---TAMAMLANDI---Mafya hikayesidir.
İki yakın arkadaş ve karşılarında şehri diz çöktüren iki kuzen...
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içerikler, smut ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Önceki bölümün bildirimi gitmemiş olabilir, atlamayın lütfen.
"Imm, gözümü açabilir miyim artık?"
Dağhan kucağında küçülerek minicik kalmış çocuğun suratına baktığında hâlâ kendisinden gelecek olan komutu beklediğini görerek hafifçe tebessüm etmiş ama kimsenin görmesine izin vermeden hızla silmişti yüzünden.
"Açabilirsin."
Aşkın mavi gözlerini yavaş yavaş aralarken arabanın içini görmesiyle ilgiyle etrafa bakınmış ama gözleri kucağında oturduğu adamın gözleriyle birleşince irkilerek geri çekilmek istemişti. Dağhan ona engel olmayıp yan tarafa kaymasını izlerken Aşkın resmen kapıya yapışana kadar çekilip mavi gözlerini Dağhan'a dikmişti.
"Neden buradayım ben? Nereye gidiyoruz? Selim nerede? O iyi mi?-"
"Fazla konuşuyorsun."
Dağhan'ın kaba bir şekilde lafını kesmesiyle Aşkın kaşlarını çatarken attığı kötü bakışlar Dağhan'ın umurunda bile değildi. Hadi ama bebeğim, adam mafyaydı ulan!
"Selim'i görmek istiyorum ben. Bırak beni."
Aşkın tanıdık birini görmek ve hissettiği rahatsız duyguları ortadan kaldırmak için Dağhan'a söylenirken bir yandan da aklı çatışmada yaralanıp yaralanmadığındaydı. Selim iyiydi değil mi?
"Arkadaşın arkamızdaki arabada. İkinizle yarım kalan konuşmamızı tamamlayınca serbest bırakılacaksınız."
Aşkın duyduklarıyla rahatlarken aklına gelen şeyle yerinde dikleşmişti.
"Bizim zararsız insanlar olduğumuzu biliyorsunuz. Ne istiyorsunuz daha anlamadım. Alt tarafı bir düğüne katıldık ve sana yanlışlıkla çarptım. Biraz fazla abartmıyor musunuz acaba?"
Dağhan tepkisizce dışarıyı izlemeye devam ederken Aşkın dinlenilmemenin verdiği bozuntuyla sinirlenirken minik ellerini yumruk yaparak koltuğa vurmuştu.
"Kullanacağın bir elinin olmasını istiyorsan kes şunu."
Duyduğu tok ses tüylerinin ürpermesini sağlarken adama karşı tamamen sırtını dönüp pencereden dışarıya bakmaya başlamıştı. Küsmüştü işte. Hem de hayatında sadece birkaç saattir tanıdığı adama.
"Kaba adam."
Ağzının içinde söylenerek dışarıyı izlemesine karşı Dağhan onunla ilgilenmezken kısa sürede akıp giden ağaçlara dalmıştı bile.
***
Büyük bir eve gelmeleri ile defalarca güvenlikten geçtiklerinde Aşkın fazlasıyla sıkılmıştı.
"Ay ne pinpirikli heriflersiniz ya! Bu geçtiğimiz üçüncü arama, üç."
Gözlerini evirip arabanın dışında detektörle arama yapan korumalara baktığında Dağhan derin bir nefes alıp alnını ovmuştu.
