Genç kız, elinde tuttuğu şişeyi evirip çevirdi. Tabanında yer alan kendi ismi, yan yüzeyinde ise altı satırlık tek bir şiir. Güneş hızla atan yüreğini kendi kulaklarıyla duyabiliyordu.
Raflara döndü ve diğer şişeleri inceledi ama hepsinde aynı şey vardı. Tabanında yer alan aynı isim ve yüzeyinde yazan aynı şiir. Genç kız elinde ki şişeyi yeniden tezgaha bıraktığında aklında kısa bir tartışmaya girişti ve bunun bir tesadüf olduğu, bu içkiyi satan firmanın bir farklılık yaratmak için böyle bir işe girişmiş olabileceği sonucuna vardı. Sonuçta Güneş, yalnızca kendi ismi değildi, pekçok anlam yüklenebilirdi bu kavrama. Kendi ile ilişkilendirmesinin bir anlamı yoktu.
********
Güneş boş bardakları masalardan topladı ve tezgaha dizdi. Arka tarafa geçti ve üzerinden iş kıyafetlerini çıkartıp, kendi giyisilerini giyindi. Kumral ve dalgalı saçlarını bağlama gereği duymadan, siyah ceketinin üzerinden dökülmesine izin verdi. Çantasını alıp, yeniden bar bölümüne döndü ve bu akşam şişelerden okuduğu şiiri defterine not etti.
Uzaktan seviyorum seni
Kokunu alamadan
Boynuna sarılamadan
Yüzüne dokunamadan
Sadece seviyorum...
Güneş, kabartma şeklinde yazılmış bu beş satırlık şiiri okuduğunda, yüzüne sıcak bir gülümseme yayıldı. Şişelerde yazan herbir şiir birbirinden güzel ve anlamlıydı. Özellikle de Cemal Süreyya.
Tam bir aydır, eline aldığı her şişenin yüzeyinde farklı bir şiir okumuştu. Eline geçen her şişenin tabanında tek kelime G Ü N E Ş yazıyordu ancak herbirinin yüzeyinde her gün farklı ve anlamlı bir şiir vardı. Ve genç kız o kadar beğeniyordu ki bu şiirleri, kendine bir defter edinmişti ve her akşam not ediyordu dizeleri defterine. Ve şimdiden daha otuz beş tane yaprak tükenmişti bile.
Güneş, bu dizeleri defterine not ettikten sonra, defterinin kapağını kapattı ve çantasına koyduktan sonra son kez dönüp baktı bir eksik bırakıp bırakmadığına ve hemen ardından çantasını alıp mekanı terk etti.
*****
Genç kız sabah uyandığında, hızla duşa girdi ve kısa ılık bir duş aldı. Aldığı duşun ardından, odasına geçti ve dün akşamdan hazırladığı kıyafetlerini eline aldı. İç çamaşırlarını giyindikten sonra, bacaklarını sımsıkı saran kot pantolonunu giydi ve hemen sonra beyaz şifon gömleğini üzerine geçirip, son olarak da ceketini giyindi. Aynanın karşısına geçtiğinde, makine kullanma ihtiyacı hissetmeden havlu ile saçlarını kuruttu ve nemli saçlarını tepeden bir at kuyruğu yaptı. Gözlerine koyu tonlarda bir göz makyajı yaptıktan hemen sonra mutfağa geçti ve hafif bir sabah kahvaltısının ardından evden ayrıldı.
Bu gün kimsesiz çocuklar yurdunun müdürü tarafından, çocukların eğlenmesi amacıyla bir eğlence etkinliği düzenlenmişti ve Güneş, Esin ile birlikte bu etkinliğin davetlilerinden birisiydi.
Genç kız, Esin ile erkenden yuvaya gidecek ve hazırlıklara yardım edecekti.
Güneş yolda ilerlerken Esin'i aramış ve Esin'de arkadaşını aldıktan sonra, ikili yuvaya doğru ilerlemeye başlamıştı.
Güneş ve Esin yuvaya geldikten sonra, öğlen saatlerinde başlayacak olan etkinlik için hazırlıklara başlamışlardı. Bu iki genç kız dışında pek kimse yoktu yardıma gelen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEİS
RomanceAşk, yalanın sinsi kollarına sığındı ve koca bir felaket başlattı. Felaket büyüdü, peşine onlarca masum insanın hayatını kattı. Koca bir ihanet, her şeyi ezip yok ederken artık hiçbir şeyin geri dönüşü yoktu. Acımasız bir intikam planı tüm dünyayı...