk: Akşam için sabırsızlanıyorum.  Bir an önce seni ve kızımı görmek istiyorum
Ferda: He Doruk bak, hemen akşam oldu zaten. Tövbe tövbe
Doruk: Sizi özledim ne yapim
Ferda: Valla ne yalan söyleyeyim bende seni özledim
Doruk: Neyse canım benim kapatmam lazım, bi sesini duymak için aramıştım
Ferda: Tamam canım görüşürüz, dikkat et kendine
Doruk: Sende kendine ve kızımıza dikkat et Ferdam
Ferda: Tamam Doruk tamam (görüşme biter Ferda ise kızına bakar) bir de deli bir baban var kızım (gülerek)
Ferda kızı ile ilgilenir... FerBel kendi odalarında Yusuf ile ilgileniyorlardı
Ferman: Beliz
Beliz: Canım
Ferman: Biz ne zaman ikinci çocuğu yapacağız ya
Beliz: (Ferman'ın koluna vurur) Çirkinleşme Ferman. Hele Yusuf biraz büyüsün
Ferman: Canım Yusuf 1 yaşını doldurdu,bir kaç ay sonra da 2 yaşına girecek
Beliz: Ferman Yusuf beni zaten yeterince yoruyor, bir de sen başlama rica ediyorum
Ferman: Sende haklısın canım özür dilerim
Beliz: Özür dilemeni gerektirecek bir durum yok Ferman. Yusuf'u görünce ikinci bebeği istemen normal. Ama biraz beni de anla lütfen. Yusuf beni yoruyor zaten, geceleri de yatırmıyor sağolsun
Ferman: Geceleri beni niye kaldırmıyorsun
Beliz: Yorulmanı istemiyorum Ferman
Ferman: Ama sen yoruluyorsun
Beliz: Bir şey olmaz Ferman ne olacak sanki
Ferman: Ben kabul etmiyorum, bundan sonra beni de kaldıracaksın birlikte yapacağız ne yapacaksak
Beliz: Seni çok seviyorum Ferman
Ferman: Bende seni çok seviyorum Beliz
FerBel dudaklarını birleştirir.... AdSel evde oturmuş keyif kahvesi yapıyorlardı
Selvi: Ya ben torunumu özledim
Adil: Çiçek ve Yusuf var onlar yetmez mi Selvim (gülerek)
Selvi: Onlar da yeter canım. Ama ilk kez torunumdan ayrı kalıyorum
Adil: Selvim gören de Masal çok uzağa sanacak. Annesi ve babası ile birlikte
Selvi: Ali demişken
Adil: Ne olmuş Ali'ye
Selvi: Bir geçmişe bir de şimdi ki zamana bakıyorum Adil. Eski Ali ile şimdi ki Ali arasında dağlar kadar fark var Adil. Kimseyi sevmeyecem, kimseye aşık olmayacam diyordu ama hayat işte. Hayat sürprizlerle dolu Adil. Allah Ali'nin karşısına tıpkı onun gibi yaralı olan birini çıkardı, ikisi de birbirlerinin yaralarını sardı. Nazlı Ali'yi kabuğundan çıkarmıştı Adil. Allah'a sonsuz şükürler olsun ki Nazlı'yı karşımıza çıkardı ve Ali'yi kabuğundan çıkardı
Adil: Allah'ın hikmetinden sual olunmaz Selvi... Sen Ramazan hazırlığı yaptın mı Selvim
Selvi: Yaptım Adil yaptım, bu gece ilk sahurumuzu yapacağız inşallah
Adil: Bir Ramazan daha geldi çattı Selvi
Selvi: Öyle Adil öyle. Millet kendisini unutmuş, ne yapacaklarını ne için bu dünyaya geldiklerini unutmuşlar
Adil: Millet azıtmış sapıtmış artık. İnşallah bu Ramazan ayı inşallah kendilerini düzeltirler
Selvi: İnşallah Adil inşallah
AdSel güzel bir şekilde sohbetlerine devam eder... AlNaz akşama kadar kızlarıyla bol bol gezmiştir. Hep birlikte bağ evine geri dönerler. Önce Masal'ı odasına çıkararak beşiğe katarlar ve Masal'ı izlemeye başlarlar
Ali: (kısık sesle) Güzelliğini senden almış Nazlım, çok güzel
Nazlı: Saçlarını da babasından almış, aynı senin gibi kıvırcık saçlı
Ali: İkimizden bir parça
Nazlı: Aşkımızın meyvesi
Ali: Gidelim mi uyusun
Nazlı: Gidelim kocacım
AlNaz Masal'ın odasından çıkarak kendi odalarına giderler, odaya gelince ikisi de içeri girer. AlNaz üstlerine rahat bir şeyler giyip yatağa girerler ve birbirlerine sımsıkı sarılarak huzurlu bir uykuya bırakırlar kendilerini......

"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin