(+18 içeriklidir.)
Beğenmediğiniz hikayelere oy vermeyin ki birşey sanıp okumasınlar... Beğendiklerinize oy vermeyi ihmal etmeyin ki hak ettikleri yeri bulsunlar... Buna benim hikayem de dahildir..
Eğer hikâyemden memnunsanız beğeni, yorum ve takiplerinizi esirgemeyin
Keyifli Okumalar🙂🌹
***
"Buyrun Kalender bey..?"
"Telefon bağlamayın. Ziyaretçi almayın. Bugünlük burada bırakıyorum."
"Elbette.."
Asiye hanım kapıyı örtüp gittikten sonra tekrar bana nefesime atak geçirten bir bakış atarak çalışma masasına doğru ilerledi ve orada bir düğmeye basarken "Önce şu kapıyı kapatalım." dedi alçak sesle.
Olduğum yerde dikilmiş bedenimde oluşmaya başlayan sarsıntılar eşliğinde hareketlerini takip ediyordum. Bana doğru gelmeye başladığında "Evden çıkarken duş aldığımda sabah taktığım pedin temiz olduğunu farkettim. Ama sonrasında olmuş olabilir." diye geveledim bakışlarımı dibime kadar sokulan bedeninden yüzüne kaldırarak. Yavaştan yavaştan elim ayağım boşalır gibiydi.
Bileğimi tuttu ve birlikte yürümeye başladığımızda banyoya ilerlediğimizi farkettim. "Yine olduysa nasılsa boy abdesti almak durumundasın. İkisi birden aradan çıkmış olur işte." dedi.
"Hani otele gidecektik..?" dedim burgu burgu heyecanı tırmanan bedenimle banyoya beni sokmasına izin vererek.
"Burada başlayalım da sonrasına nerede istersen orada devam ederiz." derken nefesi kulağımda arkamızdaki kapıyı yerimden sıçramama neden olacak kadar sesli bir şekilde kapattı.
*
Tatlı bir uyku isteğiyle mayışmış gözlerimi, kucağında tuttuğu elimin tersini usul usul okşayan Kalender'e çevirdim. Bir benzerinin benim yüzümde de bulunduğuna emin olduğum katıksız bir huzurun yerleştiği çehresi karşıya dönük, gözleri babamlara doğru gittiğimiz yolun trafiğindeydi.
Elimi dudaklarına kaldırıp okşadığı yere bir buse kondurduktan sonra tekrar kucağına koyup okşamaya devam etti. İyi ki şuan bakışlarını yüzüme çevirmiyordu çünkü kafamdan gitmeyen görüntülerle anında kıpkırmızı kesilebilirdim.
Ahh o ofisine bağlı banyo dakikalar evvel nelere şahit olmuştu..! Iyi ki duvarların dili yoktu da konuşamıyordu.
Hernekadar Kalender duvarların son derece iyi ses izolasyonuna sahip olduğunu, banyonun tamamen bağımsız ve bitişiğinde seslerimizi duyabilecek insanların olduğu herhangi bir bölüm olmadığını söylemiş de olsa ve yönetim katında olanlarla aramızda kendi ofisi ve banyo kapısıyla birlikte iki kapı olsa da inleme ve çığlıklarımın banyoda yaptığı yankıların kimse tarafından duyulmadığından emin olmak için duştan çıktıktan sonra ısrarlı sorularımla onu epey bunaltmıştım. Onun da en az benim kadar mahremiyete önem verdiğini bilmesem, hatta sesimi bir erkek sineğin duymasına dahi deli olacak kıskanç tarafına güvenmesem içim yine de rahat etmezdi...
Trafik ışıklarında durduğunda halâ arsız ışıltıları yerli yerinde duran mavilerini bana çevirince içimden ufak bir sövgü geçse de gözlerimi ondan kaçırmadım. Kimbilir belki benim kahvelerim de ona aynı arsızlıkla bakıyordu ama yine de boynumdan yukarı bir yangının tırmanmasına engel olamadım.
Belli ki tenimi saran alevler kendini gizleme ihtiyacı duymamıştı. Çünkü şuan bakışları sadece gözlerimde değil yüzümün ve boynumun heryerinde dolanıyordu. Işıklar tekrar yeşile dönüp trafiğin akışını farkettiğinde yola devam etme mecburiyetinin hoşuna gitmediğini belli eden güçlü bir nefes vererek tekrar gözlerini karşıya çevirdi ve bana onu kalbimde ataklar yaşatmadan izleme fırsatı tanıdı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALENDER +18 (TAMAMLANMADI)
General Fiction🔞... Fantastik DEĞİLDİR Ağır cinsel içerik ve şiddet barındırır. *** "Bana hayır diyemezsin. Uykum var diyemezsin. Başım ağrıyor diye bahane sunamazsın. Bu gece canım böyle istedi diyerek başka bir odaya gidip uyuyamazsın... Bana kırgın olman, öfke...