Günün ikinci bölümüdür. Buna dikkat ederek bölüme başladınız.
Akşam iyice kendisini belli etmişken iki kuzen hâlâ şirketteydiler. Dosyalar bitmiş olsa bile Dağhan biraz daha oyalanmak istemiş, Korkut da onu tek bırakamamıştı.
"Yeter lan artık, hadi gidelim."
Korkut'un isyan edercesine konuşmasıyla Dağhan kuzenine bakıp kafasını sallarken bir anda kapı açılmış ve içeriye "Biz geldiiik!" diye bağıran Aşkın girmişti.
Korkut ve Dağhan şaşkınca mavi saçlı çocuğa bakarken bir anda öksürük krizine giren Aşkın'ı arkasından gelen Selim sakinleştirmek zorunda kalmıştı.
"Bir kere de sakin bir giriş yap Aşkın, bir kere." Diye söylenirken Aşkın'a su uzatan Selim, Aşkın'ın kendisine bakıp tatlı tatlı gülmesiyle gözlerini devirmişti. Fakat bu sefer de gözleri Korkut'ta takılı kalmıştı.
Gömleğinin düğmelerini açmış, kollarını kıvırmış ve saçlarını dağıtmış olan kişi cidden Korkut muydu ya?
"Siz ne alaka?"
Korkut hem mesajın hem de Dağhan'ın gün boyu gergin olmasının verdiği gerginlikle konuşunca Selim kaşlarını çatarken Aşkın yine sevimlilik yaparak öne çıkmıştı.
"Size akşam yemeği getirdik! Selim'imle ben oturup düşündük ve doğru dürüst teşekkür etmeye karar verdik. Sizi görmeden evi terk etmek çok kaba olacaktı. Değil mi Seliiim?"
Aşkın her zamanki gibi Selim'e dönmüşken Selim onu onayladığında pıtı pıtı yürüyerek Dağhan'ın yanına gitmiş ve elindeki poşeti masaya bırakmıştı.
Bir gözü özellikle Dağhan'ın üzerindeyken hâlâ o sinirli hareketleri devam ediyor mu yoksa etmiyor mu onu ölçmeye çalışıyordu.
"Şşş, ne bakıyorsun öyle cins cins?"
Selim, Korkut'a yaklaşıp Aşkın'a gözlerini dikmiş olan adama karşı kafasını sallayarak konuştuğu sırada Korkut ona dönmüş ve aynı tekdüzelikte gözlerini Selim'e dikmişti.
"Ne yapacaksın?"
Korkut o an Selim'e açıkça meydan okur gibi dururken Selim kısa bir an düşünmüştü.
Ciddileşmek gerekirse olay tamamdı ama Korkut bir anda kızma olayına girerse o iş direkt yaşa dönerdi.
"Bakma öyle, sonra Aşkın benden niye çekiniyor diye dolanıp duruyorsun."
Selim sesini yumuşak tonda tutarak gözlerini kaçırdığında Korkut onun bu haline hafifçe tebessüm etmişti. O sırada gözleri kuzenine kaydığında minik çocuğun Dağhan'la konuşmaya çalıştığını görerek az da olsa sevinmişti.
"Dağhan, Okşan hanım bir ara sana dosya gösterecekti. Yarına mı kaldı o iş?"
Korkut pis pis gülerek kuzenine baktığında Dağhan bir an kaşlarını çatıp düşünmüştü. Okşan mı hanım?
Evet, bu aslında direkt olarak Aşkın'ın düşüncesiydi. Kaldı ki bunu sesli de dile getirmişti.
"Okşan mı hanım? O kim ki?"
Boş bulunup saf saf konuşan Aşkın'la birlikte Dağhan o an kuzenini anlarken hafifçe tebessüm etmişti.
"Aslında şimdi gidecektim, malum işler geç bitti. Kadını da bekletmiş oldum, iyi hatırlattın."
Dağhan gömleğini düzelterek kalktığı sırada Aşkın, Selim'e alttan alttan baktığında Selim resmen 'ne yaparsan yap.' Bakışı atarak bulduğu ilk koltuğa yığılmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zeyrek (bxb)
Fiksi Remaja---TAMAMLANDI---Mafya hikayesidir. İki yakın arkadaş ve karşılarında şehri diz çöktüren iki kuzen... Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim. Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir. +18 içerikler, smut ve...