---TAMAMLANDI---Mafya hikayesidir.
İki yakın arkadaş ve karşılarında şehri diz çöktüren iki kuzen...
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içerikler, smut ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❗❗❗şiddet ve bir miktar işkence unsurları içeren bir bölümdür. Etkilenecekler ünlem işaretli yerlerin arasını atlayabilir.❗❗❗
❗
❗❗
Korkut karşısında bağlı duran adama sert bir yumruk daha attığında artık adam üçüncü kez kendinden geçmişti. Dağhan hızla Korkut'u geri çekerken Aşkın'ın burada olmaması için sessiz bir şükür bile çekmişti.
""Konuşmuyor pezevenk!"
Korkut ters ters konuşup sinirle yerinde hareket ettiğinde Dağhan kuzeni biraz sakinleşsin diye Coşkun hakkında olan dosyayı okutmayı planlamıştı.
"Al sen şu dosyaya bak. Ben de şunu ayıltayım." Diyerek dosyayı Korkut'un eline tutuşturduğunda Korkut'u aratmayan bir sinirle Coşkun'un yanına gelip yerde duran kovayı almıştı. İçi soğuk suyla dolu olan kovayı Coşkun'un başından aşağıya döktüğünde iki saatleri kaldığı için artık iki kuzen de sabırlarını kaybetmişti.
İrkilerek kendisine gelen Coşkun yorgun gözlerle etrafa bakındığı anda Korkut yanlarına gelerek köşede duran çakıyı eline almıştı.
"Son şansın coşkun. Ne biliyorsan öt yoksa ilk önce seni halleder ardından da kardeşin Oktay'ı ziyaret ederim."
Aslında Korkut tamamen boş atıyordu. Kendisiyle birebir husumeti olmayan kimseye elini sürmezdi ama Coşkun'u yola getirip Selim'e ulaşacaklarsa her yol mubahtı.
Tahmin ettiği gibi Coşkun korksa da anında eski vurdumduymaz haline büründüğünde Korkut, Dağhan'a kısa bir bakış atarak geri çekilmesini sağlamış ardından da psikopatça gülmüştü.
İlk darbeyi göğsüne yaptığı sırada çakının çizdiği yerden hızla kan boşalırken Coşkun'un inlemesi tüm depoyu doldurmuştu.
"Önce hayvanlara işkence edip katlettiniz."
Hemen yan tarafa başka bir kesik açarken Coşkun'un acı çeken suratına baktığında Korkut'tan en ufak bir acıma belirtisi görünmüyordu.
"Ardından da suçsuz insanları korkutarak kim bilir neler yaptınız."
Son kısmı söyledikten sonra çakıyı kenara bırakıp bu sefer eline tuzu aldığında Coşkun'un korku dolu gözleriyle karşılaşmıştı.
"Son şansın Coşkun. Peşine bile düşmeyen Ahmet'i savunmayı bırak. Kendini düşün."
Korkut büyük bir sakinlikle konuşarak elindeki bir avuç tuzu kesiklerin üzerine bastırdığında Coşkun büyük bir çığlık atarak debelenmeye başlamıştı.
Dağhan karşısındaki görüntüye bakmak istemeyerek kafasını çevirmişken Korkut gözünü bile kırpmadan karşısında ağlayan adama baktığında elini hareket ettirerek tuzun yaralardan içeriye girmesini sağlamış ve Coşkun'un daha fazla acı çekmesine neden olmuştu.