---TAMAMLANDI---Mafya hikayesidir.
İki yakın arkadaş ve karşılarında şehri diz çöktüren iki kuzen...
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içerikler, smut ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Seliiim, ben şimdi burada düşüp bayılsam ne yaparsın?"
Yarım saattir arkadaşını darlayan Aşkın'la birlikte Selim derince bir iç çektiğinde Aşkın hemen kaşlarını çatmıştı.
"Sıktım mı seni paşam?"
Ups. Selim bu ses tonunu çok iyi biliyordu. Asla ama asla bulaşmaması gereken bir Aşkın'a aitti. Bu yüzden hemen elini arkadaşının omzuna atarak sarılmış ardından da sevimli sevimli gülümsemişti.
"Yok balım, niye sıkılayım?"
Selim kendisine cins cins bakmaya devam eden Aşkın yüzünden yani bir açıklama yapacakken zil çaldığında ikilinin da kaşları çatılmıştı.
"Birini mi bekliyorduk?"
Selim'in sorusuna Aşkın "Hayır." Dediğinde meraklı adımlarla Selim'i takip edip biraz arkasına saklanmıştı.
Kapıyı açmalarıyla karşılarında Korkut'u gördüklerinde ikili de fazlasıyla şaşkındı.
"Aa, Korkut."
"Ne işin var burada?"
İki arkadaşın da aynı anda konuşmasına Korkut tepki vermezken gözleri Selim'e odaklıydı.
"Sana mesaj attım ama görmedin. Bir süre bizimle kalmanız gerekli, sizi almaya geldim."
Aşkın, Korkut'tan çok korktuğu için aklında bir sürü soru olsa da soramazken Selim onun bu görevini üstlenmişçesine birkaç adım Korkut'a yaklaşıp alayla kaşlarını havaya kaldırmıştı.
"Hadi ya, nedenmiş o?"
Korkut cevap verecekken kapının önüne gelen kurye onlara bakarak hem Aşkın'ın hem de Selim'in adlarını söylediğinde elindeki paketi hafifçe onlara doğru uzatmıştı. Selim her ne kadar pakete uzansa da Korkut ondan önce davranarak paketi aldığında Selim gerekli imzayı atıp Kargo çalışanını yollamış ve çoktan eve girmiş olan Korkut'u takip etmişti.
Aşkın önden önden gidip Korkut'a en uzak koltuğa otururken Korkut sanki kendi eviymiş gibi orta sehpaya paketi koyarak koltuğa yerleştiğinde Selim de salona girmişti.
"Sen deli misin? O paket bizim için, hem evimizde ne işin var ki senin?"
Korkut onu dinlemeden paketi inceleyip hafifçe sarstığında tamamen pakete odaklı gibi duruyordu.
"Şey... Ne yapıyorsun acabası?"
Aşkın ayaklarını kendisine çekerek küçücük kaldığı koltukta ilgiyle Korkut'a baktığında Korkut ilk defa bir tepki gösterip gözlerini Aşkın'ın mavilerine çevirmişti. Hoş gerçi Aşkın bundan da tırsmıştı ama olsun.
"İsimsiz paketler gelir mi genelde sizlere?"
Aşkın elini çenesine atıp biraz düşündükten sonra kafasını iki yana salladığında dışardan fazlasıyla sevimli göründüğünün asla farkında değildi.
"Hayır, gelmez."
Aşkın'ın sözlerini onaylayıp yeniden pakete dönen Korkut hemen yanına oturup onun gibi pakete çatık kaşlarla bakan Selim'e yan yan bakıp içinde bomba ya da herhangi patlayıcı olmadığını düşündüğü ve neredeyse de emin olduğu paketlenmiş haldeki kutuyu alarak açmıştı.
"Hiii!"
"Aşkın, gözlerini kapat!"
Her şey bir anda olurken Aşkın çoktan gözlerini kapatmıştı tabii ama bir kere görmüştü o iki küçük sincabı. Pardon, iki küçük kanlı sincabı...
"Aşkın'ı buradan çıkartayım sen de kaldır şunu."
Selim'İn sesinin titremesi onun da bu olaydan etkilendiğini çok net gösterirken tepkisizce zavallı hayvanlara bakan te kişi Korkut'tu. Hatta Selim'de sağlıkçı kimliğine bürünmüş olsa kutudaki notu görebilir ve Korkut'u darlama hakkına sahip olabilirdi ama olmamıştı.
"Eşyalarınızı hazırlayın, burada kalmanız cidden tehlike arz ediyor artık."
Selim kucağına aldığı Aşkın'la birlikte arkasını dönerek Korkut'a baktığında Aşkın kafasını Selim'in boynuna gömmüş bir de gözerini hâlâ açmamıştı.
"Polisi aramamız gerekmez mi? Hem bize anlatmanız gereken şeyler var-"
"Her şeyle ilgileneceğim. Sadece hazırlanın Selim."
Selim ilk kez Korkut'un bu şekilde soğuk kanlı olduğunu gördüğü için gerilirken suratındaki kızgın ifadeyi silip adamı onaylamıştı. İlginçti belki ama ona güveniyordu.
Aşkın ise hâlâ gözünün önünde olan Sincapları düşünerek sessiz sessiz ağlıyordu.
