---TAMAMLANDI---Mafya hikayesidir.
İki yakın arkadaş ve karşılarında şehri diz çöktüren iki kuzen...
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içerikler, smut ve...
Böyle ufak şeylerde anestezi verilmediğini ben de biliyorum. Siz çaktırmayın işte. Bu arada Aşkın'ı buldum resmen dflsjlfsjlkfs
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çokça yorum istereemmm... Yani, lüfteeeennnnnn.
600 oy? :') Normaliniz 600, yaparsınız behhh...
Selim, Korkut'un aramasıyla koşarak ara sokağa girdiğinde uzaktan gelen siren seslerini duysa da umursamamıştı. Sokağa girerek ayakta dikilen adamlara yaklaşmasıyla yerde baygın bir şekilde yatan Aşkın'ı görmesi ve üzerine Dağhan'ın kaşlarını çatarak Aşkın'a seslenmesiyle elleri titremişti.
"Aşkın!"
Bağırarak adam yığınını iteleyip Aşkın'a ulaştığı anda çocuktan gelen kanı fark ettiğinde hızla Aşkın'ı biraz kaldırmış ve kanın nereden geldiğine bakmıştı. Neyse ki kolundan vurulmuş olan Aşkın'la o an rahatlarken korkut bembeyaz kesilen Selim için hafif endişelendiğini hissediyordu.
"Sizin yapacağınız işe sıçayım!"
Selim önce Dağhan'a ardından da Korkut'a bakarak bağırmasıyla Dağhan onun suratına kötü bir bakış attığında "Çok konuşma da ilk yardımı yap." Demesiyle Selim dişlerini sıkmıştı.
Oysa ki iki adam da fazlasıyla gergin olduğu için böyle bir durum yaşanıyordu. Aşkın'ın hareketsiz yatıyor olması hem Selim'i hem de Dağhan'ı fazlaca endişelendiriyordu.
Selim ilk iş olarak yaranın biraz üstünü Dağhan'ın belinden çıkarttığı kemerle sıkı sıkı bağlarken bir yandan da kendi tişörtünün ucunu yırtarak yaraya tampon yapıyordu. Biraz uzakta duyduğu siren seslerinin artık yakından gelmesiyle kısa sürede polis ve ambulansı görerek rahatladığında Korkut ve Dağhan'a dönüp ciddiyetle bakmıştı.
"Aşkın'ı hastaneye götürdükten sonra sizinle konuşacağım ve o zamana kadar benden habersiz hiçbir şey yapmayacaksınız."
Tam Dağhan söze atılarak bir şey söyleyeceğinde Selim ona dönerek gözlerinin içine bakmıştı.
"Yoksa yeminim olsun buradan taşınır gideriz ve ikiniz de bir daha asla bizi göremez."
Selim blöf yapmadığını yeterince açık bir şekilde gözleriyle anlatırken Dağhan kafasıyla onu onayladığında Korkut onun amacını anladığı için sinirliydi.
Aşkın'ı bu hale getirenlerle Selim de görüşmek istiyordu en azından bir kez vurmadan içi rahat etmeyecekti ama Korkut bunu hiç istemiyordu. Ya olası bir çatışmada bu sefer de Selim yaralanırsa, o zaman ne olacaktı?
Gerçi tam tersi çocuğu bu işten uzak tutsalar da kendi kafasına göre davranır sonra da yaralansa bile yeminini yerine getirerek buradan çeker giderdi. Yani her şekilde siki tutmuşken en azından onların gözetiminde hareket etmesi en mantıklı olanıydı...
Selim ise vücudunda hissettiği endişe ve sinir birbiriyle yarışırken gelen görevlilerle birlikte Aşkın'ı ambulansa taşımıştı.
Aşkın'ın hafif yaralanması ve şimdi de emin ellerde olmasıyla Dağhan endişesini kenara bıraktığında artık saf nefreti kalmıştı. Bu yüzden aklındaki çarklar hızla dönerken büyük bir sakinlikle ayağa kalkıp etrafa bakınmıştı.
