Mesele-i Aşk •Texting• ✔️

3.2

Medya: Kendimden Hallice- Kötüsünü Kendime Yaptım

🍀

"Bazı yaralar sardıkça kanar.."

Kahraman Tazeoğlu.

Hayatta ki dönüm noktalarımı sayamadım ama hepsi hasar vericiydi. Yıktı geçti ardında izler bırakarak. Zar zor toparlandım. Bazen sanki halen daha toparlanamamış gibi hissediyorum. Bir parça yorgun, kırgın, dağılmış ve dengesiz.

"Merhaba," içeriye adımlayıp gözlerimi etrafta gezdirdim. Anında aradığımı bulurken gülümseyerek seyre daldım. Ben fena halde abayı yakmışım.

Ayaklarım beni ona doğru götürürken üzerini inceledim. Gri gibi siyahta yakışıyor ona, gülümsemek gibi bende yakışıyorum ona. Hele bir onaylasa direkt nikah basarım ben ona.

Ne güzel şiir yazdım ama, kafiyeli oldu biraz..

"Önlük yakışmış." Damatlıkta yakışır.

Gözleri bana çevrildiğinde yüzünde oluşan gülümseme aşk olsaydı keşke. Bir tanıdık gülümsemesiydi.

"Teşekkür ederim, nasılsın?" Seni gördüğüm için iyiyim.

"İdare eder, sen?" Üzerinde ki siyah önlüğü düzenleyip eliyle boş bir masayı gösterdi. Çalışmaya başladığı bu pastane gerçekten güzeldi.

"Bende aynısından, burada ilk haftam olduğu için biraz gerginim. Küçük bir yer ama işlek." İki üç kişi daha çalışıyordu burada, eh ne fırın ne pastane. Garip bir yer, millet oturup pasta veya tatlı yiyor, ekmekte alıyorlar. Evet bu sözümden evcil biri olduğum anlaşılıyor biraz.

Masaya oturduğumuzda gözlerimi saçlarından alamadım. O saçlar benim olsa keşke, eğer sevgim karşılıklı olursa çocuğumun saçları böyle olur. Nasip et yarabbi.

"Hangi dersleri bitirdin?" Bu çocuk derskolik galiba, boşuyorum seni.

"Ayt matematik ve edebiyatı bitirmedim, birde tyt biyolojiye hiç başlamadım. Coğrafya hiç sevmiyorum ondan onu yapmayacağım sınavda." Madenlerin hangi şehirlerde çıktığı ve örgütlerin içindeki ülkeleri hele hiç ezberlenemem. Şehirlerin yerini biliyorum ya o bana yeter.

"Pekala o zaman, biyoloji ve edebiyat bir gün, matematik bir gün olarak program yaparız. İlk önce seviyene bakalım ama, tyt ve ayt denemesi de ayarlarız her haftaya. Coğrafya içinde çalıştırayım seni bence, en azından sınavda çıkabilecek hafif konuları işleriz." Kafamı ciddiyetle sallayıp onu dinledim. Artık seni sadece mola zamanlarında hayran hayran seyrederim. Sınava şurada aylar kalmış.

"Peki nerede çalışacağız?" Bizim eve gitsek, molalarda film izlesek. Korkma nur yüzlüm sadece film izleriz.

"Güzel soru... Burada çalışırız, sana gürültülü gelirse benim evimde çalışma odam var. Eğer istemezsen sana uyan bir yerde olabilir." Benim evim diyor... Çalarım ki her şeyini.

"Tamam o zaman, bana uyar. Yarın başlayalım mı?" Sen bana ders çalışmayı öğret bende sana yürümeyi.

Ders konusunda her şeyi çözdüktek sonra bana ısmarladığı ıhlamur çayını içtim, kahve zararlıymış. Yerim ki ben bunu.

Karşımda çayını içerken çaktırmadan seyrettim onu. Of yarabbim şimdi tutup sarılsam ne olur ki. Çok tatlısın ulan, bal bal mis gibi. Yenur omega5

Çocuk vitamin kaynağı gibi ya. Tipi aşırı aşırı iyi olmasada ortadan yüksek bence, yani kişinin bakış açısına bağlı ama çok tatlı. Gözlemlerim sonucu nazik ve düşünceli biri. Allah'ım evlenmem için güçlü nedenler bunlar. Pozitifim şu an her şeye resmen. Ben negatife yüz tutmuş nötr iken çocuk pozitif enerji yayıyor bana. Çok ders çalışınca benim kafının düşünme şekli peki.. Permutasyonlarına kurban olduğum evlen benimle.

"Yüzüne ne oldu?" Olmadı bu, benimle evlenir misin der misin lütfen? Hadi bekliyorum.

"Kötü bir kedi tırmaladı, şeytan gibiydi resmen." Şeytan zaten.

"Kötü tırmalamış, öyle kedilerden uzak dur. Ufak bir iz kalır gibi gözüküyor." Doktorum oldu çocuk, hastanım zaten ben senin.

"Bazı acılarının izi kalması iyidir, baktıkça hatırlarsın. Hatırladıkça o günleri bir daha yaşamamak için çabalarsın." Acının izi kalması kötü bir şey değildi bence.

Sözlerim gözlerini yere sabitlerken düşünceli bir şekilde kafasını salladı. "Haklısın Elif, bazı yaraların izi kalmalıdır." Çayımdan bir yudum alarak kıvırcık saçlarını izledim.

"Senin izi kalan yaran var mı?" Herkesin geçmeyen bir izi vardır.

"Fazlaca, bazen yara izlerinden dolayı ruhumu göremiyorum." O bataklıktan seni çekip çıkarmak isterdim.

"O izlerin yanına bir tane daha iz gelmesini engellemek isterdim."