Anemi görüyordum o an...
"Annem. Bak ben geliyorum. Kavuşacağız artık." "Hayır kızım. Gelemezsin. Senin yaşayacak daha çok güzel günlerin var. Şimdi ölemezsin. Kendini bırakma sakın kızım. Akel için..."
O an uçurumdan düştükten sonra her yer kararmıştı. Canımın acısını daha hissetmiyordum bile. Sadece sesler duyuyordum. "Aksa! Hayır! Hayır, Aksa yapma bunu bana hayır! Hepsi benim suçum. Tutamadım. Koruyamadım! Dağ kızı!" "Akel. Kendine gel lütfen. Akel!" Diye ağlamalarını duyuyordum. Akel kendini suçluyordu. Tutamadığı ve koruyamadığı için. Oysaki bu bizim alın yazımızdı... Asya Akel'i hızlıca götürmüştü buralardan. Öylece yerde kalakalmıştım. Tek başıma. Tek başıma geldiğim dağda, tek başıma son nefesimi veriyordum...
Kendimi çok zorlayarak gözlerimi açmıştım. Bulanık görüyordum ama. Bana yaklaşan biri vardı. Koşarak bana geliyordu. Uzun boylu biri. Beni öldürmeye gelenlerdir düşünüyordum. Hançerimi tutmuştum. Sadece onu yapabilmiştim o an. Ve son nefesimi vermiştim. Ya da anneme göre daha yaşayacak çok günlerim vardı...
...
Ben Dağ Kızı Aksa. Çocukluğum annem ile çok güzel geçmişti. Babam olacak adam gelip o güzel günleri mahvetti... Sırf annem için, ona verdiğim söz için dağa yerleştim. İyi ki de yerleşmiştim... Ben bu dağda çok şey öğrendim. İnsanlardan öğrenemediğimi bu dağlardan öğrendim. Benim için rüzgârın hissi, yağmurun sesi bana her şeyi anlatıyordu bile. Ama bazı şeyler hariç. Bu dağa gelecek olan aşkımı dememişlerdi. Aşkım ile gelen güveni...
Bizim hikâyemiz değişik bir hikâyeydi. Ve maalesef ki mutsuz sonla bitti. Bu zamana kadar hep beni bırakıp gitmişlerdi. Şimdi ise ben... Oysaki ben hiç istemiyordum gitmeyi. Ama belki de gitmek bazen çok iyidir... Belki de hikâye daha yeni başlıyordur...
Ben bu dağda huzur buldum. Canlandım. Renklendim. Ve ben yine bu dağda son nefesimi verdim. Aksa Erdem olarak geldiğim dağa Aksa Alberto olarak son vermiştim... Ben onda huzur bulmuştum. Sevgimi, aşkımı, güvenimi bulmuştum. Bir gece vakti çıkmıştı karşıma. Hiç yaşamadığım mutluluklar getirmişti. Gündüz vakti ise ayrılmıştık. Zaten bir yıl, koca bir yıl ayrı kalmıştık. Biraz daha kalacaktık. Uzun günler, geceler onsuzluk... Ondan geriye kalan şans yoncam, anlamlı evlilik yüzüğüm ve hançerim. Onlar benimleydi. Sonsuza dek. Onlardı bana yardım edecek olan... Onlardı bana yol gösterecek olan... Onlardı bana silineni hatırlatan...
...
Peki, ben neredeyim şimdi?.. Ne oldu bana?.. Nasıl bulacaktım yuvamı?.. Ama ne olursa olsun bul beni Akel. Sen bulmazsan, bulamazsan ben seni er ya da geç bulacağım. Ateş ve Su ayrı olamaz. Dağ kızı Aksa ve mafya ayrı kalamaz. Şu anda bir bilinmezlikte olsam da geleceğim sana.
Ne olursa olsun unutma beni Akel. Ben unutsam da sen unutma beni. Kalbim her daim seninle. Aşkımız ile dolu. Sevgimiz ile dolu. Bu kalp asla unutmaz seni. Zor durumdayım ama. Hem de çok zor. En zor sınavım bu benim. Korku dolu sınav. Beni bu korkularla bırakma. Kurtar beni. Ne olursa olsun benden vazgeçme. Beni bırakma. Beni bul Akel...
~FİNAL~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dağ Kızı AKSA
Mystery / Thriller" Babası tarafından terk edilen bir kız... İnsanlara güvenemeyen Dağ Kızı AKSA... Dağ'da ansızın karşısına çıkan Aşk, Aşk ile birlikte gelen GÜVEN... " Not: - Sürç-i lisan ettiysem affola...