22✓

1.6K 157 37
                                    

San, terasta çok fazla durmadı. Sıcak bir duş almak icin almak için odasından çıktı. Bunu yaparken de kendi ihtiyacını karşıladı. Sıcak suyun altında kendi kendini rahatlattı. Kasıklarının zonklamasına neden olan arzudan kurtulmuştu fakat bu rahatlama uzun süremeyecekti.

İki kere Wooyoung'u gördüğü rüyasından uyandı. Rüyalarında Wooyoung'la öpüşüyor, birbirlerine dokunuyorlardı. 'Ne istiyorsun?' diye sormuştu Wooyoung. Rüyasında ne istediğini gösterebilirdi. Özgürdü ne de olsa. Ona istediği gibi dokunabilirdi. Onu istediği gibi öpebilirdi. Bacaklarını aralayıp içine girebilirdi.

Her uyandığında hissettiği hayal kırıklığı öfkeye dönüşüyordu. Yataktan çıktığında oldukça huysuz bir hal almıştı.
Dağınık saçlarını elleriyle karıştırdı. Uyuyamayacağından emin olduktan sonra yanında uyuyan Wooyoung'un sevimli suratına baktı bir süre.
Eğilip yuvarlak, tombul yanağına dudaklarını bastırdı ve kokusunu içine çekti.
"Wooyoung, uyan."

Küçük olan kıpırdandı ve gözlerini araladı. Uykusunun tamamen açılması yaklaşık otuz saniyesini aldı.
"N-ne yapıyorsun?"

"Ava gideceğim."
San, baş parmağıyla onun yanağını okşarken söyledi.
Wooyoung'un üzerine eğilip, büyük ellerini beline sardı. Artık yüzleri aynı seviyedeydi.. Gözleri yeşilin oldukça çekici bir tonuydu. “Sana haber vermek istedim. Geçen seferki gibi yapmaman için.”

Wooyoung yalnız uyandığında sonraki günler, Alfaya karşı daha soğuk oluyordu.
Fakat küçük omegayı uyandırmasının tek nedeni bu değildi tabiki.

San'ın gözleri ışıltıyla bakarken eli de Wooyoung'un kalçasına doğru kaydı. “Ne yapıyorsun?” diye haykırdı omega şaşkınlıkla.

“Bazı becerilerim var. Ordunun öğretmediği beceriler. Tek başıma öğrendiğim beceriler.” Yüzünü onunkine doğru eğdi ve dudaklarıyla yüzüne dokunmaya başladı. “Kişisel becerilerimi öğrendiğin zaman bayılacaksın.”

Wooyoung, onu itmesi gerektiğini düşündü. Daha uykudan yeni uyanmıştı erçekten, onu itmeliydi ama dudakları onunkilere dokunmaya, onu usul usul okşamaya ve öpmeye başlamıştı. Biraz beklemeye karar verdi.

San'ın becerileri konusunda ne kadar iyi olup olmadığını görmek istiyordu.
Ateşi geldiğinde onlarca kez sevişmişlerdi fakat çoğu anısı bulanıktı. Başını sağa doğru eğerek Alfanın kokusunu içine çekti, anılarını hatırlamaya çalıştı. Güzel kokuyordu. Sabun gibi, soğuk bir rüzgâr gibi. Tadı kokusundan da güzeldi. Sıcak dudak ve ateşli seks tadı vardı. Evet, o kısmı hatırlıyordu.

Bir süre usulca öpüştükten sonra, giderek daha şehvetli bir hal almaya başladılar. Wooyoung durmadan kendi kendine, bunun sadece basit bir öpüşme olduğunu tekrar edip duruyordu. Başka bir şey olmayacaktı. Kollarını Alfanın boynuna doladı. Parmak uçlarıyla kısa saçlarına dokunmaya başladığı anda odanın havası onu daha çok cezp etmeye başladı. Dilleri birbirine dokunuyordu. Tadı o kadar güzeldi ki, duramıyordu.

San'ın göğsünün sertliği ve gömleğinin yumuşaklığı Wooyoung'un göğüslerinin ağırlaşarak, meme uçlarının sertleşmesine neden olmuştu. Öpüşmeye o kadar açtı ki, Alfanın dudakları onu resmen doyuruyor, bacaklarının titremesine neden oluyordu. Damarlarında dolaşan kan yanıyor, karnına hücum ediyordu. Bacaklarını heyecanla kasmıştı.

Hissettiği heyecan ve arzuyla, San'ın elini poposundan bacak arasına doğru kaydırmasını hayal ediyordu. Öyle bir heyecandı ki bu, aklını başından alıyordu.

San başını yana doğru eğerek onu daha şiddetli bir şekilde öpmeye başladı. Wooyoung daha fazlasını istiyordu.  Rahatsız sonra kıpırdanmak zorunda kalınca San onu kaldırıp kucağına oturttu.

düşlerim zifiri karanlık • woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin