"AŞK EŞİTTİR BİZ" 119. BÖLÜM 3. SEZON (SAVAŞ ALİ'Yİ KURTARDI)

261 19 0
                                    

Ali'yi takip eden adamlar hızlı bir şekilde Ali'nin önüne geçerler ve arabanın önünü keserler. Ali gözlerini kapatır ve derin bir nefes alır, sonra gözlerini açar
Ali: (kendi kendine) Allah'ım yardım et bana. Aileme bu acıyı yaşatma Ya Rabbi
Ali arabadan iner. O sırada Ali'nin önünü kesen araçlardaki adamlar da iner, hepsi iri yarı adamlardı
Ali: Baştan anlaşalım. Adam gibi dövüşün, teke tek gelin
Adam: O kural bizim için geçerli değil Ali Vefa Erinç
Ali: Tam da sizden beklenen hareket
Adam3: Saldırın
Adamların hepsi birlikte Ali'nin üstüne koşmaya başlar..... AçNaz cafede işlerinin başındadır
Açelya: Pişt Naziko
Nazlı: Efendim Açi
Açelya: Bak kendini fazla yorma tamam mı
Nazlı: Açiiii
Açelya: Nazlış senin için diyoruz. Sonuçta karnında bir can taşıyorsun, ona bir şey olsun ister misin
Nazlı: Allah korusun Açi o nasıl laf (ellerini kendi karnına koyar) o benim herşeyim
Açelya: Senden çok güzel bir anne olur Nazlış
Nazlı: Bilmiyorum Açi. Çocukluğumu biliyorsun, neler yaşadığımı da. Benim geçmişim acı ile doluyken, ne yapacam hiç bir fikrim yok
Açelya: Kıvırcık bey ne güne duruyor
Nazlı: Canım kocam. Her şeyime koşuyor zaten, elimi sıcak sudan soğuk suya sokmuyor, hep el üstünde tutuyor beni
Açelya: Tatlım biz ona boşuna mı Ali Vefa diyoruz
Nazlı: Ali dedinde. Ben kocamı özledim ya
Açelya: Nazlı ne bu özlem ya (gülerek)
Nazlı: Ben onu o yanımdayken bile özlüyorum
Açelya: Sizin birbirinize olan sevginizi gördükçe ben mutlu oluyorum. Çok yakışıyorsunuz birbirinize. Ay iyiki de sizin aranızı yapmışım ya
Nazlı: İyi ki Açi, iyi ki yapmışsın... Da hadi işimizin başıma dönelim. Çenemiz çalışacağına elimiz çalışsın
Açelya: Sen var ya
Nazlı: Bende seni çok seviyorum tatlım
Açelya: (gülerek) Deli kız
AçNaz işlerinin başına döner.... Adamlar Ali'nin üstüne doğru koşarlar. O sırada ön sırada bulunan adamlardan biri kafasına yediği kurşun sayesinde yere yığılır. Adamlar şaşkınca etrafa bakınıyordu. Ali'de bu olanlara anlam veremiyordu
Adam: Ne duruyorsunuz saldırın hadi
Adamların hareketlenmesi ile hepsinin yere düşmesi bir olur. Çünkü hepsi de tek atışla vurulmuştu. Ali hala bir şey anlamıyordu, neler olmuştu az önce
Ali: (kendi kendine) Ne oluyor ya
Kamera yüksek bir binanın çatısını gösterir... Ve karşınızda Savaş vardır
Savaş: (elinde ki sniper ile ayağa kalkar)  Bizde sizin gibi kahpelere verecek evlat yok
Ali etrafa göz gezdirirken bir yüksek bina dikkatini çeker. Ali binanın çatısına dikkatli bir şekilde bakar ama yüksek olduğu için kim olduğunu seçemez
Ali: Kimsin sen
O sırada Ali'nin telefonu çalar, arayan Savaş abidir, Ali bekletmeden telefonu açar
Savaş: Evlat
Ali: Savaş abi
Savaş: Seni 3-5 çapulcuya yem edecek değildim
Ali: O senmiydin Savaş abi
Savaş: Adil'in oğlu, benimde oğlumdur. Sana kimse el uzatamaz evlat. Sen şimdi yoluna devam edebilirsin, ben sonra seni çağırırım
Ali: Savaş abi
Savaş: Dediğimi yap evlat. Ben sana haber verecem
Ali: Tamam Savaş abi
Görüşme biter, Ali ise arabaya biner ve yoluna devam eder. Kamera tekrardan Savaş'ı gösterir
Savaş: Suyun ısındı Mert Kıran. Seni ziyaret etmenin vakti geldi
Ali yolda giderken telefonu çalar Ali arayanın ismine bakar ve Selvi'nin aradığını görür ve hiç bekletmeden telefonu açar
Ali: Efendim anne
Selvi: Ali. Ali oğlum iyimisin
Ali: Hayırdır anne ne oldu
Selvi: İçimi bir sıkıntı bastı, sana bir şey oldu sandım
Ali: (derin bir nefes alır) Merak etme sultanım, iyiyim ben
Selvi: Ali doğruyu söyle
Ali: Tamam. Ama önce sakin olacaksın
Selvi: Ali bir şey mi oldu, iyimisin
Ali: Annem, canım annem lütfen sakin ol
Selvi: (derin bir nefes alır) Tamam. Hadi anlat ne oldu
Ali: Yolda giderken iki araç önümü kesti
Selvi: Ne!!! Ali sen ne diyorsun iyimisin bir şey oldu mu, bir şeyin var mı
Ali: Annem sakin ol iyiyim ben, bir şeyim yok
Selvi: Ali bak doğruyu söyle
Ali: Annem. Güzel annem. Sultanım. Ben gerçekten iyiyim
Selvi: Ali
Ali: Annem ben bir şey olsa söylemez miyim sana
Selvi: Söylersin
Ali: Evet söylerim. Hadi üzme kendini bu kadar
Selvi: Ali kendine çok dikkat ediyorsun tamam mı
Ali: Tamam annem tamam (görüşme biter Ali ise kendi kendine konuşur) ah be annem
Ali yoluna devam eder. Bir süre sonra şirkete gelmiştir Ali, arabayı durdurur ve arabadan iner ve şirkete girer, kendi odasına doğru gitmeye başlar odanın önüne gelince kendi masasında çalışan Merve'yi görür
Ali: Kolay gelsin Merve
Merve: Teşekkür ederim Ali bey hoşgeldiniz
Ali: Hoşbuldum
Merve: Ali bey iyimisiniz
Ali: İyiyim Merve iyiyim. Neyse bugün ki programınızda neler var
Merve: Bugün yatırımcılarla bir toplantınız var ardından imzalanması gereken bir kaç dosya var, sonrasında boşsunuz Ali bey
Ali: Tamam Merve teşekkür ederim (Ali odasına giderken) Merve
Merve: Buyrun Ali bey
Ali: Bana Demir ve Doruk'u çağır mısın
Merve Tabi Ali bey... Ali bey
Ali: Efendim Merve
Merve: İyimisiniz
Ali: İyiyim Merve teşekkür ederim
Merve: Bir şeye ihtiyacınız olursa ben burdayım Ali bey
Ali: (buruk bir şekilde gülümser) Teşekkür ederim Merve
Merve: Rica ederim (tebessüm eder)
Ali odasına gider ve masaya oturur, bilgisayarını açar ve gelen maillere bakar, maillere baktıktan sonra sandalyeden kalkar, camın önüne gelir, ellerini arkada birleştirir ve derin bir nefes alır. Olanları düşünür, Savaş abinin nerden haberi olduğunu düşünür
Ali: (kendi kendine) Offf. Allah'ım yardım et bana, bir çıkış yolu göster
Ali düşüncelerle boğuşurken DorDem içeriye girer. Ali kapının açılması ile arkasını döner ve DorDem'i görür
Ali: Gelin abi gelin
Hepsi koltuklara oturur
Doruk: Abi iyimisin, rengin solmuş senin
Demir: Evet abi, yüzün bembeyaz olmuş
Ali: Anlatacam, ama ince sakin olacaksınız
Doruk: Ali ne oldu
Ali: İkiniz de sakin olacaksınız, özellikle sen Doruk
Demir: Ali neler oluyor, senin yüzün niye bembeyaz oldu
Ali: Mert
Demir: Bu sefer ne yaptı
Doruk: Ali kimseye bir şey olmadı değil mi
Ali: Az daha olacaktı
Demir: Ali ne diyorsun sen
Ali: (derin bir nefes alır) Şirkete gelirken yolda iki araç önümü kesti
Doruk: Ali sen ne dediğinin farkında mısın
Ali: Elbette farkındayım Doruk. Böyle bir şeyin şakası olmaz
Demir: Kim yaptırdı bunu
Doruk: Ya Demir kim yapacak Allah aşkına. Mert yaptı tabi ki
Ali: Evet. Mert yaptı
Doruk: Soysuz herif. Seni kendi ellerimle öldürecem
Ali: Doruk saçmalama abi
Doruk: Ben mi saçmalıyorum Ali
Demir: Doruk sakin ol
Ali: Doruk. Abicim rica ediyorum dur
Doruk: Ali sen nasıl bu kadar sakin kalabiliyorsun gerçekten anlayabilmiş değilim
Ali: Doruk (derin bir nefes alır) güzel kardeşim lütfen dur. Anlıyorum benim için endişelendin, ama çözüm bu değil. Bak ben iyiyim, karşındayım. Önemi olan da bu değil mi
Demir: Ali peki nasıl kurtuldun ordan
Ali: Savaş abi sağolsun. Adamların hepsini indirdi. Ama anlamadığım bir nokta var
Demir: Nedir
Ali: Aracın önü kesilirken kimseye haber verecek zamanım yoktu. O kadar adamla tek başıma başa çıkmam imkansızdı. Özel gücüm falan yok, çünkü ben bir insanım. Elbette kaçmazdım, elimden geldiği kadar mücadele ederdim. Ama dedim ya, bir özel gücüm falan yok. Savaş abi nerden öğrendi de beni kurtardı. Bu soru kafamı kurcalayıp duruyor.
Doruk: Belki peşine adam takmıştır, gizliden gizliye seni takip ediyordu belki
Ali: Bu düşünce daha ağır basıyor tâbi. Bu soru kafamı kurcalayıp duruyor
Demir: Haber verecek misin
Ali: Kime
Doruk: Kime olacak Ali bizimkilere
Ali: Bilmiyorum. Bir yanım söyle derken, diğer yanım söyleyipte üzme onları diyor
Demir: Abi saçmalama, böyle bir şey saklanır mı
Ali: Neyse, siz işinizin başına dönün. Ben düşünüp bir karara varırım
Doruk: Dikkat et kendine Ali
Demir: Benim anlamadığım bir nokta var
Ali: Nedir
Demir: Abi sen genelde çok dikkatli birisindir. Nasıl fark etmedin
Ali: Dalgınlığıma gelmiş demek ki
Doruk: Bir daha dalgınlığına gelsin. Bak ben sana ne yapıyorum o zaman
Ali: Tamam lan tamam. Hadi işinizin başına dönün
DorDem odadan çıkar, Ali ise işinin başına döner.........

"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin