2. Hamileymişim.

6.2K 507 390
                                    

Bulduğu ilk kabine, hızlı bir hareketle kendini attı Felix. Kapıyı kilitlemesine fırsatı olacağını düşünmediği için ani bir hareketle tuvalete doğru eğilirken sabahtan beri aynı olayın ikinci kez yaşanıyor olmasına içinden lanet etti. Ne olduğunu asla anlamıyordu. Mide bulantısı aniden gelmeyip sürekli devam etse yediği bir şeyin dokunabileceğini düşünürdü ama bu daha önce yaşadığı mide bulantılarından çok daha farklı hissettiriyordu. Ne zaman olacağını kestiremediği yetmez gibi bunun birkaç gündür devam ediyor olması da canını daha fazla sıkıyordu. Tek tesellisi şans eseri tuvalete yetişebilmiş olmasıydı.. Fakültenin orta yerinde kendince bir felakete sebep olma düşüncesi bile tüylerini diken diken etmeye yetiyordu.

İşini bitirir bitirmez başını tuvaletten kaldırıp hem kendini hem de nefesini toparlamak adına soluklanmaya başlarken fakültenin umumi tuvaletinde klozete haddinden daha yakın olduğunu hatırlaması midesinin tekrar bulanmasına ve aynı döngüye girmesine neden oldu. Tamamen iyi olduğunu hissettiğindeyse sakin bir hareketle sifona basarak hiçbir şey olmamış gibi kabinden çıktı.

Gözleri aynanın önünde kendisine bakmakta olan arkadaşına kaydı ancak ona bir şey söylemeden muslukların önünde durup suyu açtı.

Uzun, sarı saçlı adam dikkatle arkadaşını incelerken Felix onun garip bakışlarının sebebini kestiremiyordu. Çok fazla düşünmemeye çalışarak önce ellerini sonra da ağzını yıkadı. Üzerindeki o yoğun bulantı hissi şimdi neredeyse kaybolmuştu.

"Peçete uzatır mısın?" İşaret parmağıyla onun arkasındaki makineyi işaret etti.

Uzun olan yine küçük bir sessizlik içinde peçeteyi makineden alıp arkadaşına uzattı ama sessizliğini bozarak "Neyin var senin?" diye sordu. Bakışlarında ve sesinde bariz bir şüphe vardı. "Sabahtan beri ikinci bu. Üstelik derste bir an bayılacaksın sandım, Felix. Rengin attı resmen."

"Ne olabilir? Üşütmüşümdür."  Peçeteyi arkadaşından aldı Felix. Islak ellerini kurulayıp onu çöpe postalarken Hyunjin'in hâlâ tatmin olmamış yüz ifadesine karşı gözlerini devirdi. "Niye öyle bakıyorsun? O kadar berbat mı görünüyorum?"

"Sorun nasıl göründüğün mü? Farkında mısın bilmiyorum ama nisandayız ve hava yeterince sıcak. Bu sıcakta nasıl üşütebilirsin?"

"O zaman mevsim değişikliği yüzünden olmuştur. Alerjik bir şey bu, bana hep oluyor."

Felix, hangi ara Hyunjin'in kucağına attığını fark etmediği çantasını ondan geri aldı. Çok fazla konuşma niyetinde olmadığı ve bir an önce eve gidip dinlenme istediği içinde olduğu için kapıya yönelip "Gidelim haydi." dedi.

"Onunla beraber olurken korunuyorsunuz değil mi?"

Tek bir soru Felix'i olduğu yerde durdurmaya yetti. Yavaş bir hareketle arkasına döndü ve şüpheyle kısılan gözleri Hyunjin'in ciddi ifadesi yüzünden bir anlığına büyüdü. Böyle bir soruyu beklemiyordu. Her ne kadar yakın arkadaş olsalar da Felix, Changbin'le olan ilişkisi hakkında konuşmaktan pek hoşlanmıyordu. Changbin'in istediği de zaten buydu. İlişkilerini ulu orta yaymalarına gerek yoktu.

"Evet... Niye sordun ki? Nereden çıktı bu şimdi birden bire?"

"Birkaç gündür gösterdiğin belirtilerden olabilir mi? Bir anlığına şüphelenmiştim ama dediğin gibi mevsimsel bir alerji olsa gerek. Korunduğunuza göre sorun yok." dedi Hyunjin. Rahat bir nefes aldı. Arkadaşının içinde bulunduğu ilişkiden hamile kalması düşüncesi bir anlığına onu endişelendirmişti. Changbin'i doğru düzgün tanımıyordu ve ona güven duyduğu da söylenemezdi.

Fakat tüm bunlara rağmen endişesinin yersiz olduğunu öğrenmesinin verdiği rahatlıkla tuvaletin kapısına doğru ilerledi.

"Bekle." dedi kahverengi saçlı Hyunjin'in kolunu tutup. Sesi hafifçe titremişti. "Sen ne demeye çalıştın az önce? Korkutma beni. Yanlış anladım değil mi?"

Little Star | Changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin