13. Bölüm: "Bir Kral'ın Oyunları ve Oyuncakları"

69.5K 4.4K 6.4K
                                    



Merhaba, merhaba... 2 gün üst üste buluştuk gördüğünüz gibi... (Ahveb'e bölüm geldi) Bu kadar sık buluşmaya devam etmemiz için lütfen oy verin ve yorum yapın ki motive olayım.

Bana ulaşmak, sohbet etmek, bölümler hakkında duyuru almak isterseniz eğer Instagram hesabım: @/deathlessniks. Takip edebilirsiniz. Orası aktif olarak kullandığım tek hesap.

İyi okumalar!

13. Bölüm: "Bir Kral'ın Oyunları ve Oyuncakları"

Aaryan Shah, Renegade

dress, hug & kiss

İsmim Valeri.

İsmimi seviyordum, bir zamanlar hayatımda gerçekten bana aitmiş gibi hissettiren tek şey buydu. Bu ismi bana annem koydu. Güçlü, cesur, kuvvetli, değerli demek.

Her zaman isimlerin kaderimizi belirleyeceğine inanan biri oldum ama gecenin bu saatinde; bana ait olmayan bir yatakta, aslında hiç tanımadığım ve beynimin düşman olarak kodlaması gereken bir adama içimi dökerken... Daha da acısı, onun içimi dökebileceğim tek kişi olduğunu, yapayalnız, kimsesiz olduğumu fark ederken... Değerli anlamına gelen bir ismin bana olan uygunluğunu sorgulamıyor sayılmazdım.

Kafamı kaldırarak Songur'a baktım. Kafasını yatak başlığına yaslamıştı, koyu yeşil gözleri yine tavanı izliyordu. İki dudağı arasında bir dal sigara vardı, dumanı odanın içine dağılıyordu. Yüzündeki kesik izi, yandan bakıldığında biraz daha belirgin duruyordu ama yine de gözündeki yumruk izi kadar kendini belli eden bir şey değildi. Gözlerim yavaşça keskin çene kemiğine indi, oradan da boynuna...

Boynundaki 17 rakamına bakarken şu an bu odada, yan yana olmamızı sorgulamaya başlamıştım istemsizce. Beynimin içindeki düşünceleri durduramıyor, kadar çok düşünüyordum ki, bir an boğulacağımı sandım. Neden burada olduğumu, nasıl her şeyimi kaybettiğimi, onu nasıl bulduğumu, kafamın içine nasıl sızdığını ve onu neden oradan asla atamadığımı, en çok da onun kim olduğunu... Hepsini düşünüyordum işte. Kafamın içinde binlerce soru işareti vardı ve çengelleri bir şekilde ona takılıyordu.

"Songur," diye mırıldanırken kendimi buldum, kelimeler ağzımdan çıktığında anlamsız gelmişti ama bir kere merak etmiştim. "İsminin anlamı ne?"

"Şahin." Leş yiyen.

Cevap vermesini beklemiyordum, en azından bu kadar kısa ve net bir şekilde. Çünkü Sıngur Yakut lafı evirip çevirmeyi, istediği yere getirmeyi severdi. Ama bu sefer bu oyunlara kalkışmamıştı.

Yeşillerini tavandan çekerek bana çevirdiğinde, ruhsuz bir ifade vardı gözlerinde.

"Çocuğuma şahin anlamına gelen bir isim koymazdım," dedim, gözlerimi ona çevirdiğimde. "Nedeni ne?"

Aslında ismi ona çok yakışıyordu. Songur Yakut. Bu kadar. Ona başka bir isim gitmezdi.

"Zaten babam da koymadı," diye cevapladı alaycı bir sesle. Kaşlarım çatıldı.

Annesini hayatında olmadığını biliyordum, bu yüzden saygısızlık yapıp bahsini geçirmek istemiyordum. Ama neden bahsettiğini de merak etmiştim.

KASIRGAYA KANAN SAKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin