Sevgilisinin hemen yanı başındaki sandalyede otururken onun elini tuttu. Changbin. Odayı dolduran bir cihazın bipleme sesi Felix'in kalp atışlarının Changbin tarafından duyulmasını sağlarken bu ritim siyah saçlı için belki de dünya üzerindeki en güzel melodiydi. Gerçi bunu direkt olarak başını sevgilisinin göğsüne yaslayıp dinlemeyi tercih ederdi ama en azından şimdi ritmini kaybetmediği için kendini çokça şanslı hissediyordu. Gözleri kapalı, oldukça solmuş gibi görünen bedene bakarken burukça gülümsedi. Göğsünde birkaç kablo, solunumunu kolaylaştırmak içinse burnunda ona hava veren bir maske vardı ve tuttuğu elinin parmaklarından birinde de yine bir cihaz takılıydı.
"Bebeğim..." dedi çok yüksek olmayan bir sesle. "Elini tutabiliyorum sonunda. Hissediyor musun? Bıraktığım için özür dilerim, gerçekten bırakmayı istememiştim."
Elini onun saçlarına attı Changbin. Saçları hâlâ yumuşacıktı. Ya bugün onu kaybetseydi ve bir daha sevgilisine bu şekilde dokunamayacak olsaydı? Düşüncesi bile tekrar kalbinde tarifsiz bir sancıya sebep oldu.
"Çok korktum biliyor musun? Neyse ki sana bir şey olmadı. Terk etmedin beni, sonuna kadar savaştın ve en sonunda kazandın. Üstelik tek başına da değil, kızımız da seninle beraber kazandı. O da senin gibi yaşıyor. Bu mutluluğumla ne kadar üzüldüğümü unuttum desem yeridir."
Küçük elin üstüne dudaklarını bastırdı Changbin. Şu an o bu halde olmasa ve kollarını ona sarıp kokusunu içine çekse belki de her şey geçmiş, tüm yaşananlar bir kabustan ibaretmiş gibi hissederdi fakat yapamıyordu.
"Bu arada senin için korkan tek ben değildim. Hyunjin, Jeongin ve benim arkadaşlarım da hâlâ buradalar. Annen de öyle... Hepimiz senin uyanmanı bekliyoruz. Sen şu an nefes alıyorsun ya hepimiz beklemeye devam ederiz emin ol. Ama sen yine de uzun süre uyanmamazlık yapma lütfen. Şimdiden çok özledim seni. Sesini duymak istiyorum."
Onun yanağındaki küçük açıklığa dokundu siyah saçlı. Maskesi olduğu için daha fazlasına dokunması zaten mümkün değildi. Baş parmağını onun yumuşak teninde gezdirip belli belirsiz gülümsedi.
"Sen yanımdayken üzülecek, korkacak hiçbir şeyim yok. Her şeyi beraber atlatabiliriz, biliyorum çünkü sen benim her şeyimsin. Uyandığın zaman o gülüşünü gördüğümde tam anlamıyla rahat edeceğim. O zamana kadar hâlâ biraz gergin kalacağım ama buna katlanabilirim. Sen uyanana kadar burada beklemek isterdim ama süre çok kısıtlı bebeğim." dedi Changbin. Cama tıklatmakta olan hemşire üzerine oflamamak için kendini zor tuttu. Onu istediği kadar bile göremiyordu. Camın ardından izlemek zorunda olmak gerçekten berbat bir histi. "Yine gitmek zorundayım ama kapının önünden bir yere gitmeyeceğim. Bu yüzden korkma tamam mı? Seslendiğin an hemen geleceğim ben. Seni çok seviyorum."
Yerinden kalktı siyah saçlı. Elinde tuttuğu eli nazikçe yatağın üzerine bırakıp gitmeden önce alnının üzerine bir öpücük kondurdu ve odadan öyle çıktı. Şimdi yapması gereken tek şey sevgilisinin uyanmasını beklemekti.
________________________
13.30 suları
Omzunda hissettiği elle anında hafifçe irkilerek gözlerini araladı Changbin. En son Felix'in kaldığı odanın önündeki sandalyede uyumamak için direniyordu ancak anlaşıldığı üzere bedeni bir hayli yorulmuş ve en sonunda olduğu yerde iki büklüm uyuyakalmıştı.
Araladığı gözleri tepesinde dikilmekte olan kızıl saçlı adama kayarken Seungmin mutlu olduğunu belli edercesine gülümsedi ve konuştu.
"Doktor, az önce içeriden çıktı ve Felix'in uyandığını söyledi. Gayet iyiymiş. Görmek istersek yanına gidebilirmişiz. Önce sen gitmek ister misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Star | Changlix ✓
Fanfiction[TAMAMLANDI] Felix, sadece seks üzerine kurulu olan ilişkisinden hamile kalır ve olaylar onun hiç beklemediği bir biçimde şekillenir. -mpreg (Minsung-Hyunin-Chanmin) #skz 1 (23.04.2022) #jisung 1 (20.04.2022) #changbin 1 (06.05.2022) #changlix 2 (...