takashi ile seks genellikle her zaman nazikti. yüzünü okşar ve her hamlede boynuna tüylü öpücükler bırakırdı. sana asla kaba davranmadı ve sen bunu takdir ettin. ama ona prezervatifi bırakıp sana boşalmasını söylediğinde? deli bir adam oldu.
bak, takashi hep çocuk sahibi olmak istemiştir. seni ağzına kadar onun boşalması ile doldurmayı ve senden damlamasını izlemeyi hayal etti. fırsat verildiğinde tek gördüğü kırmızıydı.
ilk defa, mitsuya takashi sana kaba davrandı ve başka türlü olmayacaktı. iki bacağınız birbirinden ayrılmıştı, dizleriniz göğsünüze kilitlenmişti ve o size çarpıyordu. sert.
"ta-takashi mmh," diye inledin, seni yerde tutmak için bir şeye tutunmaya çalışırken. hepsi çok iyiydi. onun nasıl hissettiği, senin nasıl hissettiğin. pratikte zevkle yükseliyordun.
"Beğendin mi bebeğim?" diye sordu, sana daha çok sokularak. "Seni prezervatifsiz sikmemi seviyor musun? sen pis küçük bir kızsın."
yıldızlar görüşünüzü bulandırmaya başladı. "daha sert git. lütfen, lütfen, lütfen!"
ve takashi bunu yaptı, daha derine ve daha hızlı gitti. taşaklarının sürekli sana vuran sesi onu ay gibi yaptı. seni kendine çekti ve bir bacağını omzuna attı, diğerini beline doladı.
"Oh, ne kadar iyi bir kızsın," dedi sıkılı dişlerinin arasından. "Sikimi çok iyi alıyorsun."
ikiniz inleyen bir karmaşaydınız. Kadifemsi duvarlarınızın hissi takashi'yi hiç olmadığı kadar yakınlaştırdı. prezervatifle, seni becerirken bu tür bir sıcaklık hissetmedi. ama prezervatifsiz? uzun sürmeyecekti; bu duygu onun için fazla güzeldi. çiğ amının onu kenetlemesi ve içine çekmesi asla unutamayacağı bir duyguydu. Bunun gözlerine dövülmesini istedi, sikikler aşkına. seni doldurmayı düşündü ve neredeyse olay yerine geldi.
yakın olduğunuzu biliyordu. onun etrafında kenetlenme şeklin kelimelerden daha yüksek sesle konuşuyordu. seni yatağa geri attı, bacakları eskisi gibi göğsüne dayadı. ama şimdi daha zordu. daha sert, eğer bu mümkün olsaydı. gözlerindeki parıltı, onu daha önce gördüğün gibi değildi.
daha derine inerken, elini tuttu ve karnına bastırdı. Her itişte onun horozunun içine girip çıktığını hissettin, çok derinlerde.
"bunu hissediyor musun?" diye sordu, elini içinizde ittiğini hissetmeyesiniz diye yerinde tutarak. "Ne kadar derin olduğumu hissediyor musun? hepsi senin için bebeğim Seni anne yapacağım, tamam mı?"
Sözleri çok fazlaydı, sınırı aşmaya yakındın. "Yakınım. Çok yaklaştım lütfen durma."
sanki yapacakmış gibi.
diye bağırdın ve beyaz gördün, gelirken gözlerinin başının arkasına yuvarlandı. bacakların titriyordu, elin çarşafı, saçını, elindeki her şeyi tutuyordu ve dilin dışarı çıkmış, nefes nefeseydi. Bu tek başına takashi'nin duvarlarını onun menisi ile boyamasını sağladı.
rüyaları, gerçek hayattaki hislere hiç benzemiyordu. gerçeküstüydü ve duramıyordu. o sadece seni menisi ile doldurdu ve tekrar ve tekrar yapması gerekiyordu. bütün bunları hissetmekten sarhoştu. kaybetmek istemiyordu. Devam edebilecekken neden dursun ve bu duyguyu neden kaybetsin?
çıkardı, seni yukarı çekti ve duvara doğru itti. onun menisinin senden dışarı damladığını görünce, ellerinin ve dizlerinin üzerine düştü ve başka hiçbir şeyin sızdırmadığından emin olarak amını kapattı.
"takashi, sen ne-"
"Gerçekten bunların ağzından çıkmasına izin vereceğimi mi düşündün?" kıkırdadı. "Gecenin sonunda ağzına kadar tamamen dolu olduğundan emin olacağım."
dilsizdin ama yine de bir şey söylemene gerek yoktu. takashi çabucak elini senin amından çekti ve sana tekrar çarptı.
saçlarını çekiştirerek ona bakmanı sağladı. "Seni yeniden dolduracağım, anladın mı? Seni boşalmamla o kadar iyi dolduracağım ki, bunun için defalarca yalvaracaksın."
ona karşı mırıldandın. "evet, takashi."
"iyi bir kız. bana karşı her zaman çok itaatkar."
seni tekrar becerirken iki eli de göğüslerinle oynuyordu. önce fazla boşalma damladı ve yere düştü, ama takashi umursamadı. tek düşündüğü dökülen miktarın iki katıyla seni doldurmaktı.
çok çabuk yakın olduğunu biliyordu, ama henüz boşalmadı. her hamlede inledi. horozu ağrıyordu, salıvermek için yalvarıyordu.
Adını mırıldandı, "siktir et, yanımda kendini çok iyi hissediyorsun. çok sıkısın."
"Takashi yine çok yakınım," diye inledin.
bir elini göğsünden çekti ve klitorisine getirdi. çabucak ovuşturdu, altında zevkle çığlık atmanıza neden oldu. etrafındaki gerginlik onu deli ediyordu ve daha fazla dayanamayacağını biliyordu. aklını kaybetmeden önce boşalması gerekiyordu.
"ah. oh SİKTİR!" o gece ikinci kez onun çevresine geldiniz ve takashi de serbest bırakıldı. hayatında hiç olmadığı kadar fazla geldi, rahmini yeniden doldurdu.
yerinde kaldı ve bacaklarınız pes ederken sizi dik tuttu. Siki hala içinde, seni tekrar yatağa attı ve sonra çıkardı. boşalması bile dökülmeden önce, üç parmağını senin içine soktu ve pompalamaya başladı.
"Ha?" dik oturdun, gözlerinde yaşlar birikti.
sana baktı, gülümsedi ve daha sert vurdu. "Sana söyledim prenses. seni anne yapacağım ve bu, sizden hiçbir şeyin dökülmeyeceği anlamına gelir."
