tw: kendine zarar verme
HASHİRAMA SENJU
• Zamanının bir efsanesi olarak hem savaşta hem de şifa sanatında kulağa kötü şeyler fısıldayan yaratıklarla karşılaşmıştır.
• Hashirama'nın öyle bir serveti vardı ki savaşta doğdu, onu istediği şekle soktu ve neredeyse boyun eğdirdi. Hemen hemen.
• Bir şifacı olarak, sizinle bir ilişki içindeyken, sık sık sizi yaralanmalara karşı kontrol ederdi - bilinçsizce de öyle. Vücudunuzla o kadar tanışmıştı ki, bağışıklık sisteminizin eksik olduğunu sizden önce bile biliyordu.
• Sadece elini üzerinize koyarak, çakrası içinizden akar ve herhangi bir tuhaflık olup olmadığını hisseder.
"Çiçeğim, seni tekrar görmek harika. Nasılsın?" Bu sözler, işteki uzun günlerinden sonra her konuşmanın başlangıcıdır. Ne kadar yorgun olursa olsun, yine de sizin için gülümseyecek ve gülecek gücü buluyor. Sen onun kalbi, güneşi ve neşesisin.
"Sorun değil, bugün pazara gittim ve uzak diyarlardan bazı bitkiler buldum. Onları görmenizi isterim, belki bir tanesini daha önce görmüşsünüzdür"
Elleri seni sarıyor, seni kendine çekiyor ve cevap vermeye giderken tüm kelimeler aniden dilinde uçuyor, hareketleri donuyor.
Yaralıydın.
• Hashirama sizi bu konuda çok hızlı sorguluyor, bunu hayal etmesine imkan yok, o kadar yorgun olamaz, değil mi?
• Bunu saklamaya veya saklamamaya çalışsanız bile, özellikle daha önce hiç olmadığı kadar gergin olduğunuzda, kontrol etmeye kararlı olacaktır. Onunla ilişkiniz her zaman açıktı, olası sorunlardan kaçınmak için ikinizin de yeterince iletişim kurmasını sağladı.
• Kendinde açtığın yaralara verdiği tepki oldukça üzücüydü.
Hashirama titrek bir nefes veriyor, parmak uçları özellikle kötü, kırmızı bir çizgi üzerinde geziniyor ve teninden küçük bir renk tonu yayılıyor. Altındaki ten, sonunda kaybolurken küçük, hoş bir acıyla kendini birbirine dikiyor. Önünüzdeki adam az önce iyileştirdiği kolu alır ve dudaklarına götürür, seçimlerini yeniden gözden geçirmek ya da belki size geri çekilme fırsatı vermek için duraklar - çekmediğiniz zaman, tene tüy kadar hafif öpücükler bırakır.
• Ne kadar konuşkan olursa olsun, o anda kelimelerle boğulmaktan kendini alamaz, ne diyeceğini bilemez. Ölen aile üyelerinin ve yakın arkadaşlarının görüntüleri kapalı göz kapaklarının ardında uçuşuyor.
• Sonunda düşüncelerini seslendiriyor, garip bir başlangıç ama konuşurken tonunda öyle bir renk ve sıcaklık var ki kulaklarınıza çok yakın geliyor.
• İkiniz de bunu durdurmanızı sağlayacak bir anlaşmaya varana kadar tatmin olmayacak; Canın hemen konuşmak istemiyorsa anlar ve sen kendini hazır hissedene kadar bu konuşmayı erteler.
• Sana karşı yeterince nazik değilse, kesinlikle şimdiydi. Sana serasındaki çiçeklerin taçyapraklarına davrandığı kadar yumuşak davranıyor. Onun için senden daha özel kimse yok.
"Y/n, bunu konuşalım, hem sakin hem de fırtına boyunca seninle olmaya yemin ettim. Kendini benden saklama aşkım.. yaralarını gizleme - ağaçların arasından en güzel çiçekler açar fırtınalardan zarar gördü."
TOBİRAMA
• Gümüş kafalı, huysuz adam sana olduğu kadar aşık olacağını asla hayal etmemişti, son kardeşini umursadığı kadar başka birini umursadığını asla hayal etmemişti, ama yine de işte burada.
