Şiddetli bir titremenin esiri olan vücudu yüzünden nefes almakta bile zorlanırken yüzüne sıçrayan kanla çığlık atarak geriye kaçtı. İçeri giren maskeli adam babasını vurmuştu. Babasının alnında açılan yaradan sıçrayan kandı görüşünü engelleyen. Üzerindeki babasının kan kokusu midesi bulandırdığından ellerini tüm gücüyle karnına bastırdı. Böyle yaparsa kusmayacağını düşünüyordu. Oysa sadece birkaç saniye sonra midesindeki her şeyi çıkarmıştı.
Küçük bedeni kasılan midesi yüzünden seğirirken saçlarında hissettiği dokunuşla geriye doğru sıçradı. Babasını alnından vuran adam yanına gelmişti. Sadece gözlerini görebiliyordu ve bu bile korkusunu artırmak için yeterliydi. Çünkü az önce birini öldürmüş gibi bakmıyordu. Gözlerinde bir gülümsemenin yer edindiğini düşünüyordu Gece. Sırtı tamamen duvara yaslansa da saçlarına dokunmasını engelleyememişti. Biraz kan, biraz da kusmuk bulaşmış kıvırcık tutamları geriye doğru tarayarak "İyi misin, küçük kız?" diye sordu. Ses tonu elinde silah tutan birine aitmiş gibi çıkmıyordu. Baba şefkatiyle konuşuyordu ve bu Geceye iyi gelmiyor, daha çok korkmasına neden oluyordu. Adam da bunu fark ederek "Korkma," dedi, mümkünmüş gibi.
"Öldü mü?" Ağladığı için beyazı kıpkırmızı olan kahvelerini babasının yerde yatan bedeninden uzak tutuyordu. Onun yerine baktığı kişi ise tetiği çekendi. "Babam öldü mü?"
"Öldü."
"Neden yaptın? Babamı neden öldürdün?"
Dakikalar içinde yaşadıklarına rağmen başını dimdik tutmuş, ona sorular soran küçük kız adamı gülümsetmişti. Silahını beline yerleştirip çocuğun yüzünü ellerinin arasına aldı. Titriyordu. Saç telinden ayak ucuna kadar vücudunda titremeyen tek nokta bile yoktu ama buna rağmen ne kadar cesaretli olduğunu görebiliyordu adam. "Anlatacağım," dedikten sonra parlayan gözlerini kapatarak dudaklarını kızın ölüm kokan saçlarına bastırdı. Daha yapması gereken çok şey vardı. Çaldığı dosya fark edilmeden lojmandaki herkesi öldürmeliydi. İstese de bu küçük kızla kalamazdı. "Sana söz veriyorum, küçük kız. İşlerim bittiğinde gelip seni bulacak ve her şeyi anlatacağım. Şimdi beni iyi dinle."
Günümüz...
Katliam gününe dair anıyla vücudumu, ruhumu saran şaşkınlıktan sıyrılmayı başardığım an adamın bacağına tekme attım. Aynı anda boynuma sarılı kolunu da tırnaklarımı tenine bastırarak çektiğimden iki taraftan tattığı acıyla sarsılan adam kontrolü sağlayamadı. Bu sayede kolumu ensesine uzatıp takla attırarak üzerimden attım.
Sırtı yerle buluşunca dudaklarından dökülen inleme canının fazlasıyla yandığını gösteriyordu fakat benim kadar eğitimli olduğundan anında ayaklandı. Ayaklandı ve yıllar sonra bakışlarımız buluştu.
"Sonunda karşıma çıkmaya cesaret ettin demek."
"Karşına çıkabilmek için neler yaptığımı bilmiyorsun, küçük kız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
{Tamamlandı} Gece [+18]
General FictionOn sekiz yıl önce yaşadığı lojmandaki tüm askerler öldürülmüştü. Hikayesi diğerlerinden farklıydı çünkü hem babası öldürülmüş hem de evi yakılmıştı. Gece Toksöz katliam gününden sonra ortadan kaybolmuş, on sekiz yılını hayalet olarak geçirmişti. Ner...