3.6

2K 201 176
                                    

Lütfen yorum yapmayı unutmayın. Onları okumayı cidden seviyorum.

^^





Arabadan büyüğünün elini tutarak indikten sonra dönen başıyla yalpalamıştı Seungmin. Hyunjin hızla küçük olanı sıkıca kavrarken endişeyle yüzüne baktı.

"Iyi misin güzelim?"

Seungmin kararan gözlerini kırpıştırarak açıp bakışlarını Hyunjin'e çevirdi ve hafifçe gülümseyip başıyla onayladı.

"Iyiyim. Sadece yorgunum."

Hyunjin iç çekip sevdiği çocuğun alnına uzun, kokulu bir öpücük bıraktı ve belinden destek olarak eve doğru ilerlemeye başladı. Büyükleri de arkasından onları takip ederken Hyunjin zile basarak beklemeye başlamıştı.

Kapı Yeonjun tarafından açıldığında Seungmin ona hafifçe gülümsemiş, Hyunjin'in yönlendirmesiyle içeriye ilerlemişti. Arkadaşlarını görmek istiyordu.

Yeonjun çocuğu sağ sağlim gördüğü için  içinin rahatladığını hissederken sesli bir nefes bıraktı ve onların ardından içeriye giren Minho'ya baktı.

"Siz geldiğinize göre ben artık gideyim."

Minho Yeonjun'a minnettar bir gülüş sunup onu başıyla onayladı ve omzuna vurdu hafifçe.

"Her şey için teşekkürler Yeonjun."

Yeonjun başını iki yana sallayıp iç çekti ve Changbin'e kısa bir bakış atarak ceketini alıp evden çıktı.

Seungmin ise salona girer girmez arkadaşları ayağa fırlamış, bir ağızdan "Seungmin!" Diye şakımışlardı. Felix ve Jisung hızlıca ona doğru koşup sıkıca sarılırken Seungmin de kollarını onlara sarıp kocaman gülümsemişti. Büyükleri onların sevincini yansıtan gülümsemelerini gördüğünde onlar da gülümsedi.

Jisung ilk geriye çekilen olup arkadaşının yanaklarını avucunun içine alıp bakışlarını yüzünde gezdirerek iyi olup olmadığını kontrol etmeye başladı.

"Bebeğim benim iyi misin? Sana bir şey yaptılar mı, ha? Kimdi onlar? Nereye götürdüler seni? Canını yaktılar mı ha söyle bana-"

Felix Jisung'un ensesine vurup ona kızgın bakışlar attı.

"Aptal yavaş olsana. Çocuk yorgun zaten."

Jisung hafifçe dudağını büzüp geriye çekilirken Felix arkadaşının saçlarını okşayıp iç çekmişti.

"Iyi misin bebeğim?"

Seungmin onların bu hâline sessizce ve güçsüzce kıkırdadı ve başıyla onayladı.

"Evet iyiyim. Sizi çok özledim."

Bunun üzerine üçlü yine birbirine sarılırken Jeongin dayanamayıp aralarına girmişti.

"Ben de özledim ben de!"

Üç arkadaş kahkaha atarak onu da aralarına aldığında büyükleri gülümseyerek onları izliyordu. Onları böyle seyretmek fazlasıyla güzel bir histi.

Sonunda üç arkadaş Seungmin'i ortalarına alarak koltuğa oturmuş, sağ taraflarındaki koltuğa Hyunjin ve Jeongin otururken onların tam karşısına da Minho ve Changbin oturmuştu. Minho bakışlarını Jisung'un omzuna yatan Seungmin'in üzerinde gezdirip hafifçe doğruldu ve öksürerek boğazını temizledi.

"Seungmin, bize neler olduğunu anlatabilir misin? Jihoon'un seni kurtardığını söyledin, nasıl oldu?"

Hyunjin duyduğu isimle kasıldığını hissederken sesli bir nefes verdi ve o da bakışlarını küçüğüne yönlendirdi.

Serendipity - sᴋᴢHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin