Onun boyunda bir adam olan bokuto, genellikle ne kadar güçlü olduğunu unutur. yardımcı olmayan şey, onunla gitmek için asla sarsılmaz dayanıklılığıdır. kalçalarınızı sıkıca kavrar ve kesinlikle arkasında morluklar bırakacaktır. yüksek sesle ve dağınık bir şekilde sana çarpıyor, tenindeki derinin sesi inlemeni ve ağlamanı bastırıyor. sana her çarptığında, nefesin vücudundan dışarı atılır. "k-kou, 'çok fazla!" Kıpırdayarak vücudundan uzaklaşıyorsun. Uyluklarını itmeye çalışırsın ve buzlu saçlı adam homurdanır, seni çabucak geri çeker, böylece kıçın ona yaslanır. Tekrar uzaklaşmaya çalıştığınızda, sizi döndürmeden önce vücudunuzu yukarı çeker, böylece şimdi ona dönük olursunuz. sonunda seni dinlediğini düşünürsün ama sonra bacaklarını alır ve omuzlarına atar. çiftleşme presinde olmanız için onları göğsünüze daha fazla bastırın, tekrar içinize çöktüğünde inliyor. ikinizin ne kadar ıslak ve dağınık olduğu konusunda müstehcen bir ses var ve ona sarılmadan edemiyorsunuz. kulağını ısırıp kemiriyor, "bebeğim, zorlanma. İzin ver seni sikilmen gerektiğini bildiğim gibi sikeyim, tamam mı?"
Senin ne kadar güzel göründüğünü unutamadığı için bir takım yemeğinde huysuzlanan atsumu. adım attığınız andan itibaren size bakmak için kafalarını çeviren birkaç kişi oldu. senin diğer önemli kişi olduğun için çok gurur duyuyor ve göğsünü kabartıyor, şanslı olduğunu bildiği için elinden geldiğince herkese seninle övünüyor. ama sonunda, uzun süredir gözlerin üzerinizde olduğunu hissettiğinde somurtmaya başlar. Pasör kibarca ikinizin erken ayrılmanız gerektiğini duyurur, sadece sizi sahiplenme duygusundan kurtarmak için arabasının arka koltuğuna sürüklemesi için. o sana çarparken bacakların onun omuzlarının üzerinde. Tatlı noktanıza tekrar tekrar vurduğunda gözler başınızın arkasına doğru yuvarlanır. ama ikiniz de birer kez boşaldıktan sonra, atsumu'nun hızı düşmez. Şu anda ikinizin de çok hassas olduğu açık ama o bunu görmezden geliyor. Kendinizi titreyen üst bedeninizi kapıya ve pencereye doğru kaydırırken buluyorsunuz. atsumu sadece boynunuzu tutup sizi koltuğa daha da sertçe oturtmadan önce somurtur. "N-neden kaçmaya çalışıyorsun? Beni amcığımdan mahrum etmek çok kaba bir bebek. O benim, değil mi?
oikawa, sızlanıp "çok fazla" dediğin için seninle alay ediyor. sikiyle başa çıkmak için çok fazla şey olduğunu bildiği gerçeğiyle gurur duyuyor ama aynı zamanda onunla aynı anda her şeyi ve her kim olursa olsun, hatta en iyi arkadaşı olan sürtük bir fahişe olduğunu bilmekle gurur duyuyor. iwaizumi'nin ikinizi sikişirken izlediğini bilmiyordunuz. ve oikawa'nın onu ikinize katılması için getirdiğini bilmiyordunuz. bu şekilde kendinizi iki sikle doldurulmuş ve dolmuş buluyorsunuz. her iki adam da sizi kullanarak streslerini atıyor. oikawa tatlı kıçını alır ve iwa güzel ağzını onun lezzetli horozuyla doldurur. atletik antrenör ağzınızı sikerken homurdanıyor, en azından bir kez nasıl bir his olduğunu deneyimleyebildiği için kutsanmış. oikawa'nın gözleri senin amına ve onu nasıl emdiğine odaklanmış durumda. Kendini o kadar dolu ve bunalmış hissediyorsun ki her iki adamdan da uzaklaşmaya çalışıyorsun. huzursuzluğunuz oikawa'nın gözünden kaçmıyor ve kıçınıza tokat atıyor. "Tüm deliklerin dolana kadar kıpırdama." ayarlayıcı yakalar. sana arkadan o kadar sert bir şekilde sokar ki sonunda boğazına daha fazla iwa alırsın. hareket üzerine yüksek sesle inliyor ve ağzınızdan öğürme geliyor. sonra güler ve başınızı kaldırır, böylece ona bakmadan önce, "evet prenses-mmhm siktir-kaçma. Yemeğini bitirmemek kabalık."
İkinizi aynanın önünde sevişirken izlemekten kesinlikle sarhoş olan kuroo. Sizden gelen tüm çığlıkları ve sızlanmaları görmeyi ve duymayı seviyor ve bunun sebebinin kendisi olduğunu bildiği için içinden gurur patlamaları geçiyor. ama onu kesinlikle deli edecek bir şey göz temasıdır. Toplar amının derinliklerindeyken aynadan sana baktığında, kalçalarını daha hızlı hareket ettirmeden edemiyor. Daha güçlü. bu hareket, onun ne kadar sert olduğu için çığlık atmanıza ve ondan uzaklaşmaya çalışmanıza neden olur. kuroo sadece seni saçlarından tutup vücudunu göğsüne çekmeden önce kaşlarını çattı. sırtınız ona dönüktür ve yıldızları görmeniz için size acımasızca sürmekten çekinmez. lanet olasıca yüksek sesle ama eğilip kulağına "nereye gidiyorsun? henüz seninle işim bitmedi. Benim aletimden ne kadar aptal olabileceğini tam olarak görene kadar olmaz. bu sana benden kaçmamayı öğretecek."
Antrenmandan eve gelen kageyama hala adrenalin yüksek. mutfakta yemek yapıyorsun ve selam vermeye geldiğinde onu tatlı bir şekilde karşılıyorsun. alışılmadık şekilde sessiz olmasında bir tuhaflık var. Kollarını belinize doladığını hissettiğinizde, sırtınıza bastırırken bu kafa karışıklığı çabucak kaybolur. Bildiğiniz bir sonraki şey, mutfak tezgahının üzerine eğilmiş, "yavaşla tobio" ve "çok fazla" diye sızlanıyorsunuz. senin kıçına tekmeyi basarken. Onunla yüzey arasında kıvranarak yolunuzu bulmaya çalışıyorsunuz ve sizi tezgaha daha da sertçe sıkıştırmadan önce kalçalarınızdaki tutuşunun sıkılaştığını hissediyorsunuz. şimdi gerçekten onun horozunun her santimini içinizde hissedebiliyordunuz. kageyama sızlanır ve başını boynuna gömer, hassas tenini öper. Aklına gelen tek şey senin bağımlılık yapan amın ve sıcaklığın olduğu için gözlerini sımsıkı kapadı. "Bebeğim lütfen, hepinizi hissetmeye ihtiyacım var. senin güzel amının çok derinlerine gömülmelisin. Bunu bana verebilirsin, tamam mı? kaçma, mümkün olduğunca sana yakın olmalısın. seni çok iyi dolduracak."
Senin ne kadar sinir bozucu derecede çekici olduğuna dayanamayan tsukishima. İlişkiniz kurulduğundan zamanla çok daha kötü çünkü onu nasıl kızdıracağınızı tam olarak biliyorsunuz. bu yüzden, sendai kurbağaları, kısa etekleri ve yüksek baldırları için yaptığı voleybol antrenmanlarından birine gittiğinizde, herkesin gözü önünde flört ediyor - kırmızı görüyor. Eve giderken ürkütücü derecede sessiz, ne konuşuyor ne de sana bakıyor. ön kapıya ulaştığınızda o noktada kendinizi kötü hissediyorsunuz ve özür dilemek için ağzınızı açıyorsunuz. "ben-" "kapa çeneni." o çırpınır. sonraki birkaç olay hızlı bir şekilde size doğru koşarken, sizi taşıyarak ve ortak yatağınıza attığında gerçekleşir. iç çamaşırını yana doğru çeker, şortunu ve külotunu ayak bileklerine kadar iter ve seni sertçe kınına sokar. iri yarı figürü sizi tüketiyor ve duyularınız için çok fazla, gevezelik etmenize ve ağlamanıza neden oluyor. Soğuk bir kıkırdama ve vücudunuzda sert bir çekişme duyduğunuzda fark etmesin ama donup kalmasın diye gizlice yatakta doğrulmaya çalışıyorsunuz. "Kaçıp kaçabileceğini kim söyledi? senin gibi veletlerin cezalarını tam olarak çekmesi gerekiyor. kıpırdamadan dur yoksa kıçını öyle bir becereceğim ki yürümeyi hatırlamakta zorlanacaksın."
