AKSA 47 - BIRAK BENİ AKEL!!

60 4 0
                                    


    Kendime gelmem zor oluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

    Kendime gelmem zor oluyordu. Önümde Gece öylece yatarken dikkatimi toplayamıyordum. Ama çocukları da korumam lazımdı. Kapıyı hafif açıp "Çocuklar gidin. Koruyun kendinizi. Akel'e haber verin hemen çabuk!" Demem ile koşmaya başlamışlardı. Ağırda kapana sıkışmıştım. Hiç durmadan ateş ediyorlardı. Başaracaktım. Buradan sağ çıkıp onları öldürecektim...

   Görmüyordum ama ateşlere göre en fazla üç kişiydiler. Elimdeki hançer ile birini öldürecektim. Kapıyı açtığım gibi tam atacakken mermilerden biri kolumu sıyırmıştı. Canım yanıyordu. Lakin şu anda kendi acımı hiç önemsemiyordum. Bir hakkım daha vardı. Son şansım. Öldürmem lazımdı. Kurtulmam gerekiyordu buradan. Korkunçtu artık. Kızım önümde cansız yatarken ben iyi olmuyordum. Şimdi kapıyı açıp birini öldürmem gerekiyordu. Açıp o an tam kafasına atacakken hepsi bir anda düşmeye başladı. Kurtarıcı meleğim yine gelmişti.

   Akel çoktan yetişmişti bile. Birini sağ olarak yakalamıştı. Akel onlar ile ilgilenirken ben kızımı gördüm o an yine. Olduğum yere çöküp ağlamaya başlamıştım. Kendimi suçluyordum. Onu koruyamamıştım çünkü. Suç bendeydi. Onun canı bana emaneti ama ben onu burada yalnız bırakmıştım. Belki de zamanında eve dönseydim bunlar hiç olmayacaktı...

   Akel adamı bağlamıştı. Hemen benim yanıma koştu. "Aksa iyi misin? Yaralandın mı?" Kızıma bakıp ağlıyordum. "Aksa neden ağlıyorsun? Bir şey mi oldu? Mermi mi geldi?" O an kolundaki sıyrığı gördü. "Aksa yaralanmışsın. Eve gir, bakayım hemen." Ağlayarak ona bakıp "Akel ben değil. Kızım..." Ağlamamı durduramıyordum. Sonunda Akel de fark etmişti. O da üzülmüştü. Bana sarıldı sımsıkı. Ona yaslanıp hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. "Ş sakin ol Aksa." Deyip beni sakinleştirmeye çalışsa da olmuyordu. Dışarıda adam yarım Türkçesi ile bağırıyordu. "Ne o Aksa. Hayvanını mı gördün? Oysaki onu yem olarak kullanmıştık." Dediği an gözyaşlarımı sildim. Hemen dışarı çıkıp, o adamı öldürecekken Akel kolumdan tutup "Sakin ol Aksa. Bir şey yapma. Hadi koluna bakayım. Eve gir." deyip eve gidiyorduk. Daha zorla beni eve getiriyordu. Oysaki şu anda sadece adamı öldürmek istiyordum. Ama adam susmuyordu. "Onu öldürdük çünkü seni kapana sıkıştırmak istedik. Normalde köpeklerini öldürecektik ama olsun. Bir dahakine hayvanların değil sen öleceksin. Hayvanın ve annenin yanına gideceksin. Gerçi ikisini de koruyamadın ya..." Adam hayatımı çok iyi biliyordu. Beni tahrik ediyordu...

   Beni sinirlendirmek için böyle konuşuyordu biliyordum. Başarmıştı da. O sinirle Akel'i bırakıp adama gidip yumruk atmaya başladım. İyice dövüyordum. Yüzünü kan revan yapmıştım bile. İçim halende soğumuyordu ama. Akel arkamdan "Aksa yapma! Sakin ol! Bırak ben ilgileneyim Aksa!" Deyip beni tutup çekmişti. "Bana bak Aksa. Bana bak ve sakin ol. Sakinleş!" Nasıl böyle diyebilirdi? Benim kızım ölmüşken nasıl sakin olacaktım ben? "Akel bırak! Bırak ta öldüreyim!" "Sakin ol!" "Neden! Neden öldürmeme izin vermiyorsun! Amacın ne senin?" "Konuşturmam gerek! Hadi aksa. İçeri gir. Lütfen." "Akel hayır. Öldüreceğim ben bu adamı! Kızımı öldürdü onlar! Suçsuz, günahsız Gecemi öldürdüler! Öldüreceğim o pisliği!" deyip giderken Akel tutmuştu yine. "Hadi Aksa! Eve giriyoruz!" deyip kolumdan tutup eve götürüyordu. Ama kendi evime değil. "Evimi geçtik. Nereye gidiyoruz?" "Benim evime. Adamı çocuklar koruyor." Şaka gibiydi resmen. Geriye oğullarım kalmışken onlarda o adam ile tehlikelerdi. Onları bırakıp gidemezdim. En azından onları korumam lazımdı. "Akel oğullarım orada güvende değil. Bırak beni. Bırak ta onların yanına gideyim." deyip geriye doğru gitmeye çalışıyordum. Akel çok zor tutuyordu beni. Kucağına alıp gitmeye devam etti. "Aksa!" "Akel bırak! Kimseyi koruyamadım bari oğullarımı koruyayım Akel, bırak! Herkes öldü Akel bari onlar ölmesin bırak!" Derken ağlamaya başlamıştım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. İyi değildim ki. Psikolojim çok kötüydü. Ben bu hayatta kimseyi koruyamıyordum. Hiç kimseyi...

    Akel beni bırakıp "Aksa lütfen sakin ol!" "Bırak beni Akel! Bırak! Oğullarım tehlikede, o adamın yanında. Bırak lütfen! Ne yapıyorsun sen? Bıraksana beni Akel! Beni bırak! Akel bırak! Bı-" derken bayılmıştım. Her ne kadar da güçlü dursam da aslında çok hassastım. Bu yaşananlar beni derinden etkilemişti.

    Dünyadan bir suçsuz, günahsız can daha ayrılmıştı. Koruyamadığım bir can daha. Benim yüzümden ölen bir can daha. Nasıl dayanacaktım ben buna? Onun acısına? Beş yıldır elimde büyümüştü o benim. Yavruyken almıştım onu. Büyüttüm, güçlü bir kız yaptım ama koruyamadım. Annem den sonra gece de beni terk etti. İkisinde de suç bendeydi. Bu dünya hiç adaletli değildi...

Dağ Kızı AKSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin