İyi okumalar ♥️
____________________________Minho, Changbin'in kendisini çağırması ile onun evinde olma fırsatını bir şekilde yaratmış, hem sevgilisini hem de minik oğlunu bir süreliğine görmemeyi göze alarak arkadaşının evine gelmişti. Changbin de bu fırsattan istifade içki içmeyi teklif etmekten çekinmemiş, zaten bir süredir içki içmemesinin verdiği özlem yüzünden geri çeviremeyeği bir teklifi Minho'nun önüne atmıştı.
Büyük olan tam da onu beklediği gibi teklifi geri çevirmezken arkadaşının ne konuşacağı hakkında az biraz fikri yürütmeye çalışmış ama ne olduğunu tam olarak çözememişti. Sadece Changbin'in konuşurken bir şeyler içmek istemesi yapacakları konuşmanın siyah saçlı için zor olabileceğini düşündürtmüştü.
Parmaklarını birkaç kez masaya vurup küçük bir ritim çıkardı ve siyah saçlının kendisine bakmasıyla başını hafifçe yana eğerek Changbin'e takıldı.
"Senin için bu gece Jisung ve Jihu olmadan uyuyacağım değerini bil. Ne kadar büyük bir fedakarlık yaptığımı görüyor musun?"
"Evet, büyük bir fedakarlık gerçekten. Bence de değerini bilmem gerek."
Minho hafifçe başını sallayıp gülümsedi. Arkadaşının şu an tam olarak nasıl bir ruh halinde olduğunu çözemiyordu. Gergin ya da çok üzgün gibi görünmemesine rağmen biraz kafası karışık görünüyor, yüzünde bariz bir yorgunluk ifadesi duruyor, bu Minho'nun daha da meraklanmasına sebep oluyordu.
"Anlatmaya başla hadi, neymiş derdin merak ediyorum. Umarım bu sefer hoşuma gidecek bir şeyler duyabilirim." dedi yumuşak bir ses tonuyla. Arkasına yaslanıp dinleme pozisyonuna geçti.
"Yani senin ne kadar hoşuna gider bilmiyorum. Bana inanacağından da pek emin değilim açıkçası. Her zaman söylediğin o şeyleri söyleyeceksen de şimdiden vazgeç çünkü gerçekten duymak istemiyorum."
"Ben de onları söylemek istemiyorum zaten." Changbin'in içki bardağına uzanmasıyla onunla beraber kendi bardağını aldı. "Sen yüzleşmeyi bir türlü kabul etmediğin için aynı yerde çırpınıp duruyorsun ve bu beni rahatsız ediyor. Aradan o kadar zaman geçti... en azından bir şekilde kabullen istemiştim her zaman. Kabullenmeyip kaçarsan bir yere varamazsın. Üstelik bu yolun sonunda Felix'i de üzebilirsin."
"Üzülmesine gerek yok." dedi Changbin. Bardağındaki içkiden bir yudum aldı. "Zaten ben de bugün seninle Felix hakkında konuşmak istiyordum."
"Felix mi?"
Minho bu duruma şaşırmadan edemedi. Çünkü genelde Changbin, Felix'le ilgili bir şeyler konuşmaya pek sıcak bakmazdı. Hatta Minho konuşmak istediği zaman çoğunlukla konuyu kapatmak için ya diretir ya da direkt olarak onun yanından uzaklaşırdı. Bugün konuşmayı başlatan tarafın o olması büyük olan için biraz garip bir durumdu.
Siyah saçlı, birkaç saniyeleğine dudaklarını birbirine bastırıp bekledi ve çok geçmeden konuşmak için bir adım atmayı başardı.
"Kendimde bir şey fark ettim ben." İrislerini Minho'nun üzerinde gezdirip onun tepkilerini gözlemlerken Minho devam etmesi için başını belli belirsiz salladı. "Felix eskisi gibi gelmiyor bana. Yani... biz tanışalı altı ayı geçti ama bazı şeyler çok değişti sanki. Bunu nasıl yeni fark ediyorum anlayamıyorum. Üstelik ne zamandan beri böyle olduğunu da bilmiyorum."
"Tam olarak değişen şeyden kastın ne?" diye sordu Minho. Elinde tuttuğu küçük bardaktaki içkisinden içti. "Eğer Felix'in hamile olması yüzünden ilişkinizin değişmesinden bahsediyorsan bu çok normal. Bu saatten sonra eskisi gibi bir ilişkinizin olması mümkün değil. Zamanla sorumluluğun artacak. Hem onunla hem de bebeğinizle ilgilenmek zorunda kalacaksın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Star | Changlix ✓
Fanfiction[TAMAMLANDI] Felix, sadece seks üzerine kurulu olan ilişkisinden hamile kalır ve olaylar onun hiç beklemediği bir biçimde şekillenir. -mpreg (Minsung-Hyunin-Chanmin) #skz 1 (23.04.2022) #jisung 1 (20.04.2022) #changbin 1 (06.05.2022) #changlix 2 (...