0.1

7K 314 246
                                    

"Senin aklına uyan aklımı sikeyim Jisung!"

"Aynen." diye onaylamıştı sinirle konuşan arkadaşını Seungmin.

"Senin eline içki veren elim kırılsaydı keşke!"

"Katılıyorum."

"Seninle arkadaş olduğum günün şafağını-"

"Aynı fikirdeyim-"

"Seungmin sende sus çarpacağım ağzına şimdi bir tane!"

Bu sefer sinirle kendisine dönen arkadaşıyla dudaklarını birbirine bastırıp başını eğmişti Seungmin. Felix sinirlenince gerçekten korkunç oluyordu..

"Neden öyle diyorsunuz beyefendi? Alındım, gücendim.."

Kendisine dudaklarını büzüp hala tam ayılmamış şekilde konuşan arkadaşıyla sinirli bir nefes solumuştu Felix. Tamam, Jisung'un kızarmış yanakları, dağılmış saçları ve hafif sulu gözleriyle ne kadar tatlı göründüğünü inkar edemezdi ama bu sinirlenmesine engel değildi.

"Lan aptal! Senin yüzünden gecenin yarısında sokakta kaldık. Taksiciye neden yavşıyorsun geri zekalı!"

Felix'in sinirli sesi sokakta yankılandığında yüzünü buruşturmuştu Jisung.

"Ne ya..? Yakışıklı adamdı."

"Ulan yakışıklı dediğin adam neredeyse altmış yaşındaydı. Toplasan on dişi anca vardı adamın, onlarda çürüktü! Yoklukta mısın?!"

Felix'in dediklerine Seungmin kendini tutamayıp kıkırdamıştı. Üç arkadaş bu akşam kafa dağıtmak için, daha çok Jisung'un ısrarıyla bara gitmişlerdi. Felix içmeyi Jisung'a yasaklamıştı ama arkadaşı tabii ki bu kuralı takmamış, içkinin dibine vurmuştu.

Seungmin zaten içmeyi sevmediği için genelde içmezdi ama Jisung bu akşam onu da yoldan çıkarmış, iki shotda sarhoş etmişti Seungmin'i.

Bardan Jisung yüzünden kovulduklarında eve gitmek için bir taksiye binmişlerdi. Felix sokakları fazla bilmediğinden, Seungmin ile Jisung'ta farkedemeyecek kadar sarhoş olduğundan ve adam farklı yollardan dolaştırarak götürdüğünden şuan bilmedikleri bir sokaktaydılar.

Eğer Jisung saçma bir şekilde sapıtıp babası yaşındaki adama yavşamasaydı, fazla para ödemiş olsalarda şuan üçü de pijamalarını giymiş bir şekilde yataklarında olabilirlerdi. Ama Jisung adamı sürekli överek adama asılırken arkadan kulağına üflemesi son nokta olmuştu ve adam dayanamayıp hepsini arabadan indirmişti.

"Belki ben olgun ve bakımsız erkeklerden hoşlanıyorum, sanane."

Felix kendini tutamayıp sinirle Jisung'a atıldığında Seungmin onu belinden yakalayıp durdurmuştu.

"Seung bırak döveyim şunu da aklı başına gelsin!"

Jisung aniden kendine atılan arkadaşıyla irkilirken baş parmağını üst damağına yerleştirip yukarı itmişti.

Onun bu hareketine ister istemez yumuşayan Felix, Seungmin'in ellerinden kurtulup oflayarak yürüdükleri sokakta göz gezdirdi.

"Ne yapacağız şimdi, kaldık burada?"

Seungmin yumuşak bir sesle konuştuğunda bıkkın bir nefes bıraktı Felix. Bakışlarını Seungmin'e çevirdiğinde çocuğun üşüdüğü için kendine sardığı kollarına baktı. Ellerini kollarına sürterek kendini ısıtmaya çalışıyordu ve onun da yanakları kızarmış, dans etmekten saçları karışmıştı. Fazlasıyla sevimli gözüküyordu.

"Tamam sakinleşin, arkadaşınız halledecek."

Jisung bilmiş bir şekilde konuşup telefonu cebinden çıkardığında Felix göz devirerek ellerini beline yerleştirmiş ve arkadaşlarında göz gezdirmişti.

Serendipity - sᴋᴢHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin