Ali odadan çıkarak Merve'nin yanına gelir
Ali: Merve
Merve: Buyrun Ali bey
Ali: Bana Demir ve Doruk'u çağırır mısın
Merve: Tabi Ali bey
Ali tekrar odasına gider ve çizimleri tekrar incelemeye başlar. Aradan geçen bir 5 dakikanın ardından DorDem Ali'nin odasına girer
Doruk: Bizi çağırmışsın
Ali: Gelin gelin (Ali tekrar panonun yanına geçer) şimdi burda ne görüyorsunuz
Doruk: Bir inşaat alanı çizilmiş
Ali: Doğru başka ne görüyorsunuz. Yani bir farklılık görüyor musunuz
Demir: İlki ile ikinci arasında fark var gibi
Ali: (ilk çizilmiş olan çizimin yanına gelir) Bu asıl çizim (ikinci çizime gelir) bu da ikincisi
Doruk: Bundan nasıl bir anlam çıkarmamız gerekiyor
Ali: (tekrar ilk çizilmiş olan çizimin yanına gelir) Bu inşaat alanının asıl orijinal resmi
Demir: Evet
Ali: (diğer çizimin yanına gelir) Buda ikincisi. Şimdi ilk resime bakınca sade bir resim görüyoruz öyle değil mi
Doruk: Eee
Ali: Buda ikincisi, bu ise daha kapsamlı ve daha detaylı çizilmiş öyle değil mi
Demir: Ali hala anlamadım
Ali: Bugün inşaat alanını gezdim, güvenlik önlemlerine baktım. Sadece gösteriş için güvenlik önlemleri alınmıştı, orda çalışanların hiç bir can güvenliği yoktu. Aslında bu Kemal'i mahkemeye verme hakkım var ama yapmayacam
Demir: Dediğin gibi mahkemeye verme hakkın var ama niye yapmıyorsun
Ali: Yapmayacam çünkü ona çok güzel bir ders verecem. Bildiğin resmen bizimle dalga geçiyor
Doruk: Ne yapacaksın peki
Ali: Bu ikinci resimde detaylıca her şeyi çizdim zaten (Demir'e döner) Demir adan seninle irtibata geçmişti öyle değil
Demir: Evet
Ali: Güzel. Senden ricam adamın gözünü korkut Demir, bir daha böyle yarım yamalak bir iş yaparlarsa sonuçlarına katlanacaklarını da söyle
Demir: Eyvallah Ali
Ali: Doruk sende güvenlik şirketleriyle konuş. En iyi, en donanımlı ekipmanları iste
Doruk: Eyvallah
Ali: Madem iş yapıyoruz, en iyi şekilde yapalım öyle değil mi. Hiç vakit kaybetmeden dediklerimi yapın (DorDem Ali'nin odasından çıkar, Ali ise kendi kendine konuşur) Sana gerçek iş nasıl yapılır gösterecem Kemal efendi
Nazlı evin bahçesinde kucağında Masal ile birlikte sallanan sandalyede dinleniyordur, bir yandan dinleniyor, bir yandan da kızıyla konuşuyordu
Nazlı: Kızım, Masal'ım sen çok şanslı birisin biliyor musun. Senin çok iyi bir baban var kızım (gülerek) Açi teyzen var, Doruk amcan, Demir amcan, Ferman amcan var. Sonra Adil deden var, anneannen var, Ferda teyzen var, Beliz teyzen var
Masal: Ba-ba
Nazlı: (gülerek) Ben sana ne anlatıyorum sen bana baba diyorsun. Anlaşıldı sen şimdiden babacı oldun
Masal: Ba-ba
Nazlı: (gülerek) Bak hala yapıyorsun (Nazlı sonra Ali'yi özlediğini fark eder) baba baba dedin babayı özledik (yan tarafında bulunan telefonu alır ve Ali'yi arar, telefon bir süre çalar ama açan olmaz) halla halla, müsait değil demek ki. O müsait olunca bizi arar zaten
Masal: An-ne
Nazlı: Annen kurban olsun sana (Masal'ı bağrına basar)
Doruk gerekli yerlerle iletişime geçmiş ve her şeyi ayarlamıştı. Odanın önüne gelince kapıyı çalar
Ali: Gel
Doruk: (Doruk odaya girer) Ali
Ali: Ne yaptın Doruk hallettin mi
Doruk:, Hallettim abi hepsini hallettim
Ali: Allah'ına kurban Doruk
Doruk: Eyvallah Ali
Ali: Demir ne yaptı gitti mi adamın yanına
Doruk: Gitti gitti
Ali: Güzel, böyle kendini bilmez insanları gördükçe ben deliriyorum. Yani anlayabilmiş değilim, her şeyi tamı tamına yapmak varken ne diye böyle gösteriş yapmak için uğraşırsın ki
Doruk: Her insan doğru olamıyor maalesef, kimisi çıkar uğruna, kimisi de hakkıyla yapıyor ama hakkıyla yapan kişinin de hakkı verilmiyor
Ali: Neyse sen işine dön. Demir geldiği zaman üçümüz toplanır ne ya da neler yapabileceğimizi konuşuruz
Doruk: Tamamdır
Ali: (Doruk odadan çıkar Ali ise telefona bakar, Nazlı'dan gelen cevapsız aramayı görür. Hiç vakit kaybetmeden Nazlı'yı arar telefon bir süre sonra açılır) Nazlım
Nazlı: Canım ne yapıyorsun
Ali: Şirketteyim çalışıyorum sen ne yapıyorsun nasılsın Masal nasıl
Nazlı: İyiyim canım, çok şükür iyiyiz hepiniz
Ali: Özür dilerim Nazlım aradığını duymamışım, çalışıyordum telefon sessiz deydi
Nazlı: Önemli değil canım
Ali: Kızımız ne yapıyor
Nazlı: (gülerek) Valla baba baba deyip duruyor. Kızımız şimdiden babacı oldu Alim
Ali: Babası kurban olsun ona
Nazlı: Beni unuttun bakıyorum
Ali: Benim seni unutabilmem mümkünmüş gibi konuşma Nazlı
Nazlı: Bilemiyorum artık
Ali: Nazlıııı
Nazlı: (gülerek) Tamam canım tamam kızma
Ali: Ben sana kızabilir miyim Nazlım
Nazlı: (naif bir sesle) Ali
Ali: Bu ses tonu geldiğine göre kesin bir şey istiyeceksin. Söyle Nazlım
Nazlı: (cilve yaparak) Bana şiir okusana
Ali: Hay hay memnuniyetle (boğazını temizler) Aşk ile aldım kalemimi elime
Ve gözlerini düşünerek kurdum tüm cümlelerimi.
Sana olan aşkımı dile getirmenin onlarca yolu varken
Ben kalemi ve kâğıdı seçtim sevgilim.
Kokunla ve sesinle yaşlanmama izin ver,
Aşkınla ve o güzel ruhunla yaşamama izin ver.
Ömrümün sonuna kadar senin olmama izin ver sevgilim…Başımı dizlerine koyduğumda öyle güzel okşarsın ki saçlarımı
Sanki tüm dünya durur, dertlerim bir anda yok olur
Nefesin bana güç verir ve ruhunla neşelenir ruhum.
Hep yanımda kal canım sevgilim
Hep bana güç ver…Duyduğum en güzel şarkı senin sesin,
Gördüğüm en güzel gözler senin gözlerin,
Dokunduğum en güzel yüz senin yüzün,
Kokladığım en güzel koku senin saçlarının kokusu,
Hissettiğim en güzel duygu da sana olan aşkım…O kadar derinlere sakladım ki seni sevgilim,
Bir gün oradan çıkıp gelme
Ve çektiğim acıları bana geri verme diye
Derinlere kilitledim seninle birlikte duygularımı da.
Bana acı vermene izin vermeyeceğim Ama seni sevmekten de bir gün bile vazgeçmeyeceğim asla.Kocaman bir çiçek bahçesinin içinde
Papatyaların arasında yürür gibiyim senin yanında.
Gökyüzünde güneş ve karşımda deniz var sanki.
Seninle birlikte bu dünya hep çilek kokuyor sevgilim.
Seninleyken bulutlar bembeyaz ve şarkılar aşk dolu…Ruhunu hissettim bir kere,
Artık hiçbir yere gidemem sevgilim.
Papatya kokunu çektim bir kere içime,
Artık seni sevmekten vazgeçemem sevgilim.
Ali şiiri bitirir. Nazlı ise mest olmuş bir şekilde Ali'yi dinlemiştir. Ali'nin kendisini nasıl sevdiğini nasıl değer verdiğini biliyordu. Şimdi bu şiirleri dinleyince Ali'nin kendisine nasıl bir aşkla sevdiğini daha iyi anlıyordu. Nazlı Ali'nin söylediği her bir kelimede eridiğini hissediyordu içinden "bu adam daha kaç defa benim kalbimi fethedecek" diye düşünür içinden
Nazlı: (kalbi hızla çarpıyordu) A... Ali
Ali: (gülerek) Ne oldu
Nazlı: (kalbi hâlâ hızla çarpıyordu) Sen... Sen beni bir gün kalpten götüreceksin biliyorsun değil mi
Ali: Allah korusun Nazlı olur mu öyle şey
Nazlı: Ya zaten söylediğin her bir kelimeye düşüyorum, artı çok yakışıklısın karizmatiksin
Ali: (gülerek) Yalnız şiir söylememi istiyen sendin hatırlatırım
Nazlı: Ya ben istedim de, bu kadarını beklemiyordum
Ali: Buda Ali Vefa farkı olsun güzelim
Nazlı: Yalnız Alicim ego tavan (gülerek)
Ali: Nazlı öyle şeylerden hoşlanmadığımı biliyorsun değil mi
Nazlı: Seni kızdırmak hoşuma gidiyor ne yapim (gülerek)
Ali: Bu arada sen az önce ne demiştin
Nazlı: Ne demiştim
Ali: Bende onu soruyorum işte ne dedin
Nazlı: (Ali'nin ne demek istediğini anlamıştır ama biraz eğlenmek ister) Ne dedim Ali
Ali: Nazlı tanıyorum seni şu an oyun oynadığını farkındayım. Hatta gülmemek için kendini zor tutuyorsun
Nazlı: Ya ama haksızlık bu, sende her şeyi anlıyorsun
Ali: (gülerek) Konuyu değiştirmeye çalıştığının farkındayım
Nazlı: Üff iyi be. Zaten söylediğin her bir kelimeye düşüyorum, artı olarak çok yakışıklısın karizmatiksin, bunları söylemiştim oldu mu. Yürüyen karizmasın resmen
Ali: Kızların ilgi odağıyım yani desene (gülerek)
Nazlı: Aliii, gece yerde yatmak istiyorsun herhalde
Ali: Ben yerde yatmak istesem bile sen benden ayrı yatamazsın ki
Nazlı: Yani, doğru
Ali: Ne dedim ben (gülerek)
Nazlı: Tamam be, niye her şeyi hemen anlıyorsun ya
Ali: Bilmem yapımda var demek ki (gülerek)
Nazlı: Gülme Ali
Ali: Komikti ama ne yapim (gülerek)
Nazlı: Birincisi o benim lafım, ikincisi ise gülme dedim sana
Ali: (zorda olsa durur) Tamam tamam gülmüyorum
Nazlı: Haa şöyle
Ali: Ben seni çok özledim
Nazlı: Bende seni çok özledim... De ne alaka şimdi
Ali: Bilmem içimden geldi
Nazlı: Iıı şey, görüşürüz canım akşam geç kalma
Ali: Merak etme geç kalmam (o sırada içeriye Demir girer) Nazlım benim kapatmam lazım
Nazlı: Tamam canım dikkat et kendine
Ali: Merak etme prensesim
Nazlı: Seni seviyorum Alim
Ali: Bende seni seviyorum Nazlım (görüşme biter, Ali ise Demir'e döner) ne yaptın Demir
Demir: Gidip konuştum Ali, adamın umrunda değil ya hiç bir şey. Güvenlik önlemleri var yok adam takmıyor bile
Ali: Korkutsaydın biraz
Demir: Onu da yaptım, gözünü de korkuttum. Elimizde güçlü kanıtların olduğunu ve bu kanıtların sizi mahkemeye vermemiz için yeterli olduğunu da söyledim
Ali: O ne tepki verdi
Demir: Doğal olarak korktu tabi. Ama bir şey daha var
Ali: Ne oldu
Demir: Bu adamın hiç bir suçu yok Ali
Ali: Nasıl yani
Demir: Bu adamın üstü, Kemal beyin patronu yani
Ali: Evet
Demir: Her şeyi o yaptırmış
Ali: Peki ismi neymiş bu patronunun
Demir: Vedat Sönmez
Ali: Vedat Sönmez ha. Peki
Demir: Ne yapacaksın
Ali: Kendilerini bir ziyaret edecem
Demir: Diyorsun
Ali: Dedim bile
Demir: Eyvallah
Ali: Hadi sen işinin başına dön
Demir: Eyvallah Ali
Demir odadan çıkar Ali ise kendi işinin başına döner....
![](https://img.wattpad.com/cover/291126989-288-k532732.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)
БоевикGeçmişi yüzünden kendisini aşka kapatan bir adam. Ve o adamın hayatını değiştirecek bir kadın. Ali Vefa kendisini ve kalbini aşka kapatmış biridir, ama hayatına girecek olan kadın her şeyi değiştirecektir. Alnaz'ın aşk dolu hikayesini okumaya hazır...