---TAMAMLANDI---Mafya hikayesidir.
İki yakın arkadaş ve karşılarında şehri diz çöktüren iki kuzen...
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içerikler, smut ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🐇 🐇 🐇 🐇 🐇 🐇 🐇 🐇 🐇 🐇
"Tavşo! Oraya zıplayamazsın!"
Aşkın minik tavşanın ardından koşarken aslında amacı çiçeklerin ezilmemesiydi ama onu keyifle izleyen Selim limonatasını höpürdeterek içmişti.
"Gayet de zıplar valla. Hayvanın doğası o."
Selim büyük bir gamsızlıkla konuşsa da Aşkın'ın ona dönerek kötü kötü bakmasıyla yavaşça havadan öpücük atarak sessizliğe bürünmüştü. Korkut ve Dağhan acil bir toplantı için şirkete geçmişlerdi ve ikili evde kalarak zaman geçirmek istemişti.
Hoş gerçi, kendi evlerine de geçebilirlerdi ama Aşkın Tavşo ile oynamak istediği için bu planı uygulayamamışlardı.
"Seliiim."
Aşkın pıtı pıtı arkadaşının yanına gelerek kucağındaki hayvanı sevdikten sonra yere bıraktığında Tavşo kendi başına kaçmış gitmişti.
Aşkın iyi hoştu ama bazen hayvanı fazla darlıyordu.
"Efendim balım."
Selim yine klasik ilişkileri olan konuşma stiline dönmeleri ile gülümserken Aşkın arkadaşına suçlu bakışlar atarak elleriyle oynamıştı.
"Ben senden bir şey saklayınca kötü hissediyorum."
Aşkın'ın böyle konuşması Selim'i şaşırtırken çocuğun kendisinden ne saklayabileceğini düşünmüştü.
İkilinin arkadaşlıkları boyunca yedikleri içtikleri ayrı gitmediği yetmezmiş gibi hayatlarının her anından da haberleri olmuştu.
Aşkın'ın minik yüreği her ne kadar Selim'e bu konuyu açma zorunluluğu olmasa da suçlu hissederken artık içinde tutamıyordu.
"Aşkın, her ne yaptıysan sorun değil. Sen iyi olduğun sürece üstesinden geliriz."
Selim aklında dönen felaket senaryoları dahilinde yatıştırıcı bir ses tonu kullanarak konuşurken Aşkın kafasını iki yana sallamıştı.
"Kötü bir şey yapmadım ki."
Diyerek masum masum arkadaşına baktığında ise Selim rahatlamayla karışık şefkatli bir gülümseme takınmıştı.
"Ne yaptın peki güzelim?"
Anlayışlı bir arkadaş moduna bürünen Selim ile Aşkın genzini temizlediğinde hafifçe dudaklarını da dişliyordu.
"Biz... Dağhan'la aşk yaptık."
Oldukça kısık sesle konuşan çocuğu duymakta zorlanan Selim kaşlarını çatarken anlamak istercesine Aşkın'a doğru uzanmıştı.
"Anlamadım balım."
Aşkın üzerinde hissettiği stres ve tedirginlikle –ki tedirginliğin nedeni tamamen utanmaktan kaynaklıydı- kafasını eğdiğinde gözleri birbirine sürttüğü ellerindeydi.
"Biz aşk yaptık. Dağhan'la."
Daha düzgünce seviştik bile diyemeyen çocukla Selim şaşkınca ağzını açtığında Aşkın eğdiği kafasını kaldırmadan Selim'in gözlerine bakmıştı.
"Iııı... aşk yaptınız... Dağhan'la?"
Selim şaşkınlıktan ve Aşkın'ın böyle bir şey söylemesini beklememiş olduğunun verdiği sersemlikle zaman kazanmak için konuşurken Aşkın biraz öncekinden daha özgüvenli bir şekilde kafasını kaldırmıştı.
"hı-hım... Dağhan'la."
Yeniden onay vermesiyle Selim dudaklarını yalarken aklında Korkut ile seviştiği görüntüler vardı. Şimdi Aşkın ona dürüstçe gelmişti gelmesine ama bu sefer de Selim rahatsız hissetmişti.
"Aşkın..."
Aşkın kendisine önemli bir şey söyleyecekmiş gibi seslenen arkadaşı ile gerilirken konun tamamen kendisi ile ilgili olduğunu düşündüğü için gerilmişti.
Selim ona ne diyecekti ki?
"Ben de Korkut'la aşk yaptım."
Selim bir anda tıpkı Aşkın gibi 'aşk yapma' sözlerini kullanarak konuştuğunda Aşkın şaşkınlıkla minik ellerini ağzına kapatmış ve minik bir 'Hii!' nidası çıkartmıştı.
İki arkadaş da artık rahatlamanın verdiği hisle arkalarına yaslandığında Selim yerinde kıpırdanarak Aşkın'a bakmıştı.
"Dağhan seni zorlamadı değil mi balım? Sen istedin..."
Selim her ne kadar Dağhan'ın böyle bir şey yapmayacağını bilse de yine de emin olmak için Aşkın'a baktığında miniğin gözlerinden geçen mutluluğu görmesiyle çoktan cevabını almıştı aslında.
"Hayır Selim'im, zorlamadı. Peki sen nasılsın? Korkut biraz korkutucu ya..."
Selim aslında Aşkın'ın canının çok yanıp yanmadığını sormaya çalıştığını anlayarak gülümserken arkadaşına yaklaşarak saçlarını dağıtmıştı.
"Hayır balım, gayet iyiyim."
Bu cevaplar ikili için de yeterli olurken yıllardır birbirinin ailesi olan bu iki dost artık rahatlamıştı.
Günün geri kalanında birbiriyle muhabbet edip, Tavşo ile oynayarak zaman geçirdiklerinde akşam olmasıyla Aşkın'ın paranoyası başlamıştı.
Geçen gün izledikleri filmin acısı şimdi çıkarken Dağhan'ın ve Korkut'un çekeceği vardı. Çünkü Selim fark ettirmese de kendisi de filmden etkilenmişti.
Sıra evdeki korumalara güvenerek sevgililerini beklemeye kalmışken karanlığın çökmesi ile kendi evlerine gitme fikrini iki beden de akıllarından silmişti.
Eşlim korkuyordu ama Aşkın ondan da beterdi.
Eh, bu durumda da iki sevgiliye iş düşüyordu. Korkut ve Dağhan'ın çilesi daha yeni başlıyordu.
******
Çerezlik bölüm!
Birkaç sevişme ve mini bölümün ardından final veririz :')) Hüzün... Gerçi 46 bölüm olmuşuz bile ama olsun. Zaman hızlı geçiyor he.
Tavşo, Bibi, Bubu, Salem, Pisi, karıncalar... djfslfjskjsl hayvanat bahçesi gibiyiz ama iyi ki varlar.
