38. Bizim aşkımız onlarınkinden çok daha tutkulu, çok daha sevgi dolu.

2.6K 263 183
                                    

Ders çalışmaya gidiyorum, umarım geldiğimde birçok yorumla ve oyla karşılaşırım.🥺
______________________

Arabadan inmeden önce oturduğu yerden nereye geldiklerini anlamaya çalışan Felix etrafa meraklı bakışlar atarken içinde anlamlandırmakta zorlandığı tuhaf bir his vardı. Changbin akşam yemeğinden yarım saat sonra -hava kararmaya yakın- bir anda oturduğu yerden ayaklanmış ve sevgilisine hemen hazırlanmasını, onu güzel bir yere götürmek istediğini söylemişti.

Tabii ki bu ani istek sarı saçlı adam için o an biraz garip ve şüphe çekiciydi. Üstelik nereye gideceklerini sorduğunda Changbin'in net bir cevap vermeyi reddetmesi küçük olanın kafasını biraz daha karıştırmıştı.

İkili, Changbin'in isteği üzerine hazırlanıp küçük kızlarını Bayan Lee'nin yanına bırakmıştı. Soojin'in her şeyden haberi vardı ve bu durum için Felix'in her şeyden haberi olana kadar oğlundan daha heyecanlıydı. Siyah saçlının Felix'i sevdiğine dair en ufak bir şüphesi yoktu ve her daim ikisinin mutlu olacağı inancı her geçen gün daha da güçleniyordu.

"Neresi burası? Ne yapacağız burada?"

"Bilmem." dedi Changbin. Felix'in merakının ne kadar fazla olduğunu biliyordu ama şimdi bu merakı gidermek için uygun bir zaman değildi. Arabanın klimasına uzanıp klimayı kapattı ve arabanın kontağını çevirdi. "İnelim haydi, çok fazla vakit kaybetmeyelim."

Sevgilisini onaylayarak arabadan indi Felix. Hâlâ çevresine karşı hissettiği merak duygusu yerindeydi. Yüksek bir yere çıkmış olmaları yüzünden hava temiz fakat bir o kadar da soğuktu. Etrafta yüksek ağaçlara rağmen biraz ileride olan giriş kısmı ışıklandırma sayesinde bulundukları yerden görünüyordu ancak o giriş nereye çıkıyordu Felix hiç emin değildi. Başını kaldırıp gökyüzüne baktı. Yıldızlar en aydınlık ve en parlak şekilde etrafı aydınlatıyordu ama ay bugün o kadar da parlak görünmüyordu.

"Montunun önünü açık bırakma, üşüyeceksin."

Onun kapatmasını beklemeden montun fermuarını çekti Changbin. Felix hissettiği sebepsiz heyecanla kollarını onun boynuna dolarken siyah saçlı neye uğradığını şaşırdı. Küçük olan sevgilisinden ayrılmayı hiç istemiyormuş gibi sıkılaştırdı kollarını. Changbin her hareketiyle onu kendisine hayran bırakıyordu.

"Ayrılmasak olmaz mı? Böyle kalabilirim ben. Çok mutluyum."

"Ben de kalmak isterim ama bugün çok daha mutlu olacaksın, içeride görmeni istediğim çok güzel şeyler var bu yüzden şimdilik çok uzatmayalım, zamanı gelince istediğin kadar sarılırsın."

"Öyle diyorsan." dedi Felix. Changbin mutlu olacağını söylüyorsa mutlu olurdu. Ona inancı tamdı.

Siyah saçlı, sevgilisinin parmaklarına kendi parmaklarını geçirip yürümeden önce onun elinin üzerini öptü ve onunla beraber küçük adımlarla girişe ilerledi.

Küçük olan arkada ne olduğunu tahmin edemiyordu ama iki, büyük dağ arasında varlığını sürdüren giriş kısmı bir anlığına gözüne korkutucu göründü. Dağlar fazla yüksekti.

"Hoş geldiniz, rezervasyonunuz var mıydı acaba?"

Girişteki görevli ikiliyi içeriye almadan önce gereken her şeyi kontrol edip onların içeri girmesine müsaade ettiğinde sarı saçlı ilk olarak tamamen kısa bir yol gibi görünen yerde sıralanan ufak tefek dükkanları gördü. Etrafta modernden ziyade fazlasıyla nostaljik bir ortam vardı ki dükkanların mimarisi bile bir hayli eski görünüyordu ancak hoştu.

Havadaki kokunun bir anlığına değiştiğini fark etti Felix. Baharatların, kızarmış deniz ürünlerinin ve çeşitli etlerin kokuları birbirine karışmıştı.

Little Star | Changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin