AKSA 64 - DAĞ KIZI VE MAFYA KAVUŞTU...

46 4 0
                                    


      Nikâh alanı daha çok güzeldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

      Nikâh alanı daha çok güzeldi. Gökyüzündeki yıldızlar sanki yere inmiş gibiydi. Her yer mumlarla doluydu. Işıl ışıldı. Küçük ama anlamlı ayrıntılar çok hoştu. Günlerimin yarısının geçtiği hamak, ilk karşılaşmada sorduğum dürbün, beraber süt sağdığımız zamandan süt kovaları, mafyayı temsil eden meşhur çakmak koleksiyonlar ve takım elbise, dağ kızını temsil eden silahlar, kıyafetler vardı. Hepsine göz gezdirmiştim iki dakikada. Her şeyim tam ortasında nikâh masası ve nikâh memuru, yine bizi korumak için çember olmuş korumalar onların yanlarında atları. Asil ve Güven ise nikâh masasın yanında...

   Çocuklar hemen Asil ve Güvenin yanına gitmişlerdi. Ben ise çok ama çok heyecanlı ve stresli bir şekilde nikâh masasına gitmiştik. Akel'in nazikçe sandalyeyi çekmesiyle oturmuştum. Hızlıca ardından oda oturmuştu. Sırada şahitler vardı. Asya Akel'in şahidi olarak gelmişti. Benim şahidim yoktu. Aslında aklımda biri vardı. Akel'e bakıp "Akel izninle benim şahidim Ayla olabilir mi?" Akel isteğime şaşırmıştı. "Ayla?" "Evet. Kapıdaki korumalardan biri. Çocukların güvendiği kişi. Çok tatlı, enerjik bir kız. Hatta sağ kolum yaptım onu. Lütfen şahidim o olsun." Dedim gülümseyerek. O kadar tatlı bakmıştım ki ikna olmuştu. "Tamam canım. Sen yeter ki iste." Akel memura derken bende çağırmıştım Hemen koşarak gelmişti. "Efendim, yani Aksa abla gerçekten ben mi şahidiniz olayım?" "Evet, seni istiyorum. Hadi otur da iş uzamasın." Dediğim an çok mutlu bir şekilde oturmuştu. Asya kulağıma yaklaşıp "Aksa cidden bu kız mı?" Ona her ne kadar bugün susacağım desem de sinir ediyordu beni. Kızı küçümsemişti resmen. "Asya en mutlu günümde kalbini kırımıyım! Lütfen..." Deyip mutlu bir şekilde Akel'e bakıyordum. Her şey hazırdı. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Mutluluk böyle bir şey miymiş?

    Akel bana bakıyordu. Elimi sımsıkı tutup kulağıma eğildi. "Heyecanlı mısın?" "Hem de hiç olmadığım kadar. Sanki kalbim duracakmış gibi." O değil gibiydi resmen. Zaten bir mafyadan ne beklenir ki? Duygularını hiç belli etmiyordu. "Sakin ol. Bu kadar heyecana gerek yok. Yıldızlara bak ya da. Biraz olsun heyecanın geçer." Onun gibi olma isterdim. Duygularımı içinden yaşayan... O sıra memur söze girdi. "Her şey tamamsa başlıyorum. Sayın gelin hanım adınız soyadınız?" "Aksa Erdem." "Sayın damat bey adınız soyadınız?" "Akel Alberto." "Sayın şahitler sizin adınız soyadınız. " "Asya Poyraz." "Ayla Işık" "Bugün buraya Aksa hanım ve Akel beyin nikâhını kıymak için geldik. Sayın Aksa Hanım. Akel Beyi iyi günde, kötü günde. Hastalıkta, sağlıkta eş olarak kabul ediyor musunuz?" Heyecanlı bir şekilde Akel'e bakmıştım. Akel'in elini sımsıkı tutuyordum. Memur beye dönüp yüksek sesle "Evettttt!" Diye bağırmıştım. "Peki, siz Akel Bey. Sayın Aksa Hanımı iyi günde, kötü günde. Hastalıkta, sağlıkta eş olarak kabul ediyor musunuz?" Akel hiç tereddüt etmeden. "Sonsuza dek Evett!" "Peki, siz sayın şahitler, sizlerde şahitlik yapıyor musunuz?" "Evet." "Evet." "Bende bana vermiş olan yetkiye dayanarak sizleri karı, koca ilan ediyorum. Mutluluklar dilerim." deyince hepimiz ayağa kalkmıştık. Evlilik cüzdanını bana vermişti. Heyecanlı bir şeklide tutuyordum. Akel bana bakıp alnımdan öpmüştü. O an her duyguyu yaşıyordum. Bugün küçüklükten beri her genç kızın hayalini kurduğu şey olmuştu. Evlenmiştim. Dağda önüme ilk çıkan, güvenilir mafya ile evlenmiştim. Çok değişikti...

Dağ Kızı AKSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin