35. ÖNGÖRÜLEMEYEN

30.1K 1.5K 971
                                    

Sanki çok zor birşeymiş gibi zahmet edip koyamadığınız beğeni ve yorumlar yüzünden ne şevkim kaldı, ne yeni bölümü yazma isteğim... Daha da birşey demeyeceğim. Finale daha hızlı gideriz olur biter.

*

***

*

"Tam bir zorba olduğunu söylemiş miydim?" diyerek başımı göğsünden kaldırmadan yüzüne baktım.

Gözlerini iyice kısıp yüzümü izledi bir süre. Dudak içini dişliyordu. Bakışları sıcacıktı... Ve de arzulu... Bir dudağı hafif yukarı kıvrılarak "Zorba öyle mi? Haşmetlinin üstüne seni zorla oturttuğumu hatırlamıyorum..." dedi alayla.

Yine ilk anda neden bahsettiğini anlayamadım. Anladığımdaysa kendimi bedeninde biraz yukarı itip hafif başımı doğrultarak kulağının dibinde cırtlak sesimle çığlık attım.

Kendini tutamayarak kahkaha attı ve aynı zamanda "Şşşş." dedi kollarında beni zapt ederek...

"Sinirlerimi bozuyorsun. Pislik olsun diye yapıyorsun. Sanma ki farkında değilim?" dedim.

"Farkındaysan yat şuraya." diyerek eliyle yüzüne kalkık olan başımı gövdesine bastırdı.

"Yürüyen ego! ... Haşmetliymişş..! Pehh..!" dedim homurdanarak.

Neye uğradığımı anlayamadan sırtımı yatakta, onu üstümde buldum. "Canın çekti galiba yine... Belki de sana fazla nazik davranıyoruz hııı?"

Şaka yapar gibi bir hali yoktu.

Senin yazılmamış bir kuraldan haberin yok galiba Zeynep'cim. Adam dediğin adam erkekliğine dil uzatanın axxxx koyar. Hele hele bu Kalenderin haşmetlisiyse duble koyar.

Yutkundum. "Çok acıktım ben." dedim alelacele konuyu değiştirmek için. Yanaklarıma yine sıcak basmıştı.

"Yani sen şimdi Doyuramadın beni mi diyorsun?"

"Yok valla. Onu demek için kafayı yemiş olmam gerek." dedim zor çıkan sesimle. Aklıma banyodaki o gecenin görüntüleri düştü.

Keskin bakışları bir süre yüzümde dolaştıktan sonra ha şöyle yola gel dercesine başını aşağı yukarı salladı.

"Valla düşüp bayılcam bak şimdi açlıktan. Çorba, salata, pilav, makarna falan varya hani... Hani yemek diyoruz biz ona... Ondan bahsediyorum."

Yavaş yavaş üzerimden doğrulurken kendiyle birlikte beni de doğrulttu. Tek kaşını yukarı kavislendirip "Tüm enerjini tüketecek kadar muhteşem bir adamla evli olduğunu kabul etmen gerekirken.., böyle laflar edersen sana o lafı zevkle yediririm karıcığım bilmiş ol. Öyle yediririm ki açlık neydi unutursun." dedi müstehzi bir ikazla.

"Yaparsın... Görmüyor musun beni ne hale getirdin? Sana nasıl deli divane aşık olduğumu farketmiyor olamazsın..?... Sen muhteşem bir erkeksin. Ve daha da muteşem olanı ne biliyor musun?" dedim hasretle yüzüne yaklaşıp alnımız ve dudaklarımızı birbirine dokundurarak.

"Ne?" diye sordu merakla.

"Muhteşem bir erkeksin, ve sadece benimsin." dedim dudaklarını dudaklarımla kavrayarak.

Nihayet gardını indirerek güçlü kollarıyla beni sarmaladı.

Uzun uzun, aşkla ve hasretle öpüştük. Ancak midem guruldayınca gerçekten beni doyurması gerektiğini anlayarak yataktan kalkıp yüzüne oturan memnuniyet ifadesiyle kalkmam için sıcacık eliyle elimi tuttu.

"Yarın lansmandan önce bir müzayedeye katılacağız." dedi giysilerimizi giyinirken.

"Lansman nezaman?"

KALENDER +18  (TAMAMLANMADI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin