(AKŞAM SAATLERİ)
Herkes işlerini bitirmiş ve eve dönmüşlerdir herkes yemek masasına oturmuş iftar vaktinin gelmesini bekliyordu
Nazlı: (Ali'nin kulağına fısıldar) Nasıl oldun daha iyimisin
Ali: Hala etkisinden çıkabilmiş değilim
Nazlı: (tebessüm eder) Aynı şeyi bende yaşamıştım. Her anne dediğinde bile afallıyorum, nasıl tepki vereceğimi şaşırıyorum
Ali: Bu çok güzel bir hismiş Nazlım
Nazlı: Öyle canım öyle
AlNaz konuşmaya devam ederken akşam ezanı okunur
Adil: Herkese afiyet olsun
Herkes duasını ederek iftarlarını açarlar. Yemekler yendikten sonra kızlar masayı toplarken erkekler de akşam namazını kılarlar. Akşam namazını kıldıktan sonra hep birlikte biraz sohbet ederler
Ali: Baba teravihe gidiyoruz değil mi
Adil: İnşallah gideceğiz Ali, böyle bir günde gidip kılınmaz mı
Ali: O zaman yavaştan hazırlanalım çünkü vakit yaklaşıyor
Adil: Hadi o zaman
Erkekler hazırlanarak evden çıkarlar ve camiye giderler. Kısa bir yürüyüşün ardından camiye gelmişlerdir, cami avlusunda bulunan kişilere selam verdikten sonra abdest alarak camiye giderler ve diz üstü otururlar. Kısa bir süre sonra da yatsı ezanı okunur. Önce sünnet, sonra farz, sonra 2 rekat daha sünnet kılındıktan sonra teravih namazı başlar... Cami çıkışında sohbet ederek eve gidiyorlardı
Demir: Ali
Ali: Efendim Demir
Demir: Söylemeyi unuttum, yeni bir müşterimiz var. Elinde bir inşaat projesi varmış, bize vermek istiyor
Ali: Bu çok güzel bir haber
Demir: Öyle
Ali: Kaç bloklu bir inşaat bu
Demir: 5 blok ve hepsi de 20 katlı
Ali: Peki güvenlik önlemleri. Bunlara ne kadar önem verdiğimi biliyorsun
Demir: Onunla ilgili detaylı bir konuşma yapmadık. Ama toplantıda oda konuşulur
Ali: Peki ayarladın mı toplantı
Demir: Sana söylemeden bir şey yapmak istemedim
Ali: Tamam o zaman. Müsait bir zamana toplantı ayarla
Demir: Tamamdır
Konuşa konuşa evin önüne gelmişlerdir, Ali zili çalar. Kapıyı kucağında Masal ile Nazlı açar
Nazlı: Hoşgeldiniz
Adil: Hoşbulduk kızım
Ali: Hoşbuldum Nazlım
Tam o sırada Masal yine o kelimeyi söyler
Masal: Ba-ba
Ali bugün ikinci kez duyduğu bu cümle ile adeta olduğu yere çivilenmişti. Nasıl bir tepki vereceğini kendisi de bilmiyordu. Böyle bir duygu tarif edilemezdi. Şu an yaşadığı duygu onun için dünyanın en güzel duygusuydu. Herkes Masal'ın baba demesine şaşırmıştır, ama onları asıl şaşırtan Ali'nin hala bjr tepki verneyişiydi
Ali: (gözleri dolmuştur) Na... Nazlı
Nazlı: (Masal'ı Ali'ye uzatır) Al bakalım babası
Nazlı Masal'ı Ali'ye uzatınca Masal dünden razıymış gibi kollarını Ali'ye uzatır. Ali'de bu isteği geri çevirmez ve Masal'ı kucağına alır. Masal elleriyle Ali'nin kıvırcık saçlarıyla oynuyordu. Adil ise dolu gözlerle Ali'ye bakıyordur. Asla kimseyi sevmeyecem, kimseye aşık olmayacam diyen Ali'nin bir karısı ve bir kızı vardı. Hayat Ali'ye asla yapmam dediği şeyleri yaptırmıştır
Adil: (iç ses) Allah'ım sen ne büyüksün. Senin hikmetinden sual olunmaz Rabbim
Doruk: Böyle kapıda mı duracağız
Nazlı: Hadi geçin içeri
Hepsi birlikte içeri girerler ve koltuğa otururlar. O sırada da kadınlar evde teravih namazlarını kılarak namazlarını bitirmişlerdir. Masal hâlâ Ali'nin kucağındaydı. Ali hâlâ duyduğu kelimenin etkisinden çıkamamışken Nazmi hayran gözlerle Ali'yi izliyordur.
Ali: Benim güzel kızım
O sırada Açelya aşağıya iner, Masal'ı Ali'nin kucağında görünce adımlarını oraya yönlendirir
Açelya: Teyzesinin kuzusu (Masal'ı kucağına almak ister ama Masal gitmez, yüzünü Ali'nin boynuna yaslanır) sen şimdi Açelya teyzene gelmiyor musun (tekrar Masal'ı almak ister ama Masal yine gitmez)
Ali: (gülerek) Açi rahat bırak kızımı ya
Açelya: Bana bak, sen bu kıza bir şey mi yaptın yoksa. Masal Açi teyzesine gelmiyor ya
Ali: Yok artık Açi ya
Açelya: Banane ya banane
Nazlı: Açi sen ciddi misin ya (gülerek)
Masal: Ba-ba
Ali: Be... Ben anlaşılan bu ke... Kelimeye alışamayacağım (gözleri dolmuştur)
Nazlı: Masal her baba dediğinde böyle olacaksan işimiz var seninle (gülerek)
Ali: Ne yapim alışamadım bir türlü
Selvi: Şimdi anladınız mı anne ve babanın ne demek olduğunu çocuklar. Onun size söylediği tek bir kelime bile içinizi ısıtmaya yetiyor. Onun o minicik elleri, minicik ayakları, tombul tombul yanakların. Senin bana ilk anne deyişini hatırlıyorum Ali. Benim için paha biçilemez bir durumdu
Ali: (Masal'ın alnına çok nazik bir öpücük kondurur) Canım kızım benim
Açelya: Demir biraz konuşalım mı
Demir: Olur konuşalım
AçDem ekibin yanından uzaklaşır
Açelya: Hala bir cevap vermedin Demir
Demir: Bende çocuk sahibi olmayı çok istiyorum güzellik inan bana. Gerçekten çok istiyorum, ama bir yandan da korkuyorum
Açelya: Neyden korkuyorsun Demir çocuk istediğimi söyledim ondan sonra resmen kendini kapattın, kimse ulaşamıyor sana
Demir: (derin bir nefes alır) Babam
Açelya: Baban (şaşırmıştır)
Demir: Babamla aramda olan meseleyi biliyorsun zaten, kavgalıyım kendisiyle. Ayda yılda bir kere arayıp nasıl olduğumu soruyor o kadar. Korkumun nedeni babamın yaptığının aynısını yapmaktan korkuyorum güzellik. Seni yarı yolda bırakmaktan korkuyorum
Açelya: Derdin bumuydu
Demir: Anlamadım
Açelya: Demir senin beni bırakmayacağını bu ailedeki herkes biliyor, o yüzden içini ferah tut. Hem (gülerek) benden kurtulmak o kadar kolay mı sanıyorsun sen
Demir: Seni bırakıp gitmek gibi bir niyetim yok elbette. Ama o ihtimal ya olursa
Açelya: Öyle bir şey olmaz merak etme, sen benden gitsen bile ben senin peşini bırakmam Demir Aldırmaz (gülerek)
Demir: Tamam
Açelya: O zaman
Demir: Bir çocuğumuz olsun
Açelya: Bir çocuğumuz olsun
AçDem birbirine sımsıkı sarılır ve bir süre sonra ayrılırlar
Demir: Hadi gidelim bizi merak etmesinler
AçDem ekibin yanına geri döner. Ekip biraz daha sohbet ettikten sonra kendi odalarına çıkarlar. AlNaz Masal'la birlikte odaya girer Ali dikkatli bir şekilde Masal'ı beşiğine yatırır sonra Masal'ın alnına çok nazik bir öpücük kondurur
Ali: Hayırlı uykular kızım
AlNaz üstlerine rahat bir şeyler giyip yatağa girerler. Nazlı başını o huzur bulduğu Ali'nin göğsüne koyar, Ali'de bir elini Nazlı'nın beline dolar
Nazlı: (gülerek) Kızımız şimdiden babacı oldu Alim
Ali: Baba olmak çok güzel bir hismiş Nazlım. Allah herkese böyle bir duygu yaşamayı nasip etsin inşallah
Nazlı: Amin Ali amin... Ali
Ali: Prensesim
Nazlı: Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi
Ali: Biliyorum. Çünkü bende seni çok seviyorum... Da nerden çıktı şimdi bu
Nazlı: İçimden geldi
Ali: Senden önce kendimi kaybolmuş gibi hissediyordum. Her yer karanlıktı ve bir daha asla güneş doğmayacaktı sanki içimde. Sonra sen geldin ve beni saklandığım o karanlık kuyudan çıkardın. Bana yeniden sevmeyi daha da önemlisi tekrardan güvenebilmeyi öğrettin. O kadar sıkı sarıldın ki bana, sanki yıllarca kaldık öyle. Ellerimi tuttuğun o ilk günden beri kalbim yalnızca senin için atıyor sevgilim. Her sabah, seni severek yeni güne başlamanın verdiği mutluluk tarif edilemez sevgilim. Sanki yeni doğmuş bir bebek gibi hayata en başından başladım. Senden öncesi öylesine eksik ve manasız ki. Sensiz geçen senelerin acısını çıkarırcasına gözlerine dalıp, saatlerce güzel bir manzarayı izler gibi seyretmek istiyorum güzel yüzünü. Sen benim kutup yıldızım gibisin. Ne zaman yolumu şaşırsam gökyüzüne bakıp da yönümü bulur gibi kalbimdeki sana bakarak doğru yola gidiyorum. Ne zaman kötü bir düşünce gelse aklıma hemen seni düşünüyorum. Birlikte geçireceğimiz o güzel hayatı, yenilerini ekleyeceğimiz eşsiz anılarımızı. Hayatımda olduğun sürece asla kaybolmayacağımı bilmek çok güzel bir his sevgilim. Eskiden şiirler manasız gelirdi. Yağmur canımı sıkar, yeni doğan gün bir anlam ifade etmezdi. Şimdi senin varlığın başlı başına bir şiir, aşkın şair etti beni. Yağmurda seninle dans etmek, her yeni sabaha seninle uyanmak istiyorum sevgilim. Kalbinden daha konforlu hiçbir yerde bulunmamıştım bugüne kadar. ‘’Aşkın olduğu yеrdе yaşam da vardır.” diyor Mahatma Gandhi. Senden önce ben yaşamıyormuşum meğer. Ne aldığım nefesin kıymeti varmış ne de yemeğimin tadı tuzu. Seninle birlikte yeniden doğdum, meğer hayat denilen şey çenendeki o mahcup gamzeymiş.
Nazlı bir kez daha eridiğini hissediyordu, içinden "bu adam daha kaç defa benim kalbimi fethedecek" diye düşünür
Nazlı: Nerden çıktı şimdi bu
Ali: İçimden geldi
Nazlı: O kadar güzel konuştun ki Alim, diyeceklerim senin dediklerinin yanında hafif kalır
Ali: Senin bir şey demene gerek yok ki sevgilim, sadece bir olalım o bana yeter
Nazlı: (elini Ali'nin kalbine götürür) Biz tek bir kalbiz Alim unuttun mu. Senin kalbin atmazsa bana ne olur biliyor musun, benim kalbimde durur. Bunları dışardan biri görse garipser. Ama bilmiyorlar ki bizim "Aşkımız" herkesin aşkı gibi değil
Ali: Bu hayatta bir şeyi çok iyi öğrendim. Asla ama asla büyük laflar etmeyeceksin. Bana bak, ben bir daha asla kimseyi sevmeyecem, kimseye aşık olmayacam diyordum ama hayat işte bu. Hayat sürprizlerle dolu
Nazlı: Birbirimizi hiç bırakmayalım Alim
Aliv: Bırakmayalım Nazlım. Ben ne senden ne de kızımdan asla vazgeçmem asla bırakmam
Nazlı: (Ali'ye daha da sıkı sarılır, öyle bir sarılır ki, sanki bıraksalar Ali ellerinden kayıp gidecektir) Beni bırakma Alim, beni sakın bırakma
Ali: Ne seni ne de kızımı bırakmaya hiç ama hiç niyetim yok
Nazlı: (Ali'nin tişörtün üstünden kalbini öper) Seni çok seviyorum Ali Vefa
Ali: Bende seni çok seviyorum Nazlı Vefa
AlNaz birbirine sımsıkı sarılarak huzurlu bir uykuya bırakırlar kendilerini........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)
AksiGeçmişi yüzünden kendisini aşka kapatan bir adam. Ve o adamın hayatını değiştirecek bir kadın. Ali Vefa kendisini ve kalbini aşka kapatmış biridir, ama hayatına girecek olan kadın her şeyi değiştirecektir. Alnaz'ın aşk dolu hikayesini okumaya hazır...