Bu bölümü beni hikayenin en başından bu güne beğeni ve özellikle de yorumlarıyla hiç yalnız bırakmayan egoistkedy ve ilaysuer79 'a ithafen yazıyorum. Çok teşekkür ederim.
Ve tabii ki yorum ve beğenileriyle bukadar kısa zamanda hikayenin büyümesine destek olan tüm arkadaşlar... Sizler de Sağolun ❤
***
Derin bir nefes alıp boynuma birkez daha dili ve dudaklarıyla emer gibi ıslak bir öpücük kondurduktan sonra hâlâ boynumun üstünde olan dudaklarından çıkan boğuk sesiyle konuştu;
"Eğer buna biraz daha devam edersem dışarıdaki adamların sana yaptığımı düşündükleri şey gerçeğe dönüşecek. Şimdi değil. Burada, bu yatakta değil. Bu şekilde olmaz..." Derin bir nefes daha aldı "Yatıp uyuyalım şimdi."
Söyleyebileceğim birşeyler aradım ama yoktu. Zaten onunla bu durumdayken ve ben hem beynimin içinde dönüp duran birbirine zıt isteklerin sessiz çatışmasından hem utançtan kıvranıp dururken kelimeleri istesem de bulamazdım.
'Zaman çok bozuldu. Evlilikler tutunamıyor. Sen sakın sağında solunda denilenlere aldanıp da sorumluluklarını unutma. Arkadaşlıkmış dostlukmuş hepsi biryere kadar, kimseyi fazla işine karıştırıp aklını karıştırmalarına izin verme. Kadının da erkeğin de birbirine karşı görevleri var. Canımın istediğini yaparım, ederim diyerek bu görevlerini ihmal etme. Yuva kurduğunda yuvana sahip çık.' der herzaman annem.
O bana ağırlığını vermiş kendini sakinleştirmeye çalışırken benim görevimin tam da bu olduğunu hissetmem normal miydi? O senin kocan değil Zeynep, kendine gel!
Herhangi birinde bunları asla düşünmezken şuan olmam gereken yerde olduğumu düşünmem saçma mıydı?
Daha bir yıl önce beni öpmeye kalktığı için üçbuçuk ay görüştüğüm Caner'den soğuyarak ilişkimi bitiren ben, burada durmuş daha fazlasını isteme arzumla kıvranıyordum.
Bacaklarımın arasında kendini fazlasıyla hissettiren sertliği ve boynuma gömdüğü başıyla iki dakikayı aşkın öylece bekledi. Boynumdaki dudaklarının alıp verdiği düzensiz nefesler olmasa uyuduğunu sanabilirdim. Hareket etmeye cesaretim yoktu.
Güçlü bir şekilde yutkunduğunu duyumsadım. Sonra aynı boğuk sesiyle konuşmaya devam etti "Ama birşeyi göz ardı edemeyiz... Seni dışarıdaki heriflerden isteme nedenimi... Böyle bir durumda hırpalanmış olman gerekiyor. Yeterince hırpalanmış durumdasın zaten. Ama yine de..." diyerek dudaklarının olduğu noktayı ağzıyla kavradı ve hafifçe dişleyerek emmeye başladı.
Az önce yaşananlardan sonra ona 'Sen ne yapıyorsun be!' diye çemkirsem tuhaf kaçardı galiba. Ne demek istediğini anlamıştım. Bu gece bu kulübede birşeyler yaşandığının emaresini bırakıyordu ama ben çok başka yerdeydim şuan.
Saniyeler geçip üzerimde hafifçe hareketlendiğinde daha fazla dayanamayıp "Kalender!....... Kalender lütfen! Dur artık!" dedim panikle...
Ama sanki bu sözlerim onda ters etki yapmış gibiydi. Kısık bir inleme eşliğinde boğuk nefesler bırakarak kendini bana daha güçlü bastırdı. Kontrolünü sağlamakta zorlanıyor gibiydi. Bedenim, mahremiyetimi yerle bir eden, yabancısı olduğum, kadınlığımdaki iri sertlikle yepyeni korkulara ev sahipliği yapıyordu...
Ben sanki durmasını değil de sonuna kadar gitmesini söylemişim gibi beni daha da sıkarak dişlerinin baskısını daha da arttırdı. Ne yapacağımı bilmez bir halde inleme, yalvarma arası ismini tekrar söyleyip bir nida koyverdim. Birkaç saniye sonra sıkıntılı bir ses bırakarak yavaşca başını doğrultup kaşlarını çatarak az önce ağzının olduğu o noktaya baktı. Nefesi fazlasıyla düzensizdi. Baş parmağını o noktanın üzerinde bıraktığı ıslaklığı almak ister gibi dolaştırırken burada değilmiş gibiydi. Sonra bakışlarını gözlerime çıkardı. Az önce olanların etkisi yüzünde haalâ dururken benim ona nasıl göründüğüm konusunda hiçbir fikrim yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALENDER +18 (TAMAMLANMADI)
General Fiction🔞... Fantastik DEĞİLDİR Ağır cinsel içerik ve şiddet barındırır. *** "Bana hayır diyemezsin. Uykum var diyemezsin. Başım ağrıyor diye bahane sunamazsın. Bu gece canım böyle istedi diyerek başka bir odaya gidip uyuyamazsın... Bana kırgın olman, öfke...