Merhabalar! Özleştik mi? Bence evet...Biliyorsunuz ki Wattpad kapalı. Hâlâ burayı kullanan okurlarımın istekleri üzerine ben de bölümleri VPN ile atıyorum ama PDF'lerini de WhatsApp kanalından paylaşıyor olacağım. (Sadece yeni bölümlerin PDF'leri var. Yeni bölüm atıldıkça geliyor. Eskiler yok.) Eğer buraya giremezseniz yeni bölümü oradan da okuyabilirsiniz. Instagram öne çıkaranlarımda kanalın linki var. Ayrıca Instagram hesabımdan yapıyorum tüm yeni bölüm duyurularını. O yüzden oradan takip edebilirsiniz beni eğer duyurulardan haberdar olmak istiyorsanız.
Instagram: hazel.noya
X: davincitookapen & sabahayolculuk (Buralarda sohbet ediyoruz)
Çok fazla kişinin giremediğini biliyorum ama girenler lütfen oy ve yorumları unutmasınlar.
Bölüm şarkıları:
Blood Orange, Champagne Coast
The Last Shadow Puppets, Aviation (Bu şarkı ilk bölümlerden birinde çalıyordu hatırlayanlarınız vardır belki. Gerçekten bu kitaba ve Songur'a en yakıştırdığım şarkılardan birisi.)
dress, hug & kiss
The Neighbourhood, Heaven
Alexis Troy, Codeine
32. Bölüm: "Sabah Treni ve Geceye Yolculuk"
Gece uyumadan önce Songur ile bir anlaşma yaptık.
Anlaşmaya göre sabah uyandığımda bu sefer yataktan çıkmak için uğraşırsam ve tüm günü yatakta geçirmeden insan içine karışırsam eğer, yarın benim doğum günümü kutlamayacaktı.
Garip bir istek, biliyorum.
Ama doğum günümü gerçekten kutlamak istemiyordum.
Ne yazık ki anlaşmada kazanamayacağımı uyanır uyanmaz anladım. Çünkü daha ilk saniyeden yataktan kalkacak hâli bulamamıştım kendimde. Açık olan pencereden içeriye hafif yağan yağmurun sesi geliyordu ve güneş daha yeni doğmuştu. Yatakta hafifçe doğrulduğumda yanda duran dijital saate baktım. Saat tam 8'di ve güneş yeni doğuyordu.
Cesur olayının üstünden bir hafta geçti. Belki de daha çok. Artık günleri karıştırıyorum. Yatağın içinden çıkmadığım için... Takvime de bakmıyorum. Okula zaten gitmiyorum. Aslında direkt hiçbir şey yapmıyorum. Songur'dan ve babasından başka kimseyi görmüyorum.
Dibi gören herkesin bir şekilde zirveye çıktığı hikâyesi yalandır.
Ama benim yukarı tırmanmaya bir yerden başlamam lazım.
Yoksa burada kendi kendimi öldüreceğim.
Songur hâlâ uyuyordu ve kolunu belime dolamış, yüzünü de boynuma gömmüştü. Sakalları çok fazla uzadığı için tenime batıyordu ve rahatsız ediyordu ama hiç ağzımı açıp da sakallarını kes be dememiştim ona. Bu benim için şaşırtıcı bir gelişmeydi.
Yatakta hafifçe kıpırdandığımda anında hissetti. Çünkü hayatımda gördüğüm en hafif uykuya sahipti. Belimde duran ve beni sıkıca saran kolu beni daha da sıkı sararak sertçe kendisine bastırdığında kafamı arkaya uzatarak uyandı mı diye baktım. Çünkü son birkaç gündür ben yataktan çıkmaya çalışırken uyanıp bilerek beni kendisine çekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASIRGAYA KANAN SAKA
Teen Fiction❝Derler ki; çalınan hayatını daima hatırla, intikamın alevlerini soyunla harla. Bu ağılı taht bir hatıra; kalbi katran, ruhu Yakut Kral'a.❞ KARGALAR SERİSİ; AHVEB, EDİN ve KASIRGAYA KANAN SAKA kitaplarından oluşan bir seridir. Hangi kitaptan başlar...