2.3

2.3K 213 71
                                    

"Nasıl ya nasıl? Nasıl benim yanımdan kalkıp onunla uyuyabilir?"

Hyunjin duyduğu yakınma sesiyle zorlukla gözlerini aralarken yüzünü buruşturdu ve etrafına bakındı. Jeongin koridorda gezinirken aynı zaman da söyleniyordu. Odaya girip onları gördüğü belliydi.

Sesin Jeongin'e ait olduğunu anlarken bıkkın bir nefes verip bakışlarını yanında uyumaya devam eden Seungmin'e çevirdi Hyunjin.

Seungmin yastık yüzünden büzülen dudakları, kızarmış yanakları ve karışmış saçlarıyla fazlasıyla güzel gözüküyordu. Hyunjin iç çekip dudaklarına tatlı bir tebessüm yerleştirdi ve elini uzatıp Seungmin'in yanağına yerleştirdi nazikçe.

Çok güzel..

Baş parmağı nazikçe yumuşak tenini okşarken gözlerini yüzünde gezdiriyordu yavaşça, aklına kazımak istercesine.

Seungmin yüzünde hissettiği parmaklarla yavaşça gözlerini aralarken Hyunjin uyandığını görüp gülümsemişti. Onunla aynı yatakta bir sabaha uyanmak fazla güzeldi.

Seungmin gözlerini kırpıştırıp nerede olduğunu anlamaya çalıştı bir süre. Daha sonra aklıma dün gece gelince hafifçe gülümsemiş, Hyunjin'e bakmıştı.

"Günaydıın."

Tatlı bir sesle konuştuğunda Hyunjin iç çekti. Dayanamayacaktı..

...

Evin içinde duyulan çığlık sesiyle mutfaktaki ikili birbirine bakmıştı.

"Ne oluyor?"

Felix endişeli bir sesle sorduğunda Changbin elindeki bardakları masaya bırakıp omuz silkti.

"Bilmiyorum. Anlarız."

"Günaydıın!"

O sırada neşeli bir sesle konuşup mutfağa giren Jisung kurulmuş gördüğü sofrayla büyükçe gülümsemiş, ağzına bir parça krep atmıştı.

"Günaydın Jisung-ah."

Changbin de gülümseyerek onu cevapladığında bu sefer yüzü asık bir şekilde Jeongin girdi içeri. Hâlâ Seungmin'in Hyunjin'le uyumasını kabullenemiyordu anlaşılan..

Üçlü onun bu haline gülerken Minho içeriye girmiş, soran bakışlarını onların üzerinde gezdirirken Jisung'un sandalyesisin arkasına geçmişti.

"Ne bu neşe sabah sabah?"

Minho sorgular bir sesle sorduğunda Jisung aşağıdan ona bakarak gülümsedi.

"Seungmin gece Hyunjin'in yanına gitmiş."

Jisung konuşmaya devam edecekken Minho'nun ağzına krep sokmasıyla susup çiğnemeye başlamıştı. Onun bu görüntüsü Minho'yu gülümsetirken Jisung utanıp önüne dönmüştü.

"Git başımdan Hyunjin! Canımı yaktın."

Seungmin söylenerek ve yanağını ovuşturarak mutfağa girdiğinde peşinden sırıtarak Hyunjin girmişti.

"Dayanamadım, ne yapayım?"

Hyunjin yüzündeki mutlulukla masaya otururken yanındaki boş yere de Seungmin oturmuştu. Yüzü asıktı ve hala yanağını tutuyordu. Elini yanağından çektiğinde anlamışlardı ne olduğunu. Seungmin'in yanağında diş izleri vardı ve kızarmıştı. Anlaşılan Hyunjin yapmıştı.

Seungmin tripli bir şekilde Hyunjin'in olduğu tarafa bakmazken büyük olan hafifçe güldü ve diğerine yanaştı.

"Çok mu acıdı?"

Serendipity - sᴋᴢHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin