0.8

2.6K 237 41
                                    

"Minho hyung!"

Hyunjin korkuyla bağırıp yere yığılan hyunguna koştuğunda diğerleri de kendine gelip yanlarına koşmuştu. Minho'nun yüzünde acılı bir ifade vardı ama diğerlerini sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Sakin olun, sadece sıyırdı."

"Anlarız şimdi."

Jisung yanına çöktüğü bedenin tişörtünü sıyırıken elleri titriyordu. Göreceği şeyden korkuyordu ama yarayı gördüğünde Minho'nun doğru dediğini anlayıp rahatlamayla nefesini bıraktı. Kurşun karsık bölgesinin biraz üzerini sıyırmıştı.

"Evet, sıyırmış."

Diğerleri rahat bir nefes verirken Minho yüzündeki sırıtmayla Jisung'a bakarak mırıldandı.

"Sen ne anlarsın sanki?"

Jisung kendi üzerindeki tişörtün kenarını yırtıp Minho'nun yarasına bastırırken Minho'nun dudaklarından acılı bir inilti dökülmüştü.

"Doğru, sana veteriner lazım."

Onun bu dediği diğerlerinin yüzünü güldürürken Minho yüzüne sahte bir sinir takındı.

"Sen bana hayvan mı diyorsun?"

"Ne? Asla. Bu hayvanlara hakaret olur."

Minho, Jisung'un dediğiyle sırıtırken Bu çocuğu özlediğini farketmişti. Öyle ki bu lafları onu biraz olsun bile sinirlendirmiyordu.

"Çok derin değil ama dikiş gerekiyor. Hastaneye gitmeliyiz."

"Hastane olmaz. Sen yapabilir misin?"

Hyunjin soran bakışlarını Jisung'un üzerinde gezdirirken yutkunup Minho'ya bakmıştı.

"Ama ben daha önce yapmadı-"

"Ya sen değil miydin 'Keşke yaralı biri olsa da dikip biçsem' diyen. Al sana yaralı."

Felix Jisung'un omzunu dürterek söylenirken Minho korkuyla yutkunup bakışlarını Hyunjin'e çevirmişti. Başını hızla iki yana sallarken Jisung onun bu hâline göz devirdi. Ona borçlu sayılırdı ve bu kadarını yapabilirdi sanırım. Öğrendiği kadar..

"Pekâlâ, giderken gerekli malze-"

"Hepsi evde var. Kalkın hadi."

Minho, Hyunjin ve Changbin'in yardımıyla doğrulurken duydukları siren sesiyle polisin geldiğini anlamak çok zor değildi.

"Gitmemiz gerek."

Hyunjin telaşlı bir şekilde konuşurken Minho'nun bir kolunu omzuna sarıp bir eliyle yarasının üzerindeki bezi bastırdı ve Changbin de diğer koluna girirken bahçenin dışında kalan minibüse doğru ilerlemeye başlamışlardı.

O sırada üç arkadaş da onları takip ederken bir yandan da birbirlerini kontrol edip, iyi olup olmadıklarını anlamaya çalışıyorlardı. Minibüsün yanında geldiklerinde Hyunjin hemen kapıyı açıp Minho'yu arkaya oturtmuştu. Diğerlerinin içeri geçmesi için işaret verirken Jisung Minho'nun yanına, koltuklar karşılıklı olduğu için diğerleri karşılarına oturmuştu. Hyunjin herkesin bindiğinden emin olduktan sonra kapıyı kapatıp öne, Jeongin'in yanına oturdu.

"Hemen gitmemiz lazım Jeongin-ah."

O sırada üçlünün burda olmasına mı, yoksa Minho'nun yaralanmasına mı şaşıracağını karar veremeyen Jeongin, hyungunun dediğini başıyla onaylamış ve arabayı çalıştırıp hızlıca oradan uzaklaşmaya başlamışlardı.

"Neler oldu? Ayrıca, onların burada ne işi var?"

"Onu bize değil, onlara soracaksın. Olay olan her yerdeler."

Serendipity - sᴋᴢHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin