Geldiğimiz yer bir depoydu. Sistemine girilmiş olan araçların içinde kalmanın tehlikeli olabileceğini düşünen ajanlar çocukları da yanlarına almış, deponun içine girmişlerdi. Hızlı adımlarla depoya girdiğimizde Kuzey ekibiyle birlikte ajanların, fben de Borayla Necip'in, yani çocukların yanına ilerledim. Boraya sıkıca sarılıp "Sana hayatta kalmanı söylemiştim, geri zekalı," dememe o da en az benim kadar şaşırdı.
Neler olduğunu anlamadığını belli eden bakışlarını Necip'e çevirdiği sırada bir elini belime sarıp diğerini saçlarımın arasına daldırdı. Daha "Neler oluyor, kıvırcık?" sorusunu cevaplayamadan ajanlar yanımıza geldiler. Bora tek kaşını kaldırarak Kuzeyin beni gömleğimi tutarak kollarının arasından çekişini izlerken Ozan ekip liderinin bu hareketine gözlerini devirmiş, Cansuyla Necip ise gülmüşlerdi. Çekiştirilen kişi olarak benim de durumdan memnun olmadığım çatık kaşlarımdan belli oluyor olmalıydı. Fakat bunu daha sonra konuşacaktık çünkü ajan durum bilgilendirmesi yapmak için dudaklarını araladı.
"Tesisten ayrılma nedenleriniz sahteydi," diyen Kuzey çocuklarının kalbine korkunun ilk tohumlarını serpti. "Peşinizde olan adam, ki biz ona Asker diyoruz... Evlerinize girmiş ve büyük ihtimalle dosyayı bulamamış. Merak etmeyin, herhangi bir can kaybı söz konusu değil. Sizi listesinden çıkardığından öldürmek için tesisten çıkarmanın yollarını bulmuş. Büyük ihtimalle az sonra infazınızı gerçekleştirmekle görevlendirilen birileri buraya gelecek." Cansuya çocuklarla gelen ajanlara ekstra silah vermesini işaret edip konuşmasına devam etti. "Buraya gelirken kullandığınız arabaların sistemi hacklenmiş. Sayımız üç araba için fazla. Sizi bizim araçlara bindirip yollamamız da tehlikeli. Yolda saldırabilirler. Bu yüzden sizden sakin olmanızı ve bize güvenmenizi istiyorum."
Yapılabilecekler kısıtlıydı. Depo ormanlık alandaydı. Eğer dışarıda durursak açık hedef olurduk. Asker tarafından ayarlanmış depoda olmak da riskliydi ama en azından kendimizi koruyabilme ihtimalimiz daha fazlaydı. İçeride üç masa, sağ köşede de variller vardı. Masalardan biri yere monte edildiğinden kıpırdatmamız imkansızdı, yani kendimizi korumak için kullanamazdık. Sadece diğer iki masayla varilleri kullanabilirdik.
On altı ajan ve benim de dahil olduğum altı korunması gereken kişi. Kuzey altı kişiden oluşan iki grup kurdu. Üç ajan, üç çocuk. Kendisiyle birlikte dört kişiyi bizden ayrı tuttu. Ozanı yanına alacak ve en riskli yerde, varillerin arkasında duracaktı. Diğer iki ajan da depoda bulunan tek pencereyi koruyacaklardı. En azından Kuzeyin yaptığı plan buydu. Fakat aramızda bunu asla kabul etmeyecek biri vardı.
"Yanından ayrılmamamı söylemiştin. O zaman ayrılmayacağız. Ben seninle varillerin arkasında olacağım," dememle herkesin bakışları bana döndü. Söylediklerim dakikalardır bahsedilen planı tamamen bozuyordu fakat bunun sorun oluşturmasına izin vermeden yeni planı anlatmaya başladım. Buradakiler için sıradan biri olduğumun farkındaydım. Sözümün kıymeti bile yoktu, biliyordum. Benim söylediklerime önem verebilecek tek kişi Kuzeydi, sakladıklarımın varlığından haberdar olan adam. "Üç kişinin yanına altı ajan ver. Necip ve Borayı ise beş ajan korusun. İki kişinin pencereleri koruması yetmez. İçeri sis bombası veya başka bir şey atma ihtimalleri var. İkisi ateşe karşılık verirken birinin de içeri atılabilecek herhangi bir şeyi geri fırlatmak için orada bulunması gerekiyor." İtiraz etmek adına dudaklarını aralayan ajana doğru ilerleyerek aramızdaki mesafeyi azalttım. "Askerleri belli bir yöne yönlendirince yürekli olanlar yalnız başına ileri atılmamalı, korkaklar ise yalnız başına geride kalmamalıdır! Bu birlikleri sevk ve idare etme sanatıdır," diyerek "Savaş Sanatı" kitabından alıntı yaptım. Kuzeyin işaretlediği cümlelerdendi. Ezbere biliyordum çünkü benim kitabımda da aynı cümlelerin altı çiziliydi.
Anlatmaya çalıştıklarım netti. Kuzey yürekli olanlardandı, bu yüzden varillerin arkasında durmayı seçmişti, gerektiği anda ileri atılabilmek için. Unuttuğu şey benim de gözümü kırpmadan bunu yapabileceğimdi. Beni korumak istiyorsan yalnız kalmama izin vermemelisin diyordum. Korkaklar, yani diğer çocuklar zaten ajanlar tarafından korunuyorlardı, onları düşünmemize gerek yoktu. Yaptığım şey kendimi kullanarak Kuzeyi yanımda tutmaktı. Onun zarar görme ihtimalini engellemek adına buna ihtiyacım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
{Tamamlandı} Gece [+18]
Ficção GeralOn sekiz yıl önce yaşadığı lojmandaki tüm askerler öldürülmüştü. Hikayesi diğerlerinden farklıydı çünkü hem babası öldürülmüş hem de evi yakılmıştı. Gece Toksöz katliam gününden sonra ortadan kaybolmuş, on sekiz yılını hayalet olarak geçirmişti. Ner...