KALENDER +18 (TAMAMLANMADI)

19. AİLE

Beğeni ve yorumlarınızın bir hikayenin büyümesinde tek önemli faktör olduğunu unutmayın lütfen.

Keyifli Okumalar 🌹🤗

***

"Ne oldu? Niye erken geldin Ayhan? Rahatsız mısın?"

"Yok. Rahatsız değilim de..," derken babam kimseye değil, hâlâ sadece bana bakıyordu. Biraz öfkeli miydi? Ya da kızgın? Ya da kırgın?

"Az önce dükkanda bir misafirim vardı." dedi.

Annem ve babaannem aynı anda "Kim?" derken ben de 'Kim?' der gibi sorgulayarak babama bakıyordum.

Babam "Resul Sancaktar, Kalender'in babası." dedi.

Babamla birbirimize takılı bakışlarımızda benim gözlerimde ne vardı bilmiyorum ama onun gözlerinde cevap isteyen sorular sıra sıra dizilmiş resmi geçit töreni düzenliyordu. Vücudum türbülansa girmiş gibi bütün fonksiyonlarında değişime giderken, ben betim benzim atmış şekilde göz kapağımı bile oynatamadan babama bakıyordum.

Annem bir bana, bir babama baktı.

"Kalender'in babası mı? Niye gelmiş?"

Babam bir süre daha bana baktıktan sonra sanki hipnozdan çıkmış gibi anneme döndü.

"Zeynep'i Kalender'e istemeye geliyorlarmış."

'Elbette bunun bir cezası olacak.'

*

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?! Babanı babamla konuşmaya mı gönderdin..?"

Odama girdiğimde Kalender'i arayıp sinirden titreyen sesimi içeridekilerin duymaması için kısık tutabildiğim kadar kısıp ne halt ettiğini anlamaya çalışıyordum.

"Ben de şimdi babanı arayacaktım."

"Babamı mı? Neden?"

"Kızıyla evleneceğim için olabilir mi Zeynep?"

"Kalender sen beni öldürmeye mi çalışıyorsun?"

"Hayır bebeğim, cesedinle sevişemem, bu saygısızlık olur."

Bıkkın bir nefes verdim. Kısa kestiği cevapları sinirimi bozuyordu. "Birdenbire babanı göndermek de ne demek oluyor?"

"Evleneceğiz, ne diye bekleyelim?"

"İyi de ben söyleyecektim aileme. Öyle konuşmuştuk?"

"İyi ya seni bir dertten kurtarmış oldum." Bir nefes aldı. Öfkeli miydi? "Eski usûl olsun istedim. Ailenle tanıştım, evinize girip çıktım. Baban onu ezip geçtiğimizi düşünsün istemedim, o nedenle konuşması için önden babamı yolladım."

"Peki sen babamı neden arayacaksın şimdi?"

"Eminim bazı cevaplar istiyordur. Onları aradan çıkarayım dedim."

"Maaşallah, her konuda çok düşüncelisin. Benden başka herkesi dikkate alarak hareket ediyorsun. Seninle anlaşmıştık. Evden taşınmamızı bekleyecektin."

"Anlaşma falan yapmadık. Sen söyledin ben de sana bu durumun hoşuma gitmediğini belirttim."

"En azından benim isteklerimin de senin gözünde önemli olduğunu görmek isterdim."

"Senin isteklerin..? Sen de beni istiyorsun diye biliyorum..." dedi içine ince bir ima sıkıştırdığı sesiyle.

"Benimle alay etmeyi kesecek misin sen? Şuan çok sinir bozucusun!"