29. Ben başkasına aşık olmazdım.

2.8K 295 196
                                    

Minsung ekledim sonunda ಥ‿ಥ
____________________

Mantıksal olarak Felix'in evine dönmesi her ikisinin de kafasını toparlayabilmesi için belki de en doğru karardı fakat sarı saçlı adam, içindeki özlemi bir türlü bastıramaması ve hâlâ konuşmaya devam etmek istemesi yüzünden gitme düşüncesinden son anda vazgeçmiş, bu geceyi sevdiği adamla beraber geçirme isteğiyle onun beraber günlerdir uzak kaldığı yatak odasına geçmişti.

İkisinin de birbirine attığı yoğun bakışlar, dilleriyle ifade edemediklerini birbirlerine anlatmanın kolay bir yolu gibiydi. Öyle ki Felix'in tıpkı bu eve taşındığı ilk günküne benzer bir şekilde etrafta dikkatle dolaştırdığı gözleri, gördükleri yüzünden ona sıradan bir günü anımsattı. Sanki hiçbir şey olmamıştı da yine Changbin'in eve gelmesi için saatlerce beklediği günlerden birindeydi ve sonunda aşık olduğu adam evine gelmişti.

Gece onun kolları arasında uyuyup sabah onun kolları arasında uyanmak ne güzel bir histi. İstediği an ona dokunabiliyor olmak, onun kokusunun üzerine sinmesine izin vermek çoğu zaman Felix'e dünyanın en özel hissini yaşatıyordu.

Tabii ki bu durum Changbin için de çok farklı sayılmazdı. Sarı saçlı adamın sevdiği her şeyi o da seviyor, çoğu zaman hisleri farkında dahi olmasa da sevgilisine göre şekilleniyordu. Felix'in üzgün olduğu bir gün mutlu olması mümkün değildi. O gerginse Changbin'de gergin, o sevinçliyse sevinçliydi. Kendini ona dikmek istiyordu, onunla her şekilde bir olmak istiyordu.

Küçük olan, Changbin'in dalgın bakışlarına çok takılmadan koyu renkli yatak örtüsünün üzerine oturdu ve elini örtünün üzerinde gezdirdi. Ait olduğu yer burasıydı. Günlerdir tek başına uyumaktan nefret etmiş, çoğu zaman da zaten uyuyamamıştı.

"Ben... İstersen salonda yatabilirim. Rahatsız olmanı istemiyorum." dedi Changbin. Aralarında geçen bunca şeyden sonra böyle bir soru belki garipti ama yine de sormayı daha mantıklı buldu.

"Gerek yok, yanımda kalmanı istiyorum. Kaç gündür kızın beni uyutmuyor, belki yanında olduğunu hisseder de uyur."

Felix'in sözleri siyah saçlı adamın tebessüm etmesini sağladı. Küçük olan daha önce olduğu gibi bir nevi kendi arzularını kızı yoluyla anlatmaya çalışıyor, Changbin de asla bozuntuya vermiyordu.

"Uyur, uslu bir kız o. Ayrıca birkaç kıyafetin de kirli sepetinde olduğu için burada kalmış, yıkayıp yerleştirdim yerine. İstersen üstünü değiştirmek için bakabilirsin."

"Benim üstüm rahat zaten, sen değiştirmek istiyorsan değiştir."

"Gerek yok o halde." dedi Changbin. Zaten her ikisinin de üstündeki kıyafetler klasik eşofman ve tişörttü.

Felix, tek kelime daha etmeden yatağın sağ köşesine yanlamasına kıvrılırken Changbin de komodinin üzerindeki lambayı yakıp odanın ışığını kapattı ve boştaki kısma yerleşti. Aynı yatakta yatmayı kabul etmelerine rağmen ikilinin arasındaki mesafe aralarında oluşturabilecekleri en uzak mesafeydi. İkisi de en köşelerdeydi...

"Hemen uyumak istiyor musun?"

Felix'in sesi, sessiz odayı doldurdu ve siyah saçlının kulaklarını kutsadı. Onun uyumadan önce kullandığı bu kısık ses tonuna bile aşıktı Changbin, fazla rahatlatıcıydı. Duyduğu zaman ne gerginlik ne de stres kalıyordu.

"Sen uyumak istemiyorsun sanırım."

"Yarın büroya gideceğin için erken uyuman iyi olur diye düşünüyorum."

"Seni izlemek varken asla uyumam bugün. Bedenim dayanana kadar gözümü dahi kırpmayacağım. Çok özledim."

"O zaman ben de seninle beraber beklerim." dedi Felix. "Zaten konuşacak çok fazla şey var. Mesela biz ayrıyken neler yaptığını hâlâ bilmiyorum."

Little Star | Changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin