1.3

2.4K 222 62
                                    

Bu sefer tanıdık eve rahat bir şekilde girerken bıkkın bir nefes verdi Jisung. Bu işi halletmek ve bir daha Minho ile yüz yüze gelmek istemiyordu. İstemiyordu istememesine de.. Kader onları sürekli bir araya getiriyordu.

Tesadüf olmalı.. Kesinlikle tesadüf.

Kimseye sorma gereği duymadan Minho'nun odasına ilerlerken artık korumalar da onlara alıştığı için bir tepki vermemişti. Hyunjin onun bu rahat tavrına şaşırmıştı ama belli etmedi. Jisung'u anlamak zordu.

Hyunjin de önden eve doğru ilerlerken Jeongin diğerleriyle beraber ilerliyordu.

"Nasılsınız görüşmeyeli?"

Jeongin'in yüzündeki tatlı gülümsemeyle sorduğu soru diğer ikiliyi gülümsetirken Felix cevapladı.

"İyiyiz. Yani çok bir zaman geçmedi ama."

Jeongin gülerek onu başıyla onayladığında içeriye girmişlerdi. Beraber geçip salonda oturduklarında Felix görmek istediği kişiyi görememenin verdiği hüzünle iç çekip arkasına yaslanmıştı.

"Biriniz bizden birini göreceği için üzülürken diğeriniz göremediği için üzülüyor.. Bu çok ironik."

Jeongin gülerek konuştuğunda Seungmin de ona katılmıştı. Arkadaşları cidden garipti. Felix'in başta onlardan o kadar nefret ederken bir anda böyle ısınması, Jisung'un normalde yeni insanlara açık olmasına rağmen onları ısrarla sevmemesi garipti.

O sırada karşı koltukta oturan Hyunjin'le göz göze geldiğinde hızla gözlerini kaçırmıştı Seungmin.

Peki sen ne hissediyorsun?

Bunun üzerine düşünmemişti hiç. Başta onları kendi de sevmemişti ve korkmuştu. Ama şimdi öyle hissetmiyordu. Ne Jisung gibi nefret ediyordu ne de Felix gibi aşırı yakın hissediyordu. Ama uzak durmaları gerektiğini hissedebiliyordu.

"Yok öyle bir şey. Sadece.."

Felix diyecek bir şey bulamazken Hyunjin gülerek lafını kesmişti.

"Sadece biraz özledin sanırım."

Felix yanındaki yastığı sinirle Hyunjin'e fırlatırken Hyunjin gülerek yastığı havada yakalayıp yan tarafına koymuştu. Onlarla uğraşmayı seviyordu.

O sırada Jisung önünde durduğu kapıdan içeri girmeden önce kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Sakinleş Jisung. Sadece işini halledeceksin ve bir daha o gıcıkla yüz yüze gelmeyeceksin."

Jisung yeterince motive olduğunu hissederken kapıyı tıklama gereği duymadan içeriye dalmıştı. Ama gördüğü yarı çıplak beden afallamasına neden oldu. Daha önce dikiş atarken nasıl bu kasları görmemişti?

"Çüş."

Minho ilk başta içeriye öyle aniden giren kişiye sinirlendiğini ve patlayacağını hissederken onun Jisung olduğunu görünce anlık siniri bulut olmuş, sırıtmıştı.

"Hoşuna gitti sanırım."

Jisung'un gözleri Minho'nun çıplak vücudunda gezinirken başını iki yana sallamıştı.

"Ne? Sadece ne kadar hantal olduğunu düşünüyordum. Baksana göbeğin var."

Minho onun söylediklerine göz devirirken elinde çevirdiği tişörtle inadına yavaş hareket ediyordu.

"Ama hala bakıyorsun?"

Jisung hızlıca başını iki yana sallarken bakışlarını Minho'nun karın kaslarından çekip yüzüne çıkarmıştı.

Serendipity - sᴋᴢHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin