Serendipity - sᴋᴢ

2.9

"Eğer bana onu getirirsen, sana istediğini veririm."

Karşısındaki orta yaşlı adamın sözleriyle yüzüne sinsi bir gülüş yerleştirdi genç çocuk.

"Kabul ediyorum. Güzel bir planım var. Eğer bana yardım ederseniz siz de, ben de istediğime kavuşurum."

"Merak etme. Destek olacağım. Ne zaman?"

"Yarın."

...

"Üç gün önceki konuşmanın aynısını yapmama gerek var mı?"

Minho üç küçükte gözlerini gezdirerek sorduğunda üçü de başını iki yana sallamıştı.

"Emin misiniz? Özet geçebilirim?"

Chan görev gereği erkenden kalkıp il dışına çıkmış, küçükleri okula bırakma görevini Minho üstlenmişti. Şimdi ise klasik konuşmayı yapıp yapmamak arasında gidip geliyordu. Malûm.. Asla söz dinlemiyorlardı.

"Gerek yok dedik ya."

Jisung bıkkın bir sesle konuşup Minho'ya bakmadan arabadan indiğinde Minho iç çekmişti.

Iki gün önce, havuzdayken içindeki dürtüye engel olamamış, Jisung'u öpmek gibi bir hata yapmıştı. Hata? Hayatında yaptığı en güzel hata olabilirdi ama Jisung'un böyle düşündüğünden emin değildi. Jisung o olaydan sonra utanıp kaçmış, sonraki gün de tüm günü odasında geçirmişti. Minho'dan kaçıyordu.

"Hyung biliyorsun onu.."

Felix Minho'nun omzunu ovarak mırıldandığında Minho küçük bir tebessüm sunup ikilide gezdirdi gözlerini.

"Sorun yok. Artık onu iyi tanıyorum Felix. Siz de dikkatli olun, tamam mı? Bir şey olursa haber edin."

İkili onu onaylayıp arabadan indiğinde uzaklaşan arabaya el sallamışlardı. Minho aynadan onlara bakarken güldü. Tatlılardı.

Felix koluna girdiği Seungmin ile okula ilerlerken Jisung çoktan dersinin olduğu sınıfa gitmişti.

Gün üçü içinde her zamanki gibi geçerken Jisung masanın üzerinde titreyen telefonu eline almıştı. Bilinmeyen bir numara mesaj atmıştı. Bir fotoğraf vardı. Jisung kaşlarını çatıp fotoğrafa tıkladığında gördüğü şeyle endişeyle elleri titremeye başlamıştı.

Fotoğrafta Seungmin vardı. Ara sokakta kaldırıma çökmüş, yerdeki minik yavru kediyi seviyordu. Fotoğrafın hemen ardından gelen mesajla korkuyla yerinden sıçramıştı Jisung.

Bilinmeyen numara

*fotoğraf*

Arkadaşın çok savunmasız duruyor..

Ona zarar gelmesini istemiyorsan hemen burada ol.

Jisung hızlıca yerinden kalkıp koşarak sınıftan çıkarken fotoğrafta Seungmin'in giydiği kıyafetlerle bugün giydiği kıyafetlerin farklı olduğunun bile farkında değildi. Endişeliydi. Bunu fark edemeyecek kadar..

Fotoğraftaki yeri biliyordu. Kampüsün arkasındaki ara sokakta orası.

Aptal Seungmin! Tek başına orada ne halt ediyorsun?!

Aklındaki düşüncelerle beraber koşarak sokağa ilerlerken korku bütün vücudunu sarmıştı. Durup Minho'yu aramalı mıydı? Tek başına gitmesi ne kadar güvenli olurdu? Ama ya o gidene kadar Seungmin'e zarar gelirse? Bunu göze alamazdı.

Nefes nefese sokağa girdiğinden hızlıca gözleriyle etrafı taradı. Burada kimse yoktu?

"Seungmin!"