5.0

1.3K 92 19
                                    

Selammmmm

Nasılsınız bakalım? Hava bulutlu ve ben fişekk gibiyim.

Oy ve o güzel yorumlarınızı unutmayın

İyi okumalarrr akşama doğru finali atacağım.

☘️

1 ay sonra

"Bu ne böyle?" Elimdeki defteri alırken gülümsedim.

"Bir ara açıp okursun. Senin için yazdım daha doğrusu önceden sana söyleyemediklerimi yazdım." Gülümseyerek kollarını belime sardı. Bu huzurun tadı o kadar güzel ki.

"Artık gözlerimin içine bakarak söyleyebilirsin onları yoncam." Parmaklarını başımın üzerinde gezdirip alnımı öptü.

"Alışamadım ki be çocuk. Kendine gel, her an bir yerlerden test kitabı çıkartıp beni kovalayacakmışsın gibi geliyor." Kıkırtısı duyulurken gülümseyerek gözlerimi ondan kaçırdım. "Ayt için kovalamam ama geleceğimiz için evet kovalayabilirim." Gözlerimi dört senemi geçireceğim üniversitemde dolaştırdım. Aynı şehirde okuyacağız en azından. Burada okuyarak güzel bir karar almıştım. Yeni şehir ve yeni bir başlangıç bazen gerçekten iyi geliyor insana. Geçmişi arkada bırakmak acı verici olsa bile bunu atlatacağımızı biliyorum. Artık Umut'a istediğim gibi sarılabiliyorum. Ona olan sevgimi korkmadan yüzüne söyleyebiliyorum. Defne'yi yanımda olmadığı halde özlemiyorum mesela. Çünkü aramızda o kadar mesafe yok aynı şehirdeyiz bundan sonra. Onunla istediğim zaman buluşabiliyorum. Yusuf Ankara'da okumaya karar vermişti. Onu özleyecektim ama yanında Zümra vardı ve oldukça mutluydular. Annem mutlu bir şekilde gitmişti buradan. Biliyordu ki kızı mutlu ve güvenli bir yerdeydi. Kendini evdeymiş gibi hissettiren bu adamın yanındaydı.

"Benim peşimden bu kadar çok koşacağını bilmiyordum." Koşan ve asılan kişi bendim ama bunu söylemeye gerek yoktu canım.

Yamuk bir gülüşle göz kırpıp elini kalkmam için uzattı. Sıkıca tutunup ayağa kalktım. "Koşan sensin ama tutan kişi benim ve bırakmaya niyetim yok bana meftun olan kız." Tabi diğer takma adım Kıvırcığameftun olduğu için doğrudur. Ayrı değil ama bitişik olarak. Böyle daha ben gibi hissettiriyor. "Valla onu bunu bilmem seni ben kaptım çocuk. O kıvırcık saçlar ve bu gülüş benim. Tabi ilk sıra Dilan teyzenin ondan sonra ben." Bugün teyze yarın anne var bir hayalimiz.

"Ben ikinize de yeterim ama siz ikiniz iyi anlaşıyorsunuz. Bana tekmeyi basacak gibisiniz." Koluna girip yürümeye başladım. Benimle beraber ilerlerken serin yaz sıcağına gülümseyip başımı omzuna yasladım.

"Ben sana nikah basmayı düşünüyorum direkt..." İşte bu be! Aklıma gelen o dehşet-ül ahval yürüme şeylerini yanında söyleyince çok iyi hissediyorum. Artık alıştığı için arada göz devirdiği oluyor.

"O da olur, yeriz..." Kendimi tutamayıp kahkaha atarken durağa yeni gelmiş otobüse bindik. Dilan teyzeyi görmeye gideceğiz. O uyanalı bir haftadan fazla olmuştu ama yaklaşık iki yıldan fazla uyuduğu için fizik tedavi görüyordu. Ayağa kalkması zaman alacaktı.

Yan yana boş olan koltuklara binip cebinden çıkardığı kulaklığın tekini taktım kulağıma. İkimizinde bildiği, sevdiği ve üzüldüğü o şarkıyı açtı.

"Sadece senin aşkın avutur beni..." Başımı hafifçe geriye yaslayıp göz ucuyla onu seyrettim.

"Unutturur bana bütün dertleri..." Gözleri yarı açık bir şekilde beni seyrediyordu.

Mesele-i Aşk •Texting• ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin