Selim karşısında duran ve gülümseyerek kendisine ilerleyen adamı izlerken büyülenmiş gibiydi.
Korkut'un özel zaman geçirme isteği ile birlikte plan yapmışlardı.
Korkut, Selim'i anlayabiliyordu. Yapısında Aşkın'da olan o çocuksuluk ve çığırtkanlık yoktu. Bu kötü anlamda değildi, sadece Selim Aşkın'a göre daha olgun kalıyordu ve beraberlerken kendisi her zaman abi ya da baba figürünü üstlenmiş gibiydi.
Bu durumdan iki çocuğun da sıkıntısı yoktu fakat toplanıldığı zaman ister istemez tüm bağrış çağrış Aşkın'dan çıktığı için sevgilisiyle gerektiği gibi ilgilenemediğini hissediyordu Korkut.
Aşkın'ın kendisini abi olarak gördüğünü biliyordu, sırf ona karşı olan korkusu azalsın diye saçını Korkut'a kestirmiş, saçını yine ona boyatmış ve aynı Selim'e olduğu gibi 'korkut'um' diyerek sahiplenmesinin altında yatan nedenlerin hep farkındaydı.
Fakat işte her şeyi bir kenara bırakırsak sevgilisini özlemişti. Sevgilisini hissetmeyi özlemişti.
"Bebeğim benim."
Korkut kolları arasına aldığı çocuğu sıkıca sarıp öpücüklere boğarken Selim halinden memnun bir şekilde sevgilisine sürtünüyor, sevimli mırıltılar çıkartarak iri adama karşılıklar veriyordu.
"Hoş geldin aşkım."
Selim geri çekilerek sevdiği gözlere bakmasıyla Korkut gülümsediğinde şirket odasında bir süre beklettiği çocuğu da alarak çıkışa doğru ilerlemişti.
"Seni beklettiğim için üzgünüm. Keşke bir şeyler içseydin."
Korkut kapıdan çıktığı sırada sekreterlerinin selamını alarak Selim'le birlikte asansöre ilerlemişti.
Dağhan bugün şirkette kalacakken resmen tüm işi kuzenine yıkarak sevgilisiyle plan yapan Korkut rahattı. Dağhan'ın işlerin üzerinden geleceğine emindi. Son zamanlarda yer altında da şirkette de durumlar fazlasıyla iyiydi.
Aşkın'ın vurulmasından sonra verdikleri göz dağı ciddi anlamda uzun süreli bir göz korkutma olmuştu. Ve güçlerini herkese göstererek korkmalarını sağlamışlardı.
"Oho, sen benimle ilgilenmek için gün istedin ama kafan başka yerde."
Selim'in arabaya binerken yakınırcasına konuşması ile Korkut kendisine gelirken sevgilisine dönerek dudaklarına minik bir öpücük bırakmıştı.
"Sadece minik bir şey düşünüyordum güzelim, özür dilerim."
Selim sevgilisindeki bu aşırı kibar tavırlara şaşırırken birlikte olmalarından sonra karşısında çok farklı bir korkut gördüğünü düşünüyordu.
Hoş gerçi asıl olayın o dağ evinde gerçekleştirilen sinir konusundaki muhabbetten kaynaklandığını biliyordu ama bunda birlikteliklerinin de payı vardı ona göre.
"Ne yapmak istersin?"
Korkut otoparktan çıkarken sorusunu sormasıyla Selim bir süre sustuğunda kafasını hafifçe yana eğmişti.
"Dağ evine gidelim mi? Manzarası güzel ve sessiz. Okula uzun süre gitmeyip gidince beynimiz yanıyor, senin de şirkette bunaldığın belli. Hava almak ikimize de güzel gelir."
Selim'in açıklamasını dinleyerek onaylayan korkut arabayı ana yola doğru ilerletirken gördükleri markette durmuştu.
"Bir şeyler almalıyız, yoksa aç kalırız."
Söylediği sözler Selim'i gülümsetirken ikili arabadan inerek minik bir market alışverişi yapmış ve yarın sabah döneceklerini kesinleştirmişlerdi. Adlıklarını yavaş yavaş arabaya taşırken ikilinin aklında da dağ evinde yapacakları ya da yapabilecekleri şeyler dönüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zeyrek (bxb)
Ficção Adolescente---TAMAMLANDI---Mafya hikayesidir. İki yakın arkadaş ve karşılarında şehri diz çöktüren iki kuzen... Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim. Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir. +18 içerikler, smut ve...