Hikaye 50Bin okunma olmuş hepimize tebrikler✨
Belki bir bölüm daha atarm şerefine. Ayrıca kaos yakın."Biliyorsun, San sizin için büyük ve daha rahat olabileceğin bir yer hazırlatabilir. Bu odada kalmak zorunda değilsiniz."
Yuta, kendisine giydirilen açık mavi rengindeki elbisenin içerisinde ne kadar güzel göründüğünü düşünerek aynaya bakmakla meşguldü.
Wooyoung'u duyduğunda hemen ona döndü ve endişeyle cevap verdi.
"Hayır! İstemem. Bu oda Taeyongun odasına yakın olan en büyüğü.""Peki sen bilirsin ama fikrini değiştirmek istersen haber vermen yeterli."
"Teşekkür ederim Woo. Olabilecek en iyi arkadaşsın."
Yanağını öptü ve hızlıca geriye çekildi. San'ın büyük ellerinin, narin boynundaki sıkı tutuşunu ve ayaklarının temasının nasıl yerden kesildiğini çok iyi hatırlıyordu.Yeniden aynanın önüne geçti ve bu sefer de keyifle saçlarına bakmaya başladı.
"Bugün herkesin ilgi odağı ben olacağım, çok güzel, en güzel ben olmalıyım."
Ardından aklına gelen şey ile suratı asıldı. "Hekim Johnny'e gelmemesini söyledin mi? Onu görmek istemiyorum."Wooyoung derin bir nefes aldı ve başını çevirip gümüş saçlı omeganın aynadaki görüntüsüne baktı. "Evet, söyledim. Merak etme bu sadece göstermelik. Sadece bir kutlama olduğunu düşün ve eğlen."
"Öyle yapacağım."
~~~~~
Evlilik ritüeli tamamlandıktan sonra, Yuta odaya dönmüştü fakat tören, katılımcılar eşliğinde hala devam ediyordu.
Onlarca mumun aydınlattığı oda sıcak ve rahat bir uyku çekmek için harika görünüyordu. Kırmızı renkli yatak örtüsünün üzerine oturup saçlarından tokaları çıkarmaya başladı. Birkaç tane kalmışken kapının açıldığını fark ettiğinde arkasına döndü."Neden beni beklemedin çiçek?"
Mingi, elinde Yuta'nın içinde şarap olduğunu düşündüğü bir bardak tutuyordu. Kızıl saçları, yaramaz ışıltılarla dolu çekik gözlerinin bir kısmını gizliyordu.
"İlk gecemiz için bu kadar heyecanlı ve sabırsız olduğunu bilmiyordum."Bardağı kapının yanında bir yere bıraktı. Büyük odada bardağın yere düşen sesi yankılandı.
Ardından yatakta oturan minyon omeganın yanına vardı ve oturdu.
"Bırak ben yapayım."
yuta'nın kendisine cevap vermek yerine saçından bir tokayı çıkarmaya çalıştığını gördüğünde söyledi."Ben odaya gelmek için salondan ayrılırken sen birkaç soylu omegayla flört ediyordun Mingi. Hepsiyle bir geçmişin olduğuna eminim."
Yuta söylediginde Mingi tokalarını çıkarmasına yardımcı oluyordu."Ne o kıskandın mı?"
Tokayı yatağın boş kısmına, diğerlerinin yanına bıraktıktan sonra kılıç tutmaktan nasırlaşmış büyük elleriyle Yuta'nın solgun yanaklarından birini okşadı.
Elini çekmeden baş parmağını da sevimli alt dudağına bastırmayı ihmal etmedi."Hayır, kendini çok önemli görme. Sadece San istediği için evleniyoruz bunu biliyorsun. Sadece aynı odada kalacağız, şey yapmayacağız."
Mingi yüzündeki neşeli ifadeyle başını eğdi ve Yuta'nın yüzüne daha yakından bakarken sordu.
"Ne yapmayacağız?"Yuta somurttu ve küçük ellerini Mingi'nin yakasına koyup onu kendinden uzaklaştırdı.
"Sevişmeyeceğiz işte. Sadece bu büyük yatağı paylaşacağız. Bana kalsa seni oraya da almam ama hizmetçilerin dedikodu yapmasını istemem."Mingi'nin dudağının kenarı yukarı kıvrılırken Yuta'nın bileğini kavradı ve onu vücutları birleşinceye kadar kendisine çekti.
Küçük olan hemen yüzünü yana çevirip alfanın gözlerine bakmamayı tercih etti."Benimle aynı yatakta yatacak ve sadece uyuyacaksın öyle mi?"
Konuşurken sıcak dudaklarını kasten omeganın pürüzsüz boynuna sürtüyordu.
"Bunu göreceğiz, tahminen kaç gün sonra seni becermem için yalvarıyor olacaksın merak ediyorum çiçek.""Yaah! Edepsiz edepsiz konuşma. Bırak beni uyuyacağım."
Mingi'nin güçlü tutuşundan kurtulmaya çalışırken söylendi. Tüm yüzünün yandığını hissediyordu. Eğer kızardıysa bunun şarap yüzünden olduğunu savunabilirdi.~~~~~~
San, yumuşak yatağın üzerinde çıplak bir şekilde emekleyip sevimli sesler çıkaran bebeğinin düşmediğinden emin olmak için bakışlarını onun üzerinden ayırmıyordu.
Normalde bebek geceleri Yuta ile kalıyordu fakat bugün evlendiği için Wooyoung ufaklığı San ile paylaştıkları odaya getirmişti."Wooyoung! Ufaklık gülümsüyor, siktir çok tatlı."San uzandı ve mutlu bebeği kucağına aldı.
"Bu kadar şişman olması normal mi?" Bebeğinin boğum boğum tombul sevimli kollarını severken söyledi."Taeyong zaten sürekli gülümseyen bir bebek San. İlk kez mi görüyorsun?"
Wooyoung şaşkınlıkla sordu ve geceliğini giymeyi bitirdiği için yatağa oturdu."Ne? Evet ilk kez görüyorum. Sarkmış yanakları, kocaman parlak gözleri ve somurtan suratından başka bir şey görmedim. Az önceye kadar."
Wooyoung kıkırdadı.
"Bebek sevmeyi bilmiyorsun. Onu kucağına alıp öylece yüzüne bakıyorsun dakikalarca."
Omega söyledikten sonra göz devirdi.Bebek, babasının çok yakınında duran yakışıklı yüzüne bakarken yeniden gülümsemeye başladığında, San'ın bebeği yasladığı göğsüne yayılan ılık ıslaklığı hissetmesi aynı zamanda gerçekleşti.
"Tanrım! Siktir üzerime işedi!"
Alfa, tiksintiyle bebeği yatağa bıraktığında, ufaklık zaman kaybetmeden geniş yatağın üzerinde yeniden emeklemeye başladı.Wooyoung gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken uzandı ve yaramaz bebeği kucağına aldı.
"Ahh.. haylaz bebek. Ama baba bunu hak etmişti değil mi canım? Onun yüzünden Yuta şimdi seninle olmak yerine Mingi'nin yanında."San söylenerek yataktan kalktı. Üstelik yeni yıkanmıştı.
"Taeyonga hizmetliler baksın, bizde yıkanmaya gidelim."
Yüzünde bir sırıtış oluşurken Wooyoung'a yaklaşıp ona arkasından sarıldı ve omegayı da kirlettiğinden emin oldu."Yaah! San çok aptalsın!"
🍒
ŞİMDİ OKUDUĞUN
düşlerim zifiri karanlık • woosan
FanfictionHerkes San'ı bu toprakların sahip olduğu en büyük İmparator olarak tanımlardı. Bilge, büyük savaşçı, vizyoner bir lider ve karizmatik. Bununla birlikte, İmparator aynı zamanda soğukkanlı ve acımasızdı.