---TAMAMLANDI---Mafya hikayesidir.
İki yakın arkadaş ve karşılarında şehri diz çöktüren iki kuzen...
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içerikler, smut ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonraki gün olduğunda planları aslında çok basitti.
Tek sorun Dağhan yer altı mafyalarının hepsini bir odada toplayıp posta koyacağı için can tehlikesi vardı.
Kısaca Selim ve Korkut'un yapacağı tek hata büyük sorunlara yol açabilecekti.
Akşam Aşkın uyuduktan sonra planın üzerinden geçmiş olsalar da Selim gergindi. Bu gerginliği Korkut'a da yansırken stres altındaki çocuğa bakarak omzundan tutmuştu.
"Sakin ol, heyecanını anlarlarsa kuşkulanırlar."
"Ve kuşkulanırlarsa Dağhan tehlikeye girer."
Selim, Korkut'un cümlesini devam ettirmek istercesine konuştuğu sırada Korkut ciddi bir şekilde kafasını salladığında amacı çocuğu daha çok strese sokmak değildi. Ama bu da bir gerçekti ki hassas bir iş yapıyorlardı.
Selim o an sırf Dağhan için bile özenle davranacağını içinden geçirirken tüm siniri artık yerini gerginliğe bırakmıştı.
Ne bilsin, Selim mekan basarlar sonra da adamı dövüp çıkarlar diye planlamıştı. Bu yüzden Dağhan ve Korkut'a babalanmıştı ama bu beklediğinden de büyük bir kaya çıkmıştı.
Dağhan böyle tek tek uğraşırlarsa halledemeyeceklerini ve bir daha kimsenin zarar görmesini istemediğini söyleyince her şey değişmişti.
"Ben hep seni izliyor olacağım. Sana zarar gelmesine asla izin vermem."
Selim sadece Korkut'un sesini duyarak bile sözlerine inanacakken üstelik bir de gözlerine baktığında sevgiyle gülümsemişti. Çünkü kendisine sevgiyle bakan adam daha azını hak etmiyordu.
"Tüm sinir ve stresin üzerine ateşli bir sevişme iyi gider derler biliyor musun?"
Korkut, Selim'in yüzündeki endişeyi yok etmek amaçlı gülerek çocuğa yaklaştığında Selim ne yapacağını şaşırmıştı.
Ne ateşi, ne diyorlardı ya?
"B-ben ateşe gideyim. Yani depoya! Depoya gideyim."
Selim yüzüne yaklaşan Korkut'un etkisine girerek saçmalarken günlerdir yakınlaşamadıkları için kalbi amansız bir heyecana bürünmüştü.
Yanağına koyulan iri ellerden sonra suratına yaklaşan suratla gözlerini kapattığında saniyeler içinde dudaklarına değen dudaklarla kendisini serbest bırakmıştı.
Korkut'un dilinin dudaklarının üzerinden geçmesi ve dudaklarıyla da kendisini emip bırakmasıyla yavaşça birbirlerinden ayrılmışlardı.
Selim gözlerini açarak kendisine bakan Korkut'a gülümsediğinde artık inmesi gerekiyordu.
"Seni izliyorum, unutma."
Korkut son kez onu rahatlatmak için konuşurken Selim kocaman gülümsemişti.