2.8

16.2K 1.6K 323
                                    

Aşkın gözlerini zar zor açarak etrafına bakındığında kendisine sıkı sıkı sarılmış Dağhan'ı görmesiyle gözlerini kocaman açmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Aşkın gözlerini zar zor açarak etrafına bakındığında kendisine sıkı sıkı sarılmış Dağhan'ı görmesiyle gözlerini kocaman açmıştı. Boğazındaki ağrı ayrı bir boyuta taşınmışken minik elleriyle Dağhan'ı itelemeye çalıştığında adam gözlerini yavaşça açıp uyanmış ama kötü gözüken Aşkın'ı görmesiyle ellerini hemen çocuğun saçlarına daldırmıştı.

"İyi misin sen?"

Akşam sorduğu soruları yeniden sormuşken Aşkın Dağhan'ı daha çok ittiğinde Dağhan kaşlarını derince çatmıştı.

"Ne yapıyorsun Aşkın? Ateşin var zaten."

Dağhan kızmaya yakın bir tonda konuşmasıyla Aşkın suratını buruşturduğunda "Git!" diye bağırmıştı. Çocuğun geceki ve şimdiki haliyle arasındaki farktan kaynaklı Dağhan şaşırırken bir süre durup Aşkın'ı anlamaya çalışmış bu sırada da kendisini geri çekmişti.

"Ben niye buradayım ki? Selim'i istiyorum. Seliiim!"

Buğulu ve çok çıkmayan sesiyle bağırmaya çalışan Aşkın boğazı acıdığı için anında bu hareketine pişman olduğunda Dağhan Aşkın'ı tutup kendisine bakmasını sağlamıştı.

"Dün gece kendin geldin buraya. Hatırlamıyor musun?"

Aşkın kısa bir an durup düşündüğünde kafasını iki yana sallamıştı. Tabii ki hatırlamıyordu. Hem o neden Selim'in yanından kalkıp buraya gelmişti ki? Üstelik hastalanmıştı da!

"Selim'i istiyorum ben."

Aşkın gözlerini yorgunlukla kapatıp mırıldanırken Dağhan anlamlandıramadığı olay karşısında mecburen kalkıp odadan çıkmış ve alt kata inerek salonda oturan Selim'in yanına gitmişti.

"Aşkın seni çağırıyor, ateşi de var. Sanırım hasta oldu."

Selim sabah sabah Aşkın'ı yanında bulamayınca yine Dağhan'ın yanına gitmiş olabileceğini düşünmüş ama o odaya girmeye götü pek yemediği için salonda oturup Aşkın'ı beklemişti fakat şimdi Dağhan'ın söyledikleriyle endişe içinde merdivenlerden çıkıp Dağhan'ın odasına bodoslama dalmıştı.

Yatağın içinde duran minik bedeni görmesiyle hızla yanına gittiğinde ilk işi elini alnına koyup ateşine bakmak olmuştu. Gerçekten sıcak olan çocuk sayesinde Aşkın'ın üzerine örttüğü battaniyeyi açtığında Aşkın kaşlarını çatıp söylense de onu dinlememişti.

"Ya battaniyeyi ver. Üşüyorum."

Aşkın bir türlü ısınamazken söylediği sözlerle Selim yaklaşıp saçlarını geriye doğru taramıştı.

"Sus Aşkın. Zaten gece gece bu adamın odasına neden geldin bunun hesabını sonra soracağım. Hastalanmışsın bir de."

Dediği anda Aşkın derince oflamıştı.

"Ben gelmedim. Hatırlamıyorum. Battaniyeyi ver!"

Son kısımda çirkefliğe büründüğü anda Selim ortada dönen muhabbeti anlamıştı.

Zeyrek (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin