2.1

2.5K 176 20
                                    

Merhabalar efendim, sesiniz soluğunuz çıkmıyor bende dedim ümidi kestiniz benden bu kız öldü dediniz lsnfsndjsb

Cidden çoğu şey planladığım gibi gitmedi ve gitmiyor, hayatla ve onun gerçekleriyle tanışma aşamasındayım aslında. Öyle travma zamanlarımız gibi değil, nasıl desem bu biraz farklı bir şekilde. Büyümekten korkuyoruz çoğumuz, bunda haklıyız bence.

Çok yorgunum, gerek bedenen gerek ruhen. Bana motivasyon verecek çok az şey var. Tam toparlanacakken tökezliyorum. Sanırım pek aktifte olamayacağım burada.

Pek yetişemediğim için sezon finali mi yapsam diye düşünüyorum. Bu benim için yararlı olabilir ama aktiflik düşer ve sizi yarı yolda bırakırmışım gibi hissediyorum. Bölüm bekliyorsunuz sonuçta.

Bir çeşit bunalım ve hayata atılma aşamasında olduğum için bölümler uzun aralıklarla gelecek gibi duruyor...

İyi okumalar, sonbahar gibi bir hüzünü var bu kitabın. Sanırım şu anki ruhumu yansıtan bir kitap.

🚍

Bir hiçlik üzerine kuruldu tatsız hayatım.

Sevilmeye değer görülmeyen kalbim defalarca ezilirken suskunluğumun yaralarımı iyileştirmesini bekliyordum.

İmkansızlıklara takılı kalmış hayatımla başa çıkamazken dalgınlaşan ruhumu ayağa kaldırmak güçtü.

"Elif, nereye daldın böyle?"

Duyduğum sesle irkilirken harelerimi kıprıştırıp beni seyreden Yusuf'a döndüm. Elinde tuttuğu kalemin ucunu burnuna hafifçe vurup kafasını iki yana sallarken mahçupça önümüzdeki test kitabına baktım.

"Sınava bir seneden az var biliyorsun değil mi? Aylar sonra o büyük sınava gireceğiz. Bunu derken bile strese giriyorum. Kendini toparlaman gerek." Tuttuğum kalemi sıkmayı bırakıp kendimi ona doğru çevirdim.

"Nasıl bu kadar sakinsin?" Kaşlarını havalandırıp test kitabını bırakırken söylediğimi tam olarak anladığını sanmıyordum.

"Sen benden daha uzun süre seviyorsun birini. Nasıl bu kadar sakinsin. Ben ne aklımdan, ne de kalbimden çıkaramıyorum. Acaba onu takıntı haline mi getirdim?" Takıntılı olmak isteyeceğim son şey bile olmazdı. 

Derin bir nefes alıp sırtını koltuğa yaslayıp, yanağını avucunun içine aldı. "Neden biliyor musun?" Meraklı bakışlarımla onu seyrederken dersten tamamen soyutlanmıştım. Zaten kafam almıyor, zaman kaybıydı dalgın zihnimle ders çalışmak.

"Çünkü Özge benim yaram oldu. Zaman sonra alışıyorsun. Seni uyarmama rağmen birşey değişmedi, ona daha çok bağlandın. Hissedeceğin acı ve özlemden habersizsin. Seni suçlayamam. Sevginin ilk adımları her zaman tatlı ve hoştur. Zaman sonra onu aklından çıkamazsın, yanında istersin. Sonra özlersin, kıskanırsın ve üzülürsün. Kalbinde oluşan yara git gide büyür." Sözleri beni derinden etkilerken tüylerim diken diken olmuştu. Özge haberi olmadan yaralamıştı Yusuf'u. İlerde bu sevgiden haberi olduğunda vereceği tepkiyi merak ediyordum. Keşke karşılık alabilseydi.

"Bilmiyorum Yusuf, sevgi acı ama güzel. Sanırım acısı bağımlılık yapıyor. Benim meselem aşk. Onunla çözmemiz gereken bir meselemiz var." Ne kadar da rahat söylüyordum. Karşılık alamayacağımı bile bile kendi kendime hayal kurup mutlu oluyordum.

Mesele-i Aşk •Texting• ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin