20. Bölüm " Kurban "

11.1K 571 42
                                    

Genç kadın kendisine doğru gelen adama sinirle baktı. Altay'ı özlemişti ve bir an önce onun yanında olmayı istiyordu. Ancak şanssızlığı maalesef ki yine üzerindeydi.

"Beyefendi, şoförünüz arabama arkadan vurdu." dedi, kadın tıpkı Bora gibi simsiyah gözlere sahipti. "Üstelik düz yolda." dedi inanamaz bir ses tonuyla. Bu hızla bu yolda, arabasını bu hale getirebilecek bir kazanın yaşanması çok anormal bir olaydı onun için.

Bora bir süre gözlerini arabada gezdirdi ve sanki bir şeyleri düşünüyormuş edası kattı yüzüne. Bu kadın öğrendiği kadarıyla Altay'ın sevdiği kadındı, o adam ile ilgisi olan her şeyden nefret ediyordu. Altay'ı seven herkesten de nefret ediyordu. Güneş aptalı denemişti ama nasıl olduysa Altay ülkeye dönmüş, başka bir kadına aşık bile olmuş, onunla nişanlanmış ve evlenmesine de az bir zaman kalmıştı ama Güneş'ten hala ufacık bir iz dahi yoktu. Şimdi Bora'nın karşısında duran kadından midesi bulanıyordu ancak çok kısa bir süreliğine bu kadına niyetini belli etmemek zorundaydı. "Çok kısa bir süre." diye onayladı iç sesi. Sonrasında buna hiç gerek kalmayacaktı. Acımasız planı için onda mide bulantısı yaratan birkaç küçük ayrıntıya tahammül edebilirdi elbette.

"Haklısınız. Gerçekten üzgünüm. Kusura bakmayın lütfen." dedi yapmacık bir tınıda. Bu cümle ona eski kendini hatırlattı.

"Kusura bakmayayım öyle mi? Arabam mahvoldu, üstelik sigortasını yenilememiştim henüz. Trafik polisini arayacağım!" dedi, ses tonu fazlasıyla sinirliydi. Haklı olan kesinlikle kendisiydi. Böyle bir yolda, bu kadar düşük bir hızla, böyle bir kazanın yaşanması ona imkânsız geliyordu. Az önce şoför ile tartışmaya girmiş ve onunla konuşmuş olmasaydı onun kesinlikle sarhoş olduğunu düşünürdü.

Fakat kadının bilmediği önemli bir nokta vardı.

" Size kalmış elbette. "dedi Bora." Ancak haklı olan taraf sizsiniz. Şoförümün suçunu kabul ediyorum ve sizden özür diliyorum. Polisi buraya kadar yormaya pek gerek yok bence, kendi aramızda da halledebiliriz. Biz zararınızı karşılarız, daha kısa sürer bu şekilde. " dedi ve bir an kendi oyunculuğuna kendisi hayran kaldı. Galiba nefreti onu acımasız bir adama dönüştürdüğü gibi iyi ve soğukkanlı bir oyuncu haline de getirmişti. Bora buna memnun kaldı.

Hazal kısa bir an düşündü ve adamın söylediğinin doğru olduğu sonucuna vardı. Karşısındaki adamın haline ve bindiği arabaya baktığında, oldukça varlıklı biri olduğu aşikardı. Masrafları ödememek için kaçıp gidecek ya da oyun oynamaya tenezzül edecek birine pek benzemiyordu. Üstelik ona uzlaşma teklif edilmişken gece gündüz yorucu bir biçimde çalışan memurları illa oraya kadar yormayı kendisi de istemezdi. " O halde size ulaşabileceğim bir adres ve telefon verin. Tamirciyi arar ve arabaya baktırdıktan sonra faturayı size iletirim."

"Buna hiç gerek yok." dedi Bora. Adamın sesi oldukça nazik ve kibar çıkıyordu ancak bu adamda tuhaf bir hava vardı. Çok itici ve ürkütücü bir havaya sahipti o. Sanki ünlü bir filmin kötü adam rolünü oynayan bir erkek oyuncu gibiydi. Havası garipti. O kadar garipti ki fazlasıyla nazik ve yumuşak çıkan sesi görüntüsü ile zerre bağdaşmıyordu. Hazal bir an bunları düşünürken, hemen bu saçma düşünceleri kafasından def etti. Adamın ürkünç ifadesinden o neydi ki.

"Adamlarımdan biri arabanızı hemen şimdi servise götürsün. Zaten çok kötü görünmüyor, halledilmesi uzun sürmeyecektir. Biz halleder, arabanız eskisinden bile daha iyi bir hale ulaştığında vereceğiniz adrese bırakırız." dediğinde Hazal bir an kabul etmeyecek gibi oldu. Bunu anlayan Bora " Lütfen," dedi. "Bir hanımefendiye durduk yere çarptık ve başının ağrımasın neden olduk. Maddiyatı zaten karşılayacağız fakat tamire biz bırakalım. Durduk yere sizi daha fazla mağdur etmiş olmayı hiç istemem." dediğinde Hazal adamın teklifini kabul etti. Üstelik adam kendisini gideceği yere kadar bırakabileceğini söylemişti, Hazal bu teklifi ilk aldığında kesin bir biçimde karşı çıktı. Tanımadığı bir adamın arabasına tabi ki binmez, arabası kullanılmayacak hale gelmiş olsa da taksi ile giderdi Altay'ın yanına. Ancak genç adam oldukça ısrarlı olmuştu yardımcı olma konusunda. Duruşu değil fakat kullandığı cümleler insanı korkutmuyor, bir güven veriyordu. Zor olsa ada genç kadın arabaya binmeyi kabul etti.

YEİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin