22. Bölüm "Oyun"

10K 537 52
                                    

Merhaba arkadaşlar. Bu yıl Aşk Affeder mi? ve YEİS ile wattys2018 yarışmasına katılmıştım. YEİS 13751 hikaye arasından seçilen 600 hikayeden biri oldu ve uzun listeye girdi. Bunun için çok mutluyum. ☺️ Eylül ortasında kısa liste, eylül sonunda ise wattys2018 kazanları açıklanacakmış. Umarım önce kısa listeye girer sonrasında kazan hikayelerden biri olabiliriz. 😊

Ve bana gönderilen görsel .

Destekleriniz, benim ve kitap için zannettiğinizden çok çok daha fazla mühim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Destekleriniz, benim ve kitap için zannettiğinizden çok çok daha fazla mühim.

Keyifli okumalar...

İşe gitmek için koşuşturan, ekmek parası derdine düşmüş insanlar, okula yetişmek ve yok yazılmamak için koşuşturan formalı çocuklar, yeni açılan dükkanların kepenk sesleri, fırından yeni çıkmış ekmeklerin etrafa yaydıkları o nefis koku, atmosferi kaplayan bir telaş, bir koşuşturma...

İstanbul, yine her zaman ki gibi bir sabaha daha merhaba demişti. Yeni başlayan gün, kimilerinin umut ışığı olurken, kimilerinin ise başlamasına lanet ettiği bir zaman dilimiydi. Hayatın adaletsizliği, şu lanet teraziyi bir türlü dengede tutamayışı, kimi insanları mutlu edip, refah içinde bir yaşama bırakırken, kimilerini ise yaşamdan bezmiş, mutsuz bir akıma mecbur bırakıyordu ne yazık ki.. .

Tıpkı Bora ve Altay gibi...

Bora, keyifle senetleri inceliyordu. İki gün geçmişti aradan. Mutluluğu, keyfi yüzünden okunuyordu. Uzun zaman sonra etrafında ki insanlar onu mutlu görüyordu. Gözlerinde ki o parıltı, onu duygusuz olarak bilip tanımış onca insanı şaşırtacak cinstendi. Altay denen o it artık kendine borçluydu.

İstediği an onu, o değerli soyadını yok edebilecek bir güce sahipti artık Bora.

Yanında, elleri önünde birleşmiş bir şekilde bekleyen adamına, kafasını çevirdi. Dalgın dalgın patronunu izleyen adam, bu gözleri gördüğü anda bir adım geriye gitmişti. "Aferin Adnan, iyi iş başardın. " Adnan, patronundan ilk defa övgü almıştı.

" İstediğiniz gibi efendim. Yalnız Altay, en kısa zamanda şirket sahibiyle bir toplantı yapmak istediğini söyledi. "

" Ne dediniz? "

" Sizin şu an mecburi olarak İngiltere'de bulunduğunuzu, bu yüzden bize vekalet verdiğinizi ancak en kısa zamanda gelmeye çalıştığınızı söyledik. " Bora keyifle kalktı ayağa ve bulunduğu odanın penceresine giderek, kollarını da önde birleştirdi.

" Güzel, zamanı gelince unutulmaz bir toplantı yapacağız, merak etmesin kimse beni. "dedi. İfadesi avına dişlerini geçirmiş bir aslan kadar acımasızdı. " Babasını ne yaptınız? "

YEİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin