22. Bölüm: "Bir Kralın Kalbi ve Bir Kadının Laneti"

84.5K 4.9K 12.1K
                                    




Geçen bölümün son paragrafına bir sene sonra görüşürüz yazan herkese inat birkaç gün sonra yine buradayım...

Yorumlar ve oylar beni motive ediyor, biliyorsunuz. O yüzden bu formu koruduğumu sürece yazmam daha kolay oluyor. Geçen bölüm çok fazla yorum yapmışsınız, yorumlarının hepsini okudum. Yani oylar ve yorumlar unutulmasın. :) Geçen bölümün en hissederek yazdığım bölüm olduğunu söylemiştim ama bu bölüm kalbimde bambaşka bir yere sahip oldu.

Beni Instagram'dan takip etmeniz çok iyi olur çünkü tüm duyuruları orada yapıyorum. Kullanıcı ismim @/deathlessniks

Bölümden sonra her zamanki gibi Twitter'da tepkilerinizi okuyor olacağım.

İyi okumalar dilerim. <3

22. Bölüm: "Bir Kralın Kalbi ve Bir Kadının Laneti"

Hypnogaja, Quiet

Laura Doggett, Night Girl

Jess Benko, A Soulmate Who Wasn't Meant To Be

Jess Benko, Did You Ever Hurt For Me?

The Neighbourhood, Flawless

Talos, To Each His Own


Sanırım hayatın en garip yanı, asla alamayacağınızı düşündüğünüz risklerin sizi en çok istediğiniz şeylere çıkarmasaydı.

Şu an içinde bulunduğum anı sorguluyordum. Kalbim içinde daha önce hiç tanımadığım bir hissi taşıyordu. Soğuktan titriyordum ve bedenim kendine gelmişti ama hâlâ ayılabilmiş değildim. Gerçi artık bunun sebebinin alkol olduğunu sanmıyordum.

Kafamın içindeki sesleri susturabilecek güç hiçbir alkolde yoktu.

Bu güç sadece onda vardı.

O da benden uzaklaştığı saniye sanki bütün büyü kalkıyordu.

Songur suyun içinden benden önce çıktı, bir süredir sessizlik yaşanıyordu ve dudaklarını dudaklarıma bastırdığında hiçbir şeyi ilerletmeme izin vermeden suyu sessizce kapatmıştı. Duşakabinden dışarı doğru bir adım attı ve kapının arkasındaki askılığa astığı havluyu eline alarak bana doğru yaklaştı. Siyah havluyu bana doğru uzattığında hiçbir şey söylemeden havluyu elinden aldım. Havlu onun duş jeli ve şampuanı kokuyordu yani daha önce onun tarafından kullanıldığı belliydi ama bu beni rahatsız hissettirmedi.

Havluyu iç çamaşırlarımın üzerinden bedenime sardığımda yanda duran diğer siyah havluyu eline alarak saçlarını kuruladı. O üzerini çıkarmadığı için kıyafetleri sırılsıklam olmuştu. Islandığı için üstüne yapışan ve tüm kaslarını belli eden tişörtü üzerinden çıkarmasını izlerken hâlâ yerimden kıpırdamamıştım. Sonra altındaki pantolonu da çıkardı ve banyonun kapısına doğru yürümeye başladı, ben de onun havlusuna sarılmış bir şekilde peşinden geliyordum.

Yerler ıslak olduğu için bir an dengemi sağlayamadım, ayağım kaydı ve öne doğru sendeledim. Dengemi sağlamak için Songur'un sırtına tutunmaya çalıştım, tırnaklarım çok uzun olduğu için onu tutmak yerine sırtına tırnaklarımı geçirmiştim. Doğal olarak bunu beklemediği için arkasını aniden döndü, bakmasa bile durumu anladığını farkındaydım çünkü arkasını döndüğü gibi eliyle belimi kavramış ve ona tutunmamı sağlamıştı.

KASIRGAYA KANAN SAKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin