---TAMAMLANDI---Mafya hikayesidir.
İki yakın arkadaş ve karşılarında şehri diz çöktüren iki kuzen...
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içerikler, smut ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dağhan yatakta yatarak kollarının arasında bebek gibi uyuyan çocukla gülümserken kolunun üzerine koyulan başa dikkat ederek çocuğa daha da yaklaşmış ve boynunu koklayarak derin bir öpücük bırakmıştı.
Aşkın ise boynunda hissettiği nefes ve ardından gelen öpücükle gözlerini açarken tatlı tatlı gülümseyerek kollarını Dağhan'a sarmıştı.
"Günaydın!"
Enerjik bir biçimde kendisini selamlayan tavşan çocukla Dağhan gülümserken hafifçe geri çekilerek sevgilisinin dudaklarına sıkı bir öpücük bırakmış ardından da "Günaydın." Diyerek çocuğu selamlamıştı.
"Hadi Selim'İm ve Korkut'u arayalım!"
Aşkın bir anda yan dönerek komodinin üzerinde duran telefonunu aldığında adamın bir şey demesine izin vermeden Selim'i aramış ve saniyeler sonra ekranda Korkut'u görmüştü.
"Korkut! Selim'imle iyi misiniz?"
Bıcır bıcır bağıran çocukla korkut kafasını yastığa koyup gözlerini kapatırken kısa bir an yan tarafa bakmış ardından da hafifçe gülümsemişti.
"İyiyiz maviş. Sabah sabah ne bu enerji?"
Korkut yeni uyandığını belli edercesine boğuk bir şekilde konuşurken Dağhan'da Aşkın'ın yanına gelmiş ve kuzenine bakarak gülümsemişti.
"Yeni uyandım ve gün çok güzel! Siz güzelce tatil yapın tamam mı? Dağhan burada işlerle ilgileniyor, arada korkutucu adamlar eve gelse de sorun yok!"
Aşkın kaş yapmak isterken bilmeden göz çıkarırken Korkut çocuğun dedikleriyle kaşlarını çatmış ve ekrandaki kuzenine sorgularcasına bakmıştı.
Dağhan ise sevgilisine bir bakış atarak derin bir nefes aldığında diliyle dudaklarını ıslatmıştı.
"Önemli bir şey değil. Kadir Alsancak gelmişti."
Korkut duyduğu isimle kafasını sallarken o adamın düşman olmadığını bildiği için rahattı. Hatta adamın onlarla ortaklık kurmak istediğini de duymuştu ve bu yüzden eve gelmiş olabileceğini düşünüyordu.
"Selim nerede?"
Aşkın oluşan sessizlikle birlikte meraklı meraklı ekrana bakarken Korkut çocuğun bu haline gülerek yatakta yüzüstü yatarak uyuyan sevgilisini kısaca gösterip yeniden kendisine çevirmişti ekranı.
"Uyuyor hâlâ, uyanınca seni aramasını söylerim."
Ilımlı bir şekilde konuşan Korkut ile Aşkın kafasını sallarken Dağhan kısa bir an ekranda gördüğü Selim'in boynundaki morluklarla gülümsemişti.
Aklına gelen şeyler ve kuzeninin bugün fazla sıcakkanlı olması yapboz parçaları gibi eşleşirken derin bir nefes alarak Aşkın'ı kendisine çekmiş sonra da telefonu kendi eline almıştı.
"o zaman sonra görüşürüz. Siz dinlenin."
Korkut'a attığı mânâlı bakışın ardından telefon kapanırken Aşkın şaşkın şaşkın Dağhan'a bakmıştı.
"Ama ben daha Korkut'la konuşacaktım."
Sızlanan çocuğa "Ama benim karnım aç." Diyerek çocuğa hızla karşılık verirken Aşkın sevimli sevimli gülümseyip kafasını Dağhan'ın geniş göğsüne sürtmüştü.
"Kahvaltıda Boyoz yiyelim mi?"
Mırıl mırıl konuşmasıyla Dağhan onu onaylarken ikili hızlıca yataktan kalkıp ihtiyaçlarını gidermiş, ardından da mutfakta buluşmuştu.
Dağhan'ın emriyle adamların alıp getirdiği boyozla birlikte Aşkın çay yaparken ikili kahvaltının tadını çıkartmak için süreyi uzun tutmuştu.
"Tavşo bugün aşı olmalı."
Aşkın dolu ağzını minik parmaklarıyla kapatarak aklına gelen şeyi söylediğinde Dağhan kafasını sallayarak onu onaylamış ardından da çayından bir yudum almıştı.
"Bugün birlikte zaman geçirelim mi?"
Dağhan'ın sorusuyla Aşkın heyecanlanırken okulunun olmadığını bildiği için kafasını sallamıştı.
"Olur! Ama evde abur cubur kalmadı, bonibon tarzı şeyler de alalım."
Dağhan sevgilisini onaylayarak gülümserken Aşkın ellerini çırparak kahvaltısına dönmüş ve Dağhan'la zaman geçireceği için sevinçle dolmuştu.
Daha önce de zaman geçirseler de ya iş çıkmış, ya mafyacılık olayları araya girmiş ya da Selim ve Korkut ikilisi bir olay yaratmıştı. Yani bugün düzgünce geçirecekleri bir gün olacaktı.
****
"Goool!"
Aşkın ellerini havaya kaldırıp yumruklarını savururken Dağhan arkasına yaslanmış bir şekilde durup çocuğun sevincini izlemiş ve o da mutlu olarak gülmüştü.
Olaylar ise şöyle gerçekleşmişti Dağhan adamını geri çekerek Aşkın'ın önünü açmış ve ardından kaleciyi kontrol altına alarak yanlış tarafa atlamasını sağlamıştı.
Kısaca salak Aşkın kendisinin gol attığını sanarak hevesle evde tepiniyordu Dağhan ise çocuğun hevesli hallerini izliyordu.
"Seni yenmek de ne kolaymış canım!"
Diyerek sevgilisine üstten üstten bakan Aşkın ile Dağhan 'Öyle mi?' dercesine kaşlarını kaldırdığında aptal çocuk hâlâ olacakları düşünemiyordu.
"İddiaya var mısın?"
Dağhan hafifçe çocuğa yaklaşarak konuşurken Aşkın gözlerini adamın dolgun dudaklarına indirerek yutkunmuş ve nefes nefese yeniden gözlerine bakmıştı.
"Ne iddiası?"
Meraklı bir tonda sorduğu soru ile Dağhan gülerken hafifçe geri çekilmişti.
"Kazanan diğer tarafı öper."
Aşkın 'bu mu canım?' dercesine bakarken Dağhan tamamen geri yaslanıp çocuğun yüzüne bakmıştı.
"Derin ve ateşli bir şekilde."
Son eklemenin de gelmesiyle Aşkın kızarırken Dağhan gülerek oyun kolunu yeniden eline almıştı.
"İyi de her şekilde öpüşüyoruz."
Aşkın kaybeden taraf için de zafer olduğunu ve bunu istemediğini belirtmek isterken Dağhan omuz silkmişti.
"Ne güzel işte." Demesiyle Aşkın kısa bir an düşünmüş ardından kafasıyla onaylamıştı.
Sonuçta adamın onu öpmesini çok seviyordu. Kendisi de Dağhan'ı öpmeyi sevse de daha önce hiç böyle ateşli denebilecek bir öpüşme yaşamamışlardı ve bu heyecanlanmasına neden oluyordu.
Diğer taraftan Dağhan ise eli kazanarak çocuğun dudaklarına gömülse mi yoksa bilerek kaybedip Aşkın'ın tatlı hareketlerinin tadını mı çıkartsa kararsızdı.
*****
Sizce kim kazanacak? Ve ateşli öpüşmelerin sonunu biliyoruz değil mi? eheheheheh.
Kitaplarla ilgili duyurular paylaşabiliyorum, dilerseniz profilimi takibe alarak bu haberleri okuyabilir ve bölümler hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. <3
