3.8

11.1K 1K 204
                                    

"Pamuklu şeker

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Pamuklu şeker..."

Dağhan kolları arasında söylenen çocukla gözlerini açarken Aşkın'ın ağzını şapırdatarak pamuklu şeker sayıklamasına karşı birkaç saniye boş boş bakmıştı.

"Pembe..."

Sıradaki kelimeyi duymasıyla Dağhan kendisine gelirken dün sevgilisinin ondan pasta ve pamuklu şeker istemesini yenice hatırlamıştı.

Hoş, dün nefesi bile nereden alacaklarını şaşırdıkları için hatırlamaması normaldi ama işte.

Saate bakmasıyla sabah on olduğunu görerek yavaşça yataktan çıktığında üzerine spor bir şeyler geçirip odadan çıkmıştı.

Salona inmesiyle elindeki kahvesiyle koltukta oturan Selim'le karşılaştığında yanına giderek selam vermişti.

"Günaydın."

Kendi sesinin uykulu çıkmasına karşın Selim daha enerjik bir şekilde onu selamlarken gözleri etrafta gezinmişti.

"Korkut uyandı mı?"

Sorusuna karşılık Selim iç çekerken kafasını olumlu anlamda sallamıştı.

"Gece uyuyamadı reşmen. Sabah da erkenden kalkıp çıktı."

Omuzlarını düşürerek söylenen çocukla birlikte Dağhan anayışlı bir ifadeye büründüğünde elini dostça Selim'in omzuna koymuştu.

"Kendisini kontrol etmeye çalışıyor, kafana takma. Ayrıca dün yaşadığımız olayın sorumlusunu da bugün yarın buluruz ve her şey yine yoluna girer."

Selim karşısında konuşan adamın haklılığı ile gülümseyip kafasını sallarken gözleriyle minnettar bir şekilde Dağhan'a bakmıştı.

"Aşkın hâlâ uyuyor, benim minik bir işim var ama en fazla yirmi dakikaya gelirim."

Aşkın uyanırsa diye açıklamasını yaparak çıkışa ilerleyen Dağhan'la birlikte Selim yine yalnız kalırken iç çekerek elindeki kahveden büyük bir yudum almış ve elindeki telefonunu çevirmeye devam etmişti.

***

Aradan saatler geçerken Aşkın oturmuş pamuk şekerini yiyor, arada da Dağhan 'a bakarak öpücükler atıyordu.

Dağhan ise elindeki dosyaları kontrol ederken verilecek fiyat bilgisini kimlerin erişebileceğini kontrol ediyordu.

Sabah gelir gelmez Selim ve yenice uyanmış olan Aşkın'ın hazırladığı kahvaltı masasına oturmuşlardı. Korkut'un şirkette olduğu bilgisinden başka hiçbir bilgileri yokken Dağhan telefonuna gelen mesaj sonucu gözüne çarpan bir konu için elindeki dosyayı alarak ayağa kalkmıştı.

"Çalışma odasına gitmem lazım."

Aşkın'ın mavilerine bakarak konuşan Dağhan çocuğun ona masum masum bakarak gülümsemesiyle eğilip alnından öptüğünde gözlerini kapatıp hafifçe çocuğun kokusunu içine çekmişti.

Zeyrek (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin